Boşanma Kararının Kesinleşmesi Nedir?
Boşanma kararının kesinleşmesi, mahkeme tarafından hükmedilen boşanma kararına karşı süresi içerisinde istinaf ve temyiz kanun yollarına başvurulmamış olması, başvurulacak kanun yollarının tüketilmesi veya kanun yoluna başvurmaktan feragat edilmesi sonrasında ortaya çıkan hukuki durumdur.
Boşanma kararının kesinleşmesi durumunda eşler arasındaki evlilik birliği, hukuken sona erer. Böylelikle tarafların evlilik birliğinden doğan hak, yükümlülükleri ile yetkileri ortadan kalkar.
Boşanma Kararının Kesinleşmesi Nasıl Yapılır?
Boşanma kararının kesinleşmesi, mahkeme tarafından verilen karara karşı istinaf mahkemesine başvurulmaması veya istinaf mahkemesi ile temyiz mahkemesine yapılan başvuruların sona ermesi ile mümkündür. Bu sebeple boşanma kararının kesinleşmesi için tarafların boşanma kararına itiraz etmemesi veya itirazları ile ilgili başvuru imkanlarının kalmaması gerekir.
Boşanma davasına bakan mahkeme, yargılamanın sonunda bir karar verir. Mahkeme tarafından verilen karardan itibaren 1 ay içerisinde gerekçeli karar hazırlanır. Gerekçeli karar, mahkemenin verdiği kararın hukuki nedenlerini ve gerekçelerini ortaya koyar. Hazırlanacak gerekçeli karar, taraflardan birinin talepte bulunması sonrasında taraflara tebliğ edilir. Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf mahkemesine başvuru yapılmamış olması durumunda boşanma kararı kesinleşecektir. Yine aynı şekilde istinafa ya da temyize başvurma hakkından feragat edilmiş olması durumunda da karar kendiliğinden kesinleşecektir.
Kararın kesinleşmesi neticesinde, mahkeme kesinleşme şerhi hazırlar. Kesinleşme şerhi, boşanma kararının kesinleştiğini gösterir. Tarafların kararı veren aile mahkemesinin kalemine giderek kesinleşme şerhini talep etmesi mümkündür.
Avukat Yaşar Öksüz’ün Milliyet’te yayınlanan yazılarını buradan okuyabilirsiniz.
Boşanma Davalarında Kısmi Kesinleşme Şerhi Verilmesi
Boşanma davaları, mahkemelerin iş yoğunluğuna göre değişiklik göstermekle birlikte ortalama olarak 1.5 yıl sürmektedir. Yerel mahkemece boşanma kararı verilmesinin ardından taraflarca kanun yollarına başvurulması durumunda ise istinaf mahkemesinde inceleme yaklaşık olarak 1,5 yıl daha sürmektedir. Yine tarafların temyiz mahkemesine başvurma hakları da bulunduğu için boşanma kararının kesinleşmesi uzun yıllara yayılabilmektedir. Bu durum ise hem fiili hem de hukuki anlamda mağduriyetlerin oluşmasına neden olmaktadır.
Bu tür mağduriyetlerin olmaması için tarafların yerel mahkeme tarafından hükmedilen boşanma kararınına karşı kısmen istinaf talebinde bulunabilmesi mümkündür. Taraflar hükmün boşanmaya ilişkin kısmını istinaf etmeyip yalnızca boşanmada tazminat, velayet ya da nafakaya ilişkin olan kısımlarını istinaf etmiş ise boşanma kararı yönünden kısmi kesinleşme söz konusu olacak ve yargılamaya istinaf edilen diğer hususlar bakımından devam edilecektir. Bu durumda tarafların talep etmesi halinde mahkeme tarafından hükmün boşanmaya ilişkin kısmına dair kısmi kesinleşme şerhi verilmesi mümkün hale gelecektir. (Yargıtay HGK 2020/303 E., 2021/242 K.)
Boşanmanın Kesinleşmesi Aile Konutu Şerhi
Eşlerin, evlilik birliği içerisinde birlikte yaşamak amacıyla ikamet ettikleri konut aile konutudur. Eşlerin, aile konutu olan taşınmazda diğer eşe bilgi vermeden tasarrufta bulunmaları Medeni Kanunun 194. maddesi ile sınırlandırılmıştır. Bu konuda endişe duyan eşlerin, aile konutu şerhi koydurmaları mümkündür.
Aile konutuna dair korumalar, evlilik birliğinin kurulduğu tarihten boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar geçerlidir. Bu sebeple boşanma kararının kesinleşmesi sonrasında aile konutuna dair korumalar da sona erer. Dolayısıyla boşanmanın kesinleşmesi aile konutu şerhinin de ortadan kalkmasına neden olur. Bu tür durumlarda aile konutu şerhi tapu kütüğüne tescil edilmiş ise boşanma kararının kesinleştiği bildirilerek aile konutu şerhinin terkin edilmesi talep edilebilir.
Anlaşmalı Boşanmada Kararın Kesinleşmesi
Anlaşmalı boşanma, eşlerin boşanmanın hukuki ve mali sonuçları üzerinde anlaşmaları neticesinde açabilecekleri boşanma davası türüdür. Tarafların evlilik birliği 1 yıldan uzun sürmüş ve taraflar anlaşmış ise eşlerden birisinin başvurusu ya da eşlerin beraber yapacakları başvuru neticesinde evlilik birliği temelinden sarsılmış olarak kabul edilecek ve tarafların anlaşmalı boşanma davası açarak boşanması mümkün hale gelecektir.
Anlaşmalı boşanma tarafların nikah gününden itibaren en az bir yıl boyunca evli kalması, boşanma davasının tarafların uzlaşması neticesinde açılmış olması, hakimin her iki tarafıda bizzat dinlemiş ve açık iradelerini almış olması, eşlerin boşanmanın hukuki ve mali sonuçları üzerinden anlaşarak bir protokol oluşturmuş olması durumunda gerçekleşecektir.
Anlaşmalı boşanma protokolü genellikle bir avukat tarafından hazırlanan ve boşanmak isteyen eşlerin boşanmanın hukuki ve mali sonuçları üzerinde uzlaşarak oluşturdukları aile hukukuna özgü bir sözleşmedir. Boşanmanın hukuki ve mali sonuçları velayet, nafaka, maddi ve manevi tazminat gibi hususlardır. Hakim gerekli görmesi halinde tarafların ve tarafların müşterek çocuğunun menfaati bakımından tarafların uzlaşması ile oluşturulan protokolde değişiklik yapabilecektir. Bu durumda taraflar ancak hakim tarafından yapılan bu değişikliği uygun bulması halinde anlaşmalı şekilde boşanabilecektir.
Tarafların boşanma protokolünü mahkemeye sunarak anlaşmalı boşanma davası açmasının ardından iş yoğunluğuna göre mahkemece bir hafta ila bir aylık süre içerisinde duruşma günü belirlenecektir. Duruşma günü tüm koşulların mevcut olması halinde tarafların tek celsede boşanması mümkün olacaktır. Hakim duruşma sırasında tarafları bizzat dinleyecek ve tarafların gerçek iradelerini serbestçe açıkladıklarına kanaat getirmesi halinde de tarafların boşanmasına karar verilecektir. Hakimin tarafların iradelerini serbestçe açıkladığına kanaat getirebilmesi bakımından her iki eşinde duruşmaya katılması zorunludur. Tarafların duruşmaya katılmaması halinde boşanma gerçekleşmez.
Anlaşmalı boşanma duruşmasında mahkeme, tüm şartların sağlandığını tespit edip boşanma kararı verir. Ancak bu karardan sonra boşanma kararının kesinleşmesi için birtakım prosedürlerin yerine getirilmesi gerekir. Bu kapsamda boşanma kararı verilmesinin ardından 30 gün içerisinde gerekçeli karar hazırlanır ve daha sonrada taraflara tebliğ edilir. Taraflar, kendilerine yapılacak tebligattan sonra karara itiraz etmeyeceklerine dair bir dilekçe sunarak veya itiraz süresinde herhangi bir itirazda bulunmayarak kararın kesinleşmesini sağlayabilirler.
Anlaşmalı boşanma kararının kesinleşmesi için de tıpkı çekişmeli boşanma davasında olduğu gibi kararın taraflara tebliğ edilmesinin ardından süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmamış olması veya tarafların kanun yoluna başvurma hakkından feragat etmiş olması gerekmektedir. Aksi halde kararın kesinleşmesi mümkün olmayacaktır. Kararın kesinleşmesini isteyen taraflar, feragat dilekçesi sunarak kararın kesinleşmesini sağlayabilecektir.
Kesinleşmiş Boşanma Kararının İptali
Kesinleşmiş karar, yerel mahkeme tarafından hükmedilen karara karşı başvurulacak tüm olağan kanun yollarının tüketilmiş olmasıdır. Boşanma kararının kesinleşmesinin sonra kararın iptal edilmesini sağlayabilecek olağan bir kanun yolu bulunmamaktadır. Bu sebeple kesinleşen kararın olağan kanun yollarından birine başvurularak iptali mümkün olmayacaktır. Bu durumun tesk istisnası yargılamanın iadesidir.
Yargılamanın iadesi olağanüstü kanun yollarından biridir. Yargılamanın iadesi kurumuna, hakim tarafından verilen kararda önemli hata ve eksikliklerin bulunması, hakiminin görevini kötüye kullanması, mahkemenin kanuna uygun olarak düzenlenmemiş olması, tarafların yalancı şahit kullanması, deliller arasında sahte belgelerin bulunması gibi önemli durumların mevcut olması halinde başvurulabilir. Yine aynı şekilde lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması da yargılamanın iadesi nedenidir. Bu nedenlerden birinin varlığı halinde kesinleşmiş boşanma kararının iptali için dava açılması mümkündür.
Kesinleşmiş boşanma kararının iptali için yapılacak yargılamanın iadesi başvurusu, kararı veren mahkemeye yasal süresi içerisinde dilekçe ile talep edilmelidir. Bu süre kararın tebliğinden itibaren 3 ay ve kararın kesinleşmesinden itibaren 10 yıldır. Kararı veren mahkemece yapılan inceleme verilen kararın icrasını durdurmaz. Ancak bazı hallerde teminat yatırılarak hükmün icrasının durdurulması talep edilebilir. İnceleme sonunda, yargılamanın iadesi kabul edilirse, yeniden yargılama yapılarak verilmiş olan karar kısmen ya da tamamen değiştirilebilecektir.
Kesinleşmiş Boşanma Protokolü İptali
Anlaşmalı boşanma, tarafların boşanma ve boşanmaya bağlı olan noktalarda anlaştıkları esasları ortaya koyan aile hukukuna özgü bir sözleşmedir. Boşanma kararının kesinleşmesine kadar olan dönemde eşler, anlaşmalı boşanma protokolünde belirlenen şartların tamamından hiçbir haklı neden ya da hukuki gerekçe olmaksızın vazgeçebilirler. Bu kapsamda taraflar, anlaşmalı boşanma protokolünü imzalamış ve hatta hakim huzurunda protokoldeki imzanın kendisine ait olduğunu bildirerek anlaşma şartlarını kabul etmiş olsa dahi anlaşmalı boşanmadan vazgeçme hakkına sahiptir.
Boşanma kararının kesinleşmesinden sonra ise anlaşmalı boşanmadan vazgeçmek veya başka bir ifadeyle kesinleşmiş boşanma protokolü iptali kural olarak mümkün değildir. Bu durumun tek istisnası ise yargılamanın iadesidir. Bu kapsamda boşanma protokolünün düzenlenmesi sırasında yanılma, aldatma ve korkutma gibi irade sakatlığına neden olan durumlardan birinin mevcut olması halinde dava açılarak kesinleşmiş boşanma protokolü iptali talep edilebilir.