Değer artış payı alacağı hakkında merak ettiklerinizi bu yazımızda bulabilirsiniz. Sorularınızı, yorumlar bölümünden iletebilirsiniz. Hukuki desteğe ihtiyaç duyduğunuzda bizlere ulaşabilirsiniz.
- 1. Değer Artış Payı Alacağı Nedir?
- 2. Değer Artış Payı Hangi Durumda İstenir?
- 3. Değer Artış Payı Alacağı Nasıl Hesaplanır?
- 4. Değer Artış Payı Alacağı İle Katılma Alacağı Farkları
- 5. Değer Artış Payı Alacağı İle Katkı Payı Alacağı Farkları
- 6. Katılma Alacağı Davasında Değer Artış Payı Alacağı
- 7. Değer Artış Payı Alacağı Dava Dilekçesi
- 8. Değer Artış Payı Alacağı Zamanaşımı
Değer Artış Payı Alacağı Nedir?
Edinilmiş mallara katılma rejiminde eşlerden biri diğerinin malının edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına yönelik bir katkı yapmış ve bu katkı sonucunda malda değer artışı meydana gelmiş ise katkı yapan eş bakımından bir alacak hakkı gündeme gelir. Bu alacak hakkına değer artış payı alacağı denilmektedir.
Değer artış payı alacağı bulunduğunu iddia eden eş, katkısını ve bunun sonucundaki değer artışını ispatlamak koşulu ile katkısının yalnızca parasal karşılığını talep edebilir. Bu alacak Medeni Kanunun 227. maddesinde düzenlenmiştir.
Medeni Kanun 227 – Değer artış payı
Eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıçtaki değeri esas alınır.
Böyle bir malın daha önce elden çıkarılmış olması hâlinde hâkim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler.
Eşler, yazılı bir anlaşmayla değer artışından pay almaktan vazgeçebilecekleri gibi, pay oranını da değiştirebilirler.
Değer Artış Payı Hangi Durumda İstenir?
Değer artış payı alacağı talep edebilmek için aşağıdaki şartlar gerçekleşmiş olmalıdır:
– Eşler arasında boşanma, evliliğin iptali, ölüm, mal ayrılığına geçilmesi gibi mal rejiminin tasfiyesini gerektirecek bir hadise gerçekleşmiş olmalıdır. Nitekim mal rejiminin devamı süresince bu tür alacaklar gündeme gelmez. Değer artış payından kaynaklanan alacak, tasfiye sırasında istenebilir.
– Eşler edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olmalıdır. Edinilmiş mallara katılma rejimi, eşlerin evlilik birliği içinde sahip oldukları malları ortak edindikleri, bu sebeple mal rejiminin tasfiyesi gündeme geldiğinde her eşin bu mallar üzerinde yarısı oranında hak sahibi olduğunu kabul eden mal rejimidir. 01.01.2002 tarihinden sonra Medeni Kanundaki değişiklikle yasal mal rejimi, edinilmiş mallara katılma rejimi olarak düzenlenmiştir. Dolayısıyla bu tarihten sonra evlenen eşler aralarında bir mal rejimine tabi olmayı kararlaştırmış olmadıkça onlara edinilmiş mallara katılma rejimi hükümleri uygulanır.
– Değer artış payı alacağı olduğunu ve buna ilişkin talebini öne süren eş, diğer eşin malının edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına bir katkıda bulunduğunu ispatlamalıdır.
– Değer artış payı alacağı talep edilmesi yapılan katkının karşılığında hiç veya uygun bir karşılık alınmamış olmasına bağlıdır.
– Yapılan katkı sonunda diğer eşin malvarlığında veya katkı yapılan malın değerinde bir artış meydana gelmelidir.
– Katkıda bulunan eşin bu katkısı bağışlama olarak nitelendirilemeyecek olmalıdır.
– Değer artış payından vazgeçilmemiş olmalıdır. Medeni Kanunda eşlerin yazılı bir anlaşma ile değer artış payı alacağından vazgeçebilecekleri de düzenlenmiştir. Katkı yapan eş, diğer eşle böyle bir anlaşma yaptıysa artık alacak hakkından vazgeçmiş olacak ve değer artışından pay talep edemeyecektir.
Değer Artış Payı Alacağı Nasıl Hesaplanır?
Değer artış payından kaynaklanan alacağın hesaplanması için öncelikle talep eden eşin katkı oranı bulunmalıdır. Katkı oranı hesabında mala yapılan katkı, malın katkı yapılan tarihteki sürüm değerine oranlanır. Bu şekilde bulunan katkı oranı, malın dava tarihindeki değeri ile çarpıldığında değer artış payı alacağı hesaplanmış olur.
Örneğin eşlerden birinin 100.000 TL değerindeki taşınmazında diğer eşin 10.000 TL tutarında harcaması bulunuyor olsun. Bu durumda katkı payı oranı 1/10’dur. Değer artış payının da talep edildiği mal rejiminin tasfiyesi sürecinde malın değeri 200.000 TL’ye çıkmış olsun. Bu değer, katkı oranı ile çarpıldığında (200.000 * 1/10 = 20.000) değer artış payı 20.000 TL olarak belirlenir.
Bu hesaplama, eşler aralarında yazılı bir anlaşma ile değer artış payı belirlemediyse uygulanacaktır. Nitekim Medeni Kanunun 227. maddesinin üçüncü fıkrasında eşlerin pay oranlarını değiştirebileceği düzenlenmiştir.
Avukat Yaşar Öksüz’ün Milliyet’te yayınlanan yazılarını buradan okuyabilirsiniz.
Değer Artış Payı Alacağı İle Katılma Alacağı Farkları
Katılma alacağı da değer artış payı da edinilmiş mallara katılma rejiminde istenebilecek alacak türleridir.
Edinilmiş mallara katılma rejiminde evlilik birliği içinde sahip olunan malları eşlerin birlikte edindiği ve onların ortak malı olduğu kabul edilir. Bu varsayımın sonucu olarak mal rejimi sona erip tasfiyeye başlandığında her bir eşin diğerinin edinilmiş malı üzerinde yarı oranında katılma alacağı bulunur. Dolayısıyla değer artış payı alacağı ile katılma alacağı arasındaki ilk fark değer artış payına hak kazanılması için diğer eşin malvarlığına veya bir malına katkıda bulunulması ve bu katkının ispatlanması gerekir.
Diğer yandan katılma alacağına kanun bir katkı yapılmasına gerek olmaksızın kendiliğinden hak kazanma sonucunu bağlamıştır.
Bu iki alacağın hesaplanmasındaki diğer fark ise eşlerin çalışıp çalışmadığı, gelirleri gibi hususların değer artış payı hesabında dikkate alınırken katılma alacağında göz önüne alınmadan her eşin her edinilmiş mal bakımından bu alacak hakkına sahip olmasıdır.
Değer Artış Payı Alacağı İle Katkı Payı Alacağı Farkları
Katkı payı alacağı, mal ayrılığı rejimine tabi eşlerden birinin, diğerinin edinilmiş malı üzerinde yaptığı katkıyı ispatlaması koşuluyla hak kazandığı alacak hakkıdır.
Değer artış payı alacağına hak kazanılmasının da yapılan katkının ispatlanması koşuluna bağlanması açısından bu iki alacak birbirine benzemektedir. Bununla birlikte aralarında büyük farklar bulunmaktadır. Nitekim;
- Katkı payı alacağı mal ayrılığı rejimine tabi eşler arasında gündeme gelirken değer artış payı alacağı edinilmiş mallara katılma rejiminde doğacaktır.
- Değer artış payı alacağında talep edilen alacak miktarı malda katkı sonucu meydana gelen değer artışıdır. Dolayısıyla değer artış payı maldaki değer artışı oranına göre hesaplanır. Ancak katkı payı alacağı, malın değerinin artışına bakılmaksızın yapılan katkı oranına göre hesaplanır.
- Medeni Kanundaki özel düzenleme sebebiyle değer artış payı alacağı tasfiye sırasındaki en güncel değer üzerinden hesaplanırken katkı payı alacağı dava tarihindeki değer üzerinden hesaplanır.
Katılma Alacağı Davasında Değer Artış Payı Alacağı
Katılma alacağı, edinilmiş mallara katılma rejiminde eşlerden biri tarafından diğerinin malvarlığına yapılan bir katkı söz konusu olmasa dahi hak kazanılan alacaktır. Bu alacak hakkı evlilik birliği içinde sahip olunan malları eşlerin birlikte edindiği varsayımının sonucu olarak doğmuştur. Katılma alacağının talebiyle açılan davaya katılma alacağı davası denir.
Edinilmiş mallara katılma rejiminde mal rejiminin tasfiyesi gündeme geldiğinde eşler katılma alacağı davası açarak edinilmiş malların yarısı üzerindeki katılma alacağını isteyebilir.
Davacı eşin kanundan kaynaklı katılma alacağının yanında davalı eşin malvarlığına yaptığı bir katkı sonucu meydana gelmiş değer artışının bulunması da mümkündür. Katılma alacağı davasında aynı zamanda değer artış payı alacağı talebinde bulunmak da mümkündür.
Değer Artış Payı Alacağı Dava Dilekçesi
Mal rejimini sona erdiren bir olay meydana geldiğinde eşlerden biri mal paylaşımı davası açabilir. Bu davada eşlerden biri tarafından diğerine yapılan katkı malda değer artışı meydana getirdiyse bundan doğan alacak talep edilebilir.
Bununla birlikte eşler, mal paylaşımı davasından bağımsız bir dava ile de değer artış payı alacağı talep edebilir. Bu davanın adı değer artış payı alacağı davasıdır.
Değer artış payı alacağı davası, görevli ve yetkili mahkemeye hitaben yazılmış dava dilekçesinin bu mahkemeye verilmesiyle açılır. Bu davada görevli mahkeme aile mahkemesi iken yetkili mahkeme; mal rejiminin tasfiyesini gerektiren olgu boşanma ise buna bakan mahkeme, aksi halde davalının yerleşim yeri mahkemesidir.
Değer artış payı dava dilekçesinde bulunması gereken unsurlar tarafların adı, soyadı, TC kimlik numaraları, adresleri, varsa vekilleri, davanın konusu, harca esas değerdir. Dava dilekçesine bu hususlar eklendikten sonra eşlerin edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olduğu, mal rejiminin tasfiyesi sürecini başlatan olay açıklanır ve değer artış payı alacağının varlığı ispatlanır. Yapılan katkı ve bu katkının meydana getirdiği değer artışı ispatlanamadığında dava reddedilecektir. Bu kapsamda davacı eşin dayanacağı deliller büyük önem arz etmektedir. Hangi hususun hangi delille ispatlanacağı dilekçede açıkça yazılmalı ve deliller toplu şekilde gösterilip dilekçenin eki şeklinde mahkemeye sunulmalıdır.
Talep sonucu yazılarak dava dilekçesi tamamlanmış olur. Davacı veya vekili tarafından imzalanarak yetkili aile mahkemesine sunulabilir.
Değer Artış Payı Alacağı Zamanaşımı
Değer artış payı bakımından Medeni Kanun bir zamanaşımı süresi öngörmemiştir. Ancak Yargıtay’ın bu husustaki kararları incelendiğinde bu kararlar ile bir uygulama geliştiğini söylemek mümkündür. Buna göre değer artış payı alacağı bulunan eş bu alacağını 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde talep etmelidir. Bu süre mal rejiminin sona erdiği tarihten itibaren başlar. Bu sürenin kanuni dayanağı ise Borçlar Kanununun 146. maddesidir.