Eşin Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması

Eşin tasarruf yetkisinin sınırlandırılması hakkında merak ettiklerinizi bu yazımızda bulabilirsiniz. Sorularınızı, yorumlar bölümünden iletebilirsiniz. Hukuki desteğe ihtiyaç duyduğunuzda bizlere ulaşabilirsiniz.

Tasarruf Yetkisi Nedir?

Tasarruf yetkisi, kişinin hak ve borç ilişkilerini etkileyen tüm işlemlerdir. Tasarruf yetkisi sayesinde kişi, sahip olduğu taşınır veya taşınmaz mal üzerinde satış, bağışlama, devir, kiraya verme, ipotek ve benzeri tasarruf işlemlerini yapabilir. Bu yetkinin sınırlandırılması da kişinin bu işlemleri tek başına yapamayacağı bir durum yaratır.

Eşin Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması

Kural olarak eşler, kendi adına kayıtlı olan mal varlıkları üzerinde dilediği şekilde tasarrufta bulunma hakkına sahiptir. Dolayısıyla eşler, kendi adına kayıtlı olan her türlü malvarlığını dilediği şekilde satabilir, devredebilir, bağışlayabilir veya kiraya verebilir. Ancak kanundan doğacak şekilde veya mahkeme kararı ile eşin tasarruf yetkisinin sınırlandırılması mümkündür.

Örneğin aile konutu olan taşınmazda kanundan doğan sınırlama vardır. Eşler, diğer eşin izni olmadan aile konutuna dair tasarruflarda bulunamaz. Aile konutu olmayan taşınmaz veya malvarlıkları için ise mahkeme kararı gerekir. Yasal şartların oluşması durumunda mahkeme, belirli bir malvarlığı bakımından eşin tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına karar verebilir.

Eşin Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Davası

Eşin tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davası, Medeni Kanunun 199. maddesinde düzenlenmiştir. Kanundaki bu düzenlemeye göre eşlerden biri, ailenin ekonomik varlığının korumazsa veya evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğü yerine getirilmezse diğer eşin talep etmesi üzerine mahkeme kararıyla eşin tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına karar verilebilir. 

Mahkemenin, tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına karar vermesi durumunda malik olan eş, malvarlığı ile ilgili tasarrufları ancak diğer eşin de rızasıyla yapabilir. Burada amaç aile düzeninin ve ailenin ekonomik varlığının korunmasıdır.

Avukat Yaşar Öksüz’ün Milliyet’te yayınlanan yazılarını buradan okuyabilirsiniz.

Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Davası Şartlar

Medeni Kanunda eşin tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davasının açılabilmesi için seçimlik iki şart bulunmaktadır. Bu şartlardan birinin olması halinde davanın açılmasında hukuki menfaat doğar. Bu kapsamda tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davasının şartları şunlardır;

  • Ailenin Ekonomik Varlığının Korunması

Eşlerden birinin, tasarruf yetkisinin kötüye kullanılması ihtimali varsa tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına karar verilmesi mümkündür. Eşin mal varlığında ani azalmaların olması, eşin taşınmazlarını diğer eşin bilgisi dışında satışa dair ilanı vermesi, eşin taşınmazını üçüncü kişilere düşük bedelle satacağına dair söz vermiş olması veya evlilik birliği içerisindeyken eşin başka birisiyle ilişki kurması üzerine malların o kişiye geçme tehlikesinin bulunması gibi hallerde ailenin ekonomik varlığının tehlikeye düşeceği kabul edilir. Bu tür durumlarda eşin tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına karar verilmesi mümkündür.

  • Evlilik Birliğinden Doğan Mali Yükümlülüğün Yerine Getirilmemiş Olması

Evlilik birliği içerisindeyken üstlenilmesi gereken mali destek görevinin aksatılması durumunda da tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davası açılması mümkündür. Eşlerden biri diğerine ekonomik destek sağlamaması, ortak yaşamın şartlarını ihmal etmesi ve ekonomik şiddet uygulaması tasarruf yetkisinin sınırlandırılması nedenleri arasındadır.

Tasarruf yetkisini sınırlandırılması için eşlerden birinin talep etmesi gerekir. Talep olmadıkça hakim kendiliğinden bu hususu dikkate almaz ve karar vermez.

Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Davası İspat

Eşin tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına davası, her türlü delil ile ispat edilebilir. Mahkeme gerekli incelemeleri yaparken somut deliller üzerinden karar verir. Talepte bulunan eş, diğer eşin evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüklerini yerine getirmediği iddiasını kanıtlamalıdır. Somut ve güvenilir delillerin olması durumunda, mahkeme tasarruf yetkisini sınırlayan geçici tedbir veya yapılan işlemin iptali kararını verebilir. Bu davalarda kullanılabilecek deliller şunlardır;

– Tapu kayıtları: satış veya devir işlemleri

– Banka dekontları ve hesap hareketleri

– Taraflar hakkında kapsamlı ekonomik durum araştırılması

– Mesaj, e-posta, yazışmalar, fotoğraflar vs.

– Tanık beyanları, bilirkişi raporları

– Faturalar, makbuzlar, sözleşmeler

– Maaş bordrosu, SGK bilgileri

– Nüfus kayıt bilgileri

– Taşınır mal/araç kayıtları

– Hissedar olunan şirketin kayıtları

– Ekspertiz raporları

Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Yetkili Mahkeme

Evlilik birliğinin korunmasına yönelik önlemler konusunda yetkili mahkeme Türk Medeni Kanunun 201. Maddesinde düzenlenmiştir. Kanundaki düzenlemeye göre yetkili mahkeme eşlerden herhangi birinin yerleşim yeri mahkemesidir. Eşlerin yerleşim yerleri farklı ve her ikisi de önlem alınması isteminde bulunmuş ise, yetkili mahkeme ilk istemde bulunanın yerleşim yeri mahkemesidir.

Yetkili mahkeme hatalı olarak belirlenirse mahkeme yetkisizlik kararı verir. Ancak mahkeme kendiliğinden yetkisizlik kararı veremez. Davalının cevap dilekçesi ile birlikte yetki itirazında bulunması gerekir. Eğer yetki itirazı yapılmazsa mahkeme davaya bakmaya devam eder.

Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Görevli Mahkeme

Bu davada görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Aile mahkemesinin bulunmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Açılacak olan davayı görevli mahkemede açmak önemlidir. Eğer görevsiz mahkemede açılırsa, karşı taraf itiraz etmemiş olsa dahi mahkeme kendiliğinden görevsizlik kararı verir. Davanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir.

Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması İhtiyati Tedbir

Talepte bulunan eş, taşınır veya taşınmaz malların devrinin engellenmesi, satışının durdurulması veya şirket hisselerinde yapılacak olan hukuki işlemlerin kısıtlanmasını sağlamak amacıyla ihtiyati tedbir talebinde bulunulabilir. İhtiyati tedbir talebi sadece taşınmazlar değil, taşınır mallar, banka hesapları, şirket hisseleri ve diğer tüm malvarlıklarına yönelik olarak talep edilebilir. Örneğin davalının şirket hisseleri üzerinde yapacağı tasarruf işlemi, dava sonunda verilecek kararın icrasını imkansız hale getirecekse ve aile birliğinin ekonomisine telafisi güç zararlar doğuracaksa mahkemeden ihtiyati tedbir talebinde bulunmak mümkündür.

İhtiyati tedbirin amacı, malvarlığı üzerinde yapılmak istenen tasarruf işlemi riskinin önlenmesidir. İhtiyati tedbir kararı verilmesi halinde dava sonuçlanıncaya veya mahkeme aksi karar verinceye kadar devam eder.

Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Yargıtay

Yargıtay kararlarında tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına karar verilebilmesi için için evlilik birliğinin ekonomik güvenliğine ilişkin ciddi bir tehlikenin olması gerekir. Yine eşin evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüğünü yerine getirmeyip, diğer eşe karşı mağduriyet yaratması beklenmektedir. Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere sınırlamanın hangi malvarlığı üzerinde olduğu somut bir şekilde gösterilmesi gerekir. Soyut ve belirli olmayan durumunda mahkeme, tasarruf yetkisi kısıtlamasına gitmez.

Örneğin Yargıtay’ın bir kararında davalı eş, ortak konutunu tek başına satmaya çalışmıştır. Davacı eş, bunun üzerine üzerine mahkemeden davalı eşin tasarruf yetkisinin kısıtlanmasını istemiştir. Mahkeme, davalı eşin ortak konutu satmaya çalışmasını kötü niyetli bulmuştur. Çünkü yapılan işlem evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüğün ihlali ve aile birliğini zarara uğratmaya yönelik olarak sayılmıştır. Davacının da bu davayı açmaya hukuki menfaati doğmuştur. Yargıtay’da tüm bu hususları kabul ederek, davalı eşin tasarruf yetkisinin kısıtlanmasına şeklinde karar vermiştir.

Aile Konutunda Tasarrufun Sınırlandırılması

Aile konutu olan taşınmaz için tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davası açılması gerekmez. Kanunda aile konutuna dair özel düzenlemelere yer verilmiştir. Bu düzenlemeler çerçevesinde aile konutu olan taşınmaz üzerinde eşlerden biri diğer eşin açık rızası olmadan herhangi bir tasarrufta bulunamaz. Malik olmayan eş, aile konutu şerhi de alabilir. Bu kapsamda diğer eşin olmadan aile konutunu satamaz, devredemez, ipotek ettiremez veya kira sözleşmesini feshedemez. Aile konutu üzerinde üçüncü kişi lehine oturma veya intifa hakkı da tanıyamaz. Bu durum kanun tarafından doğrudan eşin tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasıdır. 

Aile konutunda diğer eşin rızası alınmadan yapılan tasarruflar geçersiz sayılır. Bu tür durumlarda aile konutu nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açılması mümkündür. Aile konutu satışı ise butlan yani mutlak geçersizlik hükmündedir. Aile konutunu satın alan kişinin de iyi niyetli olması sonucu değiştirmeyecektir.

Boşanma Davasında Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması

Boşanma davası açıldıktan sonra eşlerden birinin mal kaçırma tehlikesi olması durumunda, mahkeme kararıyla taşınmazlara ihtiyati tedbir konulması istenebilir. Araç varsa bu aracın devri durdurulabilir. Banka hesaplarına sınırlama getirilebilir. Bu kararların alınması durumunda eşin tasarruf yetkisi doğrudan sınırlandırılmış olur.

Boşanma aşamasında eş malvarlığını azaltmaya çalışıyorsa veya diğer eşin hakkını engellemeye yönelik işlem yaparsa belirli durumlarda tapu iptali ve tescil davası açılması da mümkündür.

Yorum Bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Sayfayı Kopyalayamazsınız

Bilgi ve Randevu