Kira Tespit Davası

Kira tespit davası hakkında merak ettiklerinizi bu yazımızda bulabilirsiniz. Sorularınızı, yorumlar bölümünden iletebilirsiniz. Hukuki desteğe ihtiyaç duyduğunuzda bizlere ulaşabilirsiniz.

Kira Tespit Davası Nedir?

Kira tespit davası, kira sözleşmesindeki kira bedelinin, yeniden belirlenmesi amacıyla açılan gayrimenkul davasıdır. Kira tespit davası, hem ev sahibi hem de kiracı tarafından açılabilir. Bu dava niteliği itibariyle bir alacak davası değil “tespit” davasıdır. Kira Tespit davası, Borçlar Kanunu’nun 344. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.

Borçlar Kanunu 344 – Kira Bedelinin Belirlenmesi

Tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmaları, bir önceki kira yılında tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim oranını geçmemek koşuluyla geçerlidir. Bu kural, bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanır.

Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılmamışsa, kira bedeli, bir önceki kira yılının tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim oranını geçmemek koşuluyla hâkim tarafından, kiralananın durumu göz önüne alınarak hakkaniyete göre belirlenir.

Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın, beş yıldan uzun süreli veya beş yıldan sonra yenilenen kira sözleşmelerinde ve bundan sonraki her beş yılın sonunda, yeni kira yılında uygulanacak kira bedeli, hâkim tarafından tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim oranı, kiralananın durumu ve emsal kira bedelleri göz önünde tutularak hakkaniyete uygun biçimde belirlenir. Her beş yıldan sonraki kira yılında bu biçimde belirlenen kira bedeli, önceki fıkralarda yer alan ilkelere göre değiştirilebilir.

Kira Tespit Davası İle Kira Uyarlama Davası Farkları

Kira tespit davası ve kira uyarlama davası sıklıkla karıştırılmaktadır. Ancak bu iki dava türü birbirinden farklıdır. Nitekim;

  • Kira kira tespit davası, tarafların kira bedeli konusunda anlaşmazlık yaşaması ya da bir oran belirlenmemesi halinde açılmaktadır. Buna karşılık kira uyarlama davasının açılabilmesi için, taraflardan biri bakımından öngörülemeyen olağanüstü gelişmeler olmalı ve bu gelişmeler neticesinde taraflar kira sözleşmesinin edimlerini yerine getiremeyecek hale gelmelidir.
  • Diğer büyük fark ise, kira tespit davalarında hakim, bir önceki kira yılının tüketici fiyat endeksindeki on iki aylık ortalamalara göre değişim oranın dolaylarında kira bedelini belirler. Buna karşılık kira uyarlama davalarında TÜFE, hakimin göz önünde bulundurduğu bir kriter değildir. Hakim gelişen olağanüstü şartlara göre kirayı uyarlayacaktır.

Kira Tespit Davası Şartları Nelerdir?

Kira tespit davası açılabilmesi için 2 temel şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Bu şartlar şunlardır:

  • Taraflar arasında geçerli bir kira sözleşmesi bulunmalıdır. Kira tespit davası açılabilmesi için, taraflar arasında kiralayan-kiracı ilişkisinin olması gerekir. Ancak kira sözleşmesinin yazılı olma şartı aranmamaktadır. Sözlü kira sözleşmeleri de kira tespit davasının açılması bakımından geçerli kabul edilmektedir.
  • Davacının kira tespit davasını açmakta hukuki yararının bulunmalıdır. Taraflar arasında yasal sınırlar çerçevesinde yeni bir kira bedeli üzerinde anlaşma sağlanmışsa, bu davanın açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır.

Bu iki şartın gerçekleşmesi halinde, usulüne uygun şekilde açılan bir kira tespit davası hakim tarafından kabul edilecektir.

Kira Tespit Davası 5 Yıl Şartı

Kira tespit davasının, kira sözleşmesinin 5 yılı doldurmadan açılıp açılamayacağı konusunda kafa karışıklıkları bulunmaktadır. Ancak bu sorunun cevabı Borçlar Kanunun 344. maddesinde verilmiştir. Nitekim kanundaki düzenlemeye göre kira sözleşmesinin her döneminde kira tespit davası açılması mümkündür. Ancak kira sözleşmesinin beş yılı doldurmasından sonra açılacak kira tespit davalarında, kira artış oranı rayiç bedel de göz önüne alınarak belirlenmektedir. Bu sebeple bu hususları kira sözleşmesinin 5 yılı doldurmuş olup olmamasına göre ayrı ayrı incelemek gerekir;

  • Kira sözleşmesinin 5 yıl ve daha uzun süre devam etmesi durumda;

Kira sözleşmesinin 5 yıl ve daha uzun süre devam etmesi halinde kira tespit davası açılabilir. Açılacak davada hakim, tüketici fiyat endeksindeki on iki aylık ortalamalara göre değişim oranı, kiralananın durumu ve emsal kira bedelleri göz önünde tutularak hakkaniyete uygun biçimde güncel kirayı belirleyecektir. Burada hakim, beş yıllık kira sözleşmesinin dolmadığı durumlardan farklı olarak emsal kira bedelleri göz önünde tutacaktır. Emsal kira bedelleri, görevlendirilecek bilirkişi marifetiyle tespit edilir ve hazırlanacak bilirkişi raporu kararda önemli rol oynar. Dolayısıyla bu durumlarda hakim, yeni kira bedelini, TÜFE oranındaki değişiklikler yanında taşınmazın güncel değerine ilişkin alacağı bilirkişi raporu üzerinden hakkaniyete uygun şekilde belirleyecektir.

  • Kira sözleşmesinin 5 yılı doldurmaması durumda;

Kira sözleşmesi henüz 5 yılı doldurmadan bir kira tespit davası açılması da mümkündür. Ancak bu hallerde yeni kira bedeli, bir önceki kira yılının tüketici fiyat endeksindeki on iki aylık ortalamalara göre değişim oranını geçmemek koşuluyla belirlenir. Söz konusu belirleme yapılırken kiralananın durumu ve hakkaniyet ilkesi göz önüne alınır. Kira sözleşmesinin beş yılı doldurmadığı durumlarda emsal kira bedelleri göz önünde tutularak karar verilemez. Dolayısıyla bilirkişiden rapor alınarak emsal değerler araştırılmasında hukuki menfaat olmayacaktır.

Ayrıca kira sözleşmesinin 5 yılı doldurmadığı durumda, tarafların TÜFE’den daha düşük bir oranda kira artışı konusunda anlaşmasının ardından dava açılırsa, dava reddedilecektir.

Kira Tespit Davası İhtar Şartı

Kira hukukuna ilişkin pek çok dava türünün aksine, kira tespit davaları bakımından bir ihtarname şartı aranmamaktadır. Kira tespit davasına ilişkin şartların gerçekleşmesi halinde açılacak bir kira tespit davası hakim tarafından kabul edilecektir.

İhtarnamenin önem arz ettiği tek husus Borçlar Kanunun 345. maddesinde ifade edilmiştir. Buna göre kira bedelinin arttırılması için, yeni kira döneminden en az 30 gün önce ihtarname gönderilmesi halinde, yeni kira dönemi içerisinde açılacak bir davada karar, yeni kira döneminin başlangıcından itibaren hüküm doğuracaktır. Dolayısıyla yeni kira bedelinin, yeni kira döneminin başından itibaren hüküm doğurması için yeni kira döneminden en az 30 gün önce ihtarname göndermek gerekir.

Borçlar Kanunu 345 – Dava açma süresi ve kararın etkisi

Kira bedelinin belirlenmesine ilişkin dava her zaman açılabilir.

Ancak, bu dava, yeni dönemin başlangıcından en geç otuz gün önceki bir tarihte açıldığı ya da kiraya veren tarafından bu süre içinde kira bedelinin artırılacağına ilişkin olarak kiracıya yazılı bildirimde bulunulmuş olması koşuluyla, izleyen yeni kira dönemi sonuna kadar açıldığı takdirde, mahkemece belirlenecek kira bedeli, bu yeni kira döneminin başlangıcından itibaren kiracıyı bağlar.

Sözleşmede yeni kira döneminde kira bedelinin artırılacağına ilişkin bir hüküm varsa, yeni kira döneminin sonuna kadar açılacak davada mahkemece belirlenecek kira bedeli de, bu yeni dönemin başlangıcından itibaren geçerli olur.

Kira Tespit Davası Açma Süresi

Kira tespit davası her zaman açılabilir. Kira tespit davasının açıldığı tarihin etkilediği tek husus, hakimin belirlediği yeni kiranın ne zamandan başlayarak uygulanacağına ilişkindir. Nitekim bu dava her zaman açılabilmesine karşın, yeni kiranın, yeni kira döneminin başından itibaren geçerli olması isteniyorsa; davanın, yeni kira döneminin başlangıcından en az 30 gün önce açılması gerekmektedir. Eğer bu şart gerçekleşmemişse, bir sonraki kira yılı için hüküm doğuracaktır. Görüldüğü üzere, hak kaybına uğramamak adına davanın kira döneminin hangi aşamasında açıldığına dikkat edilmelidir.

Kira tespit davalarının açılmasında 30 günlük süre dışında önem arz eden bir diğer süre de 5 yıllık süredir. Kira sözleşmesinin 5 yılı doldurmadığı durumlarda belirlenecek kira artış oranında TÜFE oranı esas alınarak hakkaniyete göre karar verilecektir. Ancak 5 yılı dolduran kira sözleşmelerinde hakim TÜFE oranı ile bağlı kalmaksızın rayiç piyasa koşulları oranında hakkaniyete göre karar verecektir.

Kira Tespit Davası 5 Yıllık Süre Ne Zaman Başlar?

Kira tespit davasında 5 yıllık sürenin başlangıcı kira sözleşmesinin tanzim edildiği tarihtir. Sözleşmenin düzenlenme tarihinden itibaren 5 yıl geçmiş olması halinde, 5 yıllık sürenin dolduğu kabul edilir. Bu süre sonunda kiranın piyasa rayici oranında arttırılması talep edilebilir. Örneğin 01.01.2020 tarihinde düzenlenen bir kira sözleşmesi, 01.01.2025 tarihi itibariyle 5 yılı doldurmuş olacaktır. Bu tarihten sonra kira tespit davası açılması mümkündür.

Kira Sözleşmesinde Artış Oranı Belirtilmişse Kira Tespit Davası

Borçlar Kanunun 344. maddesinde açıkça belirtildiği üzere, kira artış oranı TÜFE oranını geçmemek koşuluyla belirlenebilir. TÜFE üzerinde belirlenen bir kira artış oranı hukuken geçersizdir. Kiracı, TÜFE’den daha yüksek oranda belirlenen artışı kabul etmeyip, kira bedelinin tespiti davasını açabilmektedir. Taraflar arasında yasal sınırlara uygun bir artış oranı belirlendiyse, kiraya verenin açtığı kira tespit davası hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle reddedilecektir. Dolayısıyla kanun hükümleri ve yerleşik uygulamanın daha zayıf taraf olan kiracıyı korur nitelikte olduğunu söylemek mümkündür.

Tahliye Davası ile Kira Tespit Davası Farkları

Tahliye davaları ve kira tespit davaları kira hukukuna ilişkin davalar olmakla beraber, belirgin farkları mevcuttur. Nitekim tahliye davası, kiracının taşınmazı boşaltması için açılan bir davadır. Kira tespit davası ise yalnızca kira bedelinde değişiklik yapılmasını sağlayan bir gayrimenkul davasıdır. Diğer yandan tahliye davaları, yalnızca kiraya veren tarafından açılabilir. Kira tespit davaları ise hem kiracı hem kiraya veren tarafından açılabilir. Ayrıca tahliye davalarında, tahliye nedenine göre ihtarname gönderilmesi zorunludur. Kira tespit davalarında ise ihtarname zorunluluğu bulunmamaktadır.

Kira Tespit Davası Devam Ederken Tahliye Mümkün Mü?

Kira tespit davası devam ederken tahliye davası açılmasında teknik açıdan bir sakınca bulunmamaktadır. Nitekim tahliye davasının şartlarının oluşması halinde, dava açılabilmektedir. Bu durumda, tarafların aynı olması ve verilecek kararın birbirini etkilemesi nedenleriyle, dosyaların birleştirilmesine karar verilir. Hakim birleştirilen dosyalar bakımından gerekli incelemeleri yapacaktır. Yapılacak inceleme neticesinde kiraya verenin tahliye sebebini haklı bulması halinde kira tespit davasını reddedecek ve tahliye talebinin kabulüne karar verecektir.

Tahliye Davası Devam Ederken Kira Tespit Davası

Kiraya verenin, tahliye davası ile kira tespit davasının beraber açmasında bir sakınca bulunmamaktadır. Hatta beraber açılmasında hukuki yarar olduğunu söylemek mümkündür. Bu durum mahkemelerin iş yükünü azaltacak ve davacının ödeyeceği yargılama giderleri bakımından ekonomik avantaj sağlayacaktır. Davaların beraber açılması için kiraya verenin dava dilekçesinde, sırasıyla tahliyeyi, tahliye talebinin reddedilmesi halinde kira bedelinin tespit edilmesini talep etmesi yeterlidir.

Bununla beraber, iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında, dilekçeler aşamasının tamamlanmasının ardından dava içinde kira bedelinin tespiti talep edilemez. Dolayısıyla tahliye davası dilekçesinin özenli hazırlanması ve talep edilecek hususlara dikkat edilmesi önem arz etmektedir. Bu durumda ayrı bir kira tespit davası açılması gerekecek, açılan davada karar verilebilmesi için tahliye davasının sonuçlanması beklenecektir.

Kiraya veren tarafından açılan tahliye davasına karşılık, kiracının kira tespit davası açması durumunda ise yine tahliye davasının sonuçlanması beklenecektir. Tahliye davasında verilen karara göre kira tespit davası reddedilecek ya da kabul edilecektir. Nitekim tahliye davası kabul edildiğinde kira bedelinin tespitine gerek kalmadığından dava reddedilecektir.

Kira Tespit Davası Sonuçları Nelerdir?

Kira tespit davası, yaklaşık olarak 1 yıl sürmektedir. Davanın usulüne uygun açılması ve belirttiğimiz şartları taşıması durumunda hakim, yeni kira bedelini belirleyecektir. Kararın icraya konulabilmesi için, yani hakimin belirlediği kira bedelinden devam edilebilmesi için kararın kesinleşmesi şarttır. Kiraya verenin karar kesinleşmeksizin yeni belirlenen kira bedelini tahsil etmesi mümkün değildir. Nitekim mahkemece verilen karara itiraz yolu açık olup, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde itiraz edilebilecektir. İtiraz edilmediği takdirde karar kesinleşecektir. Kararın kesinleştiği durumda, kiraya veren, yeni kira bedelini kiracıdan isteyebilir. Kiraya veren davayı, yeni kira döneminden 30 gün önce açtıysa, eski kira bedeli ile yeni kira bedeli arasındaki farkı, dava tarihinden itibaren geçmişe dönük olarak talep edebilecektir.

Davanın kiracı tarafından açılması durumunda, hakimin kira bedelinin azaltılmasına karar verilmesi halinde, kiracı kararının kesinleştiği tarihten itibaren daha düşük olan kira bedelini ödemeye başlayacaktır.

Kira Tespit Davasında Hakkaniyet İndirimi Olur Mu?

Borçlar Kanunun 344. maddesinde göre, hakimin kira bedelini tespit ederken göz önünde bulundurması gereken kriterlerden biri hakkaniyettir. Hakkaniyet ilkesi, yerleşik Yargıtay kararları ve uygulamada yaygın olduğu üzere kira tespiti davalarına hakkaniyet indirimi olarak yansımıştır. Bu kapsamda yeni kira bedeli, tarafların ekonomik durumları, yaşam standartları göz önüne alınarak, bilirkişi raporları ile tespit edilen emsallerden hakkaniyet ölçüsünde indirilerek belirlenebilir. Uygulamada hakkaniyet indirimlerinin genel olarak %10-%20 arasında belirlendiğini söylemek mümkündür.

Geriye Dönük Kira Tespit Davası Açılabilir Mi?

Geriye dönük kira tespit davası açılması hukuken mümkün değildir. Dolayısıyla davanın açılmasından önce ödenen kiralar için kira tespit davası açılamayacaktır. Bununla beraber, davacının, davanın açıldığı zamana göre geçmişte ödenen kira bedelleri ile yeni kira bedeli arasındaki farkı talep etmesi mümkündür. Nitekim davanın yeni kira döneminden en az 30 gün önce açılması halinde davacı, davayı kazanması halinde, eski kira bedeli ve yeni kira bedeli arasındaki farkı, yeni kira döneminin başlangıcından itibaren alabilecektir. 

Taşınmazın kira bedelinin 1.000-TL olduğunu ve 01.01.2020 tarihinde kira sözleşmesinin yenilendiğini farz edelim. Kiraya veren tarafından 01.12.2019 tarihinde kira tespit davası açılmış olsun. 01.12.2020 tarihinde dava sonuçlanmış ve kira bedeli 3.000-TL’ye yükseltilmiş olsun. Bu durumda yeni kira, yeni kira döneminin başlangıcından itibaren hüküm doğuracaktır. Yani kiraya veren yeni kira döneminin başından bu yana alamadığı kira bedeli farkını kiracıdan isteyebilecektir. Kira bedeli farkı 3.000-1.000=2.000-TL’dir. Kira yenileme tarihi 01.01.2020 ve kararın kesinleşme tarihi 01.12.2020 arasında 12 ay vardır. Dolayısıyla kiraya veren 2.000-TLx 12 ay= 24.000-TL’yi kiracıdan tahsil edebilecektir.

Yeni Malik Kira Tespit Davası Açabilir Mi?

Kiraya verilen taşınmazın kiraya veren tarafından üçüncü kişiye devredilmesi halinde, taşınmazı satın alan kişi, “yeni malik” sıfatıyla kira sözleşmesinin tarafı olur. Eski malik ise kira sözleşmesi bakımından taraf sıfatını yitirir. Kira sözleşmesi, yeni malik  ile kiracı arasında devam eder. Yeni malik, koşulların oluşması halinde, eski malik ve kiracı arasında imzalanan kira sözleşmesinde belirlenen kira bedelinin yeniden belirlenmesi için kira tespit davası açabilir.  Yeni malikin, kira tespit davası açabilmesi için yukarıda bahsedilen koşulların gerçekleşmesi yeterlidir. Bu tür durumlarda yeni malikin, ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açması da mümkündür.

Kira Tespit Davası Nasıl Açılır?

Kira bedelinin tespiti davası açmak isteyen kiraya verenin ya da kiracının, Borçlar Kanunu’nda öngörülen şartları sağlaması halinde, belirtilen süreler içerisinde bir dava dilekçe vermesiyle beraber kira tespit davası açılmış olacaktır. Davacı, dava dilekçesinde, kira bedelinin tespitini hangi nedenlerle talep ettiğini belirtmeli, delil ve tanıklarını dilekçenin ekinde bildirmelidir. Bununla beraber davacının, kira tespit davası açarken, zorunlu dava harçlarını da yatırması gerekmektedir. Aksi takdirde dava açılamayacaktır.

Dilekçe verilip, masraf ve harçların yatırılmasının ardından, mahkeme ve esas numarası atanacaktır. Bu husus davanın açılmasının hemen ardından gerçekleşecektir. Dosyayla ilgilenen mahkeme, herhangi bir talebe ihtiyaç duyulmaksızın, davalının, dava dilekçesindeki adresine dava dilekçesini tebligat yoluyla gönderecektir. Davalının dava dilekçesini tebliğ almasından sonra iki hafta içinde cevap vermesi gerekir. Davalının süresi içinde sunduğu cevap dilekçesi davacıya tebliğ edilecektir. Dilekçeler aşaması, davanın basit yargılama usulüne tabi olması nedeniyle bu noktada sona erecektir. Bu aşamadan sonra mahkeme tarafından ön inceleme duruşması günü atanacak ve taraflara bildirilecektir.

Kira Tespit Davası Avukatlık Ücreti

Türk Hukuk sistemimizde belirli istisnalar haricinde avukatla temsil zorunlu değildir. Şahıslar genel kural olarak kendi davalarını açabilir ve takip edebilirler. Buna göre kira bedelinin tespiti davasının açılması ve takibi açısından bir avukata vekalet vermek zorunlu değildir. Buna karşılık, hukuk sistemimizde bir avukata vekalet verilmek suretiyle davanın takip edilmesi hak kaybına yol açmaması bakımından daha faydalıdır. Nitekim yargılama usulleri gereğince avukatın dilekçe yazmadaki marifeti dava sürecine doğrudan etki edecek ve etkin bir hukuk yargılaması gerçekleşecektir.

Hukukumuzca öngörülen kesin sürelerin takibi, delillerin sunulması da avukat vasıtasıyla daha profesyonelce takip edilecek, duruşmalarda verilen beyanlar daha derli toplu ve çarpıcı olacaktır. Dolayısıyla kira bedelinin tespiti davası için davacı ya da davalının avukata vekalet vermesi zorunlu olmamakla beraber, hak kaybına uğramamak için kira bedelinin tespiti davası avukatından hukuki destek alınmasında fayda bulunmaktadır.

Her yıl yayınladığı asgari ücret tarifesi doğrultusunda kira tespit davasında avukatlık ücreti en az 5.500-TL’dir. Bu ücret, bir avukatın davayı takip edebilmek için alabileceği en alt ücrettir. Ancak avukatın emek ve mesaisine uygun olarak daha yüksek ücret talep edilebilmesi mümkündür.

Kira Tespit Davası Masrafları

Yargılamanın tüm alanlarında olduğu üzere kira tespit davalarında da yapılması gereken bazı masraflar mevcuttur. Bu masraflar “yargılama gideri” olarak adlandırılmaktadır. Yargılama giderleri ödenmeksizin bir dava dosyasının ne açılması ne de devam etmesi mümkün değildir.

Kira bedelinin tespiti davası açılması halinde yargılama giderleri, davayı açan tarafından karşılanır. Dolayısıyla kiracının açtığı kira tespit davasında masraflar kiracı tarafından karşılanacak, kiraya veren tarafından açılan kira tespit davasının masrafları ise kiraya veren tarafından karşılanacaktır. Kiracının davayı kazanması halinde bu yargılama giderleri davalıdan tahsil edilerek kiracıya iade edilir. Yine kiraya verenin davayı kazanması halinde bu yargılama giderleri davalıdan tahsil edilerek kiraya verene iade edilir.  Davanın reddedilmesi halindeyse davacının yaptığı masraflar kendisi üzerinde bırakılır ve dava için yaptığı masrafını geri alamaz. Böyle bir sonuç ile karşı karşıya kalmamak için açılacak davalarda kira tespit davası avukatından hukuki destek alınması önemlidir.

Avukat Yaşar Öksüz’ün Milliyet’te yayınlanan yazılarını buradan okuyabilirsiniz.

Davayı açan tarafın karşılaşabileceği yargılama giderleri ise çoğunlukla: başvuru harcı, peşin harç, dosya gideri, vekalet harcı, tebligat gideri, bilirkişi ücreti, tanık gideri kalemlerinden oluşmaktadır. Bu giderlere ek olarak, davacı tarafın tercihine göre ekstra ihtarname masraf kalemi eklenebilir. Tüm bu yargılama giderleri ve ihtarname masrafları 2024 yılı için ortalama 2000-TL civarında olacaktır.

Kira Tespit Davası Yetkili ve Görevli Mahkeme

Kira bedelinin tespiti davalarında görevli ve yetkili mahkemeler Hukuk Muhakemeleri kanununda belirlenmiştir. Buna göre kira tespit davalarında görevli mahkemeler sulh hukuk mahkemeleridir.

Kira bedelinin tespiti davalarda yetkili mahkeme, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Ancak bu yetki kuralı kesin nitelikte değildir.

Kira Tespit Davası ihtarname Örneği

Kira tespit davasına konu olan somut koşullar her bir olay için farklılık arz etmektedir. Nitekim kira sözleşmesinin süresi, davanın ne zaman açılacağı, davacının açacağı davadaki hukuki yararı, ödenen kira bedeli gibi konular her bir dava ve ihtarname için ayrı bir yapı taşı niteliğindedir. Dolayısıyla somut olaya uygun hazırlanmayan bir ihtarname, ileride açılacak dava bakımından zayıf kalacaktır. Bu yönüyle internet üzerinden şablon olarak paylaşan ihtarnameler, uygulamada hak kaybına yol açabileceğinden sakıncalıdır. Kira tespit davasına ilişkin gönderilecek ihtarnameler için bir kira tespit davası avukatından danışmanlık alınması önerilmektedir.

Yorum Bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Sayfayı Kopyalayamazsınız

Bilgi ve Randevu