
Miras sebebiyle istihkak davası hakkında merak ettiklerinizi bu yazımızda bulabilirsiniz. Sorularınızı, yorumlar bölümünden iletebilirsiniz. Hukuki desteğe ihtiyaç duyduğunuzda bizlere ulaşabilirsiniz.
İstihkak Davası Nedir?
İstihkak davası, bir kimsenin üzerinde mülkiyet hakkı bulunduğu malı haksız yere elinde bulunduran kişiye karşı açtığı davadır. İstihkak davası açma hakkı malike, Medeni Kanunun 683. maddesinin ikinci fıkrasında tanınmıştır. Buna göre malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı istihkak davası açabilir.
İstihkak davası esasen mülkiyet hakkından kaynaklanan bir eşya hukuku davasıdır. Ancak bu davanın mirastan kaynaklanması veya haciz sırasında istihkak iddiasında bulunulması sebebiyle gündeme gelmesi mümkündür.
Miras Sebebiyle İstihkak Davası Nedir?
Mirasın tamamı, bir kısmı veya yalnızca terekeye dahil olan bir mal, mirasçı sıfatını taşımayan bir kimsenin elinde bulunuyor olabilir. Bu durumda Medeni Kanunumuz, malik olan mirasçıya bir dava açarak terekeyi veya terekeye dahil o malı kendi zilyetliğine geçirebilmek için dava açma hakkı tanımıştır. Bu davaya miras sebebiyle istihkak davası adı verilir.
Bu dava, mirasçının, mirastan kaynaklanan haklarına dayanarak açtığı istihkak davasıdır. Miras sebebiyle istihkak davası Medeni Kanun’un 637. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
Medeni Kanun 637 – Miras Sebebiyle İstihkak
Yasal veya atanmış mirasçı, terekeyi veya bazı tereke mallarını elinde bulunduran kimseye karşı mirasçılıktaki üstün hakkını ileri sürerek miras sebebiyle istihkak davası açabilir.
Bu davada hâkim, mirasçılık sıfatıyla ilgili uyuşmazlıkları da çözer.
Hâkim, davacının istemi üzerine hakkın korunması için davalının güvence göstermesi veya tapu kütüğüne şerh verilmesi gibi gerekli her türlü önlemi alır.
Miras sebebiyle istihkak davasının yasal veya atanmış mirasçı tarafından açılmış olması arasında hiçbir fark bulunmamaktadır. Bu davada mirasçının bu sıfatı hangi yolla kazandığının bir önemi bulunmamaktadır.
Miras Sebebiyle İstihkak Davası Şartları
Miras sebebiyle istihkak davasının ilk şartı bu davanın mirasçı tarafından açılıyor olmasıdır. Davacı mirasçı, yasal mirasçı olabileceği gibi atanmış mirasçı da olabilir. Davacının mirasçı olup istihkak iddiasının mirastan kaynaklanan haklarına dayanıyor olması gerekli ve yeterlidir.
Bir diğer şart davanın konusunun terekeye dahil bir mal olmasıdır. Ancak miras sebebiyle istihkak davasının konusunun, terekenin tamamı veya bir kısmı olması da mümkündür. Bu sebeple terekenin tespiti önemlidir.
İstihkak davasında ileri sürülen mülkiyet hakkının mirastan kaynaklanıyor olması gerekmektedir. Nitekim bir mirasçılık sıfatı bulunmadığında açılacak istihkak davası kanunda ayrıca düzenlenmektedir. Bu sebeple mülkiyet hakkı mirastan kaynaklanıyorsa daha özel nitelikte olan miras sebebiyle istihkak davası açılmalıdır. Zira bu davaya uygulanacak hükümler zamanaşımı gibi hususlarda niteliği itibariyle farklılıklar göstermektedir.
Miras sebebiyle istihkak davası açılabilmesi için davaya konu malın haksız yere mirasçıdan başka bir kimsenin elinde bulunuyor olması gerekir. Bu durum, miras bırakanın sağlığında malının idaresi için başka bir kimseye vekalet vermesi veya malı kiraya vermiş olması gibi sebeplerden kaynaklanıyor olabilir. Aynı şekilde miras bırakanın sağlığında üçüncü kişiler tarafından o mal haksız şekilde iktisap edilmiş olabilir.
Dava konusu malın, davalının eline hangi yoldan geçtiğinin de miras sebebiyle istihkak davasında bir önemi bulunmamaktadır. Elde bulundurmanın haksız olması, mirasçının miras sebebiyle istihkak davası açabilmesi için yeterlidir.
Medeni Kanun 638 – Hükümleri
Miras sebebiyle istihkak davasının kabulü hâlinde, tereke veya terekeye dahil mal, davacıya zilyetliğe ilişkin hükümler uyarınca verilir.
Miras sebebiyle istihkak davasında davalı, tereke malını zamanaşımı yoluyla kazandığını ileri süremez.
Miras Sebebiyle İstihkak Davası Dilekçesi
Miras sebebiyle istihkak davası, görevli ve yetkili mahkemeye verilecek usulüne uygun hazırlanmış bir dilekçe ile açılır. Bu davalar için görevli ve yetkili mahkeme miras bırakanın yerleşim yeri asliye hukuk mahkemesidir. Dolayısıyla dilekçe de bu mahkemeye hitaben yazılacaktır.
Miras sebebiyle istihkak davası dilekçesine taraflar, adres ve kimlik bilgileri ve dava değeri yazılmalıdır. Bu dava dilekçesine dava değerinin eklenmesi zorunludur. Nitekim istihkak davalarında dava konusu olan bir mal veya mallar söz konusudur. Bu sebeple harçlandırılacak değerin belirlenmesi zorunludur.
Dilekçenin açıklamalar bölümünde sıra numarası altında mirasçılık ilişkisi, dava konusu mal veya malların terekeye dahil olduğu, bu sebeple istihkak iddiasına ilişkin tüm detaylarıyla açıklanır. Bu kısımda bütün hususların delillerle desteklenmesi ve daha sonra delillerin sırayla gösterilmesi önem arz etmektedir. Dilekçeye talep sonucu yazılıp imzalanarak son hali verilir.
Avukat Yaşar Öksüz’ün Milliyet’te yayınlanan yazılarını buradan okuyabilirsiniz.
Miras Sebebiyle İstihkak Davası Yetkili Mahkeme
Miras sebebiyle istihkak davalarında miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. Bu dava terekedeki bir taşınmaza ilişkin olsa dahi yetkili mahkemenin belirlenmesinde taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi dikkate alınmayacaktır. Zira miras sebebiyle istihkak davalarında kanun tek ve kesin yetkili mahkeme öngörmüştür. Bu mahkeme ise miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesidir.
Miras Sebebiyle İstihkak Davası Görevli Mahkeme
Miras sebebiyle istihkak davaları Asliye Hukuk Mahkemelerinin görev alanına girmektedir. Dolayısıyla mirastan doğan mülkiyet hakkına sahip mirasçı, terekenin tamamını, bir kısmını veya terekeye ait bir malı haksız şekilde elinde bulunduran kimseye karşı asliye hukuk mahkemelerinde dava açmalıdır. Davanın açılacağı asliye hukuk mahkemesi ise miras bırakanın son yerleşim yeri asliye hukuk mahkemesidir.
Miras Sebebiyle İstihkak Davası Zamanaşımı
Miras sebebiyle istihkak davası belirli bir zamanaşımı süresi geçmeden açılmalıdır. Bu zamanaşımı süreleri Medeni Kanunda düzenlenmiştir. Kanunda bir yıllık, on yıllık ve yirmi yıllık olmak üzere üç farklı zamanaşımı süresi yer almaktadır.
Bu davanın açılmasının 1 yıllık zamanaşımı süresine tabi olması için davacının mirasçı olduğunu öğrenmesi ve davalının da elindeki malın başkasının hak sahibi olduğu bir terekeye ait olduğunu bilmemesi veya bilebilecek durumda olmaması gerekir. Bu ikinci şart kanunda davalının iyiniyetli olması şeklinde ifade edilmektedir. Bu durumda davacının tabi olacağı bir yıllık zamanaşımı süresi, davacının mirasçı olduğunu ve terekeye dahil bir malın davalı tarafından haksız olarak elde tutulduğunu öğrendiği tarihten itibaren başlar.
Eğer davacı bakımından yukarıdaki şart gerçekleşmemişse bir diğer deyişle davacı, mirasçı olduğunu veya terekeye ait malın bir başkasının haksız yere elinde bulundurduğunu bilmiyorsa dava açmak için tabi olduğu zamanaşımı süresi 10 yıldır. Bu süre, miras bırakanın ölümü veya davacı eğer vasiyetname ile atanmış bir mirasçı ise vasiyetnamenin açıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar.
Davalının kötü niyetli olduğu, bir diğer deyişle elinde bulundurduğu malın, üzerinde başkasının hak sahibi olduğu terekeye ait bir mal olduğunu bildiği veya gerekli özeni gösterseydi bilebilecek durumda olduğu ihtimalinde ise zamanaşımı süresi 20 yıldır.
Bununla birlikte eşya hukukundaki istihkak davasından farklı olarak miras sebebiyle istihkak davasında davalının dava konusu taşınır veya taşınmaz malı kazandırıcı zamanaşımı yoluyla kazandığı iddiasını ileri sürmesi mümkün değildir.
Medeni Kanun 639 – Zamanaşımı
Miras sebebiyle istihkak davası, davacının kendisinin mirasçı olduğunu ve iyiniyetli davalının terekeyi veya tereke malını elinde bulundurduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde mirasbırakanın ölümünün veya vasiyetnamenin açılmasının üzerinden on yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
İyiniyetli olmayanlara karşı zamanaşımı süresi yirmi yıldır.
Miras Sebebiyle İstihkak Davası Süresi
Miras sebebiyle istihkak davası açılması kanunda belirli sürelere bağlanmıştır. Bu süreler zamanaşımı süresi niteliğindedir. Bu sebeple belirli sürelerin geçmesi ile mirasçı, bu davayı zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle açamayacaktır.
Zamanaşımı süresi bu davada davalının iyiniyetli olduğu ve davacının da mirasçı olduğunu öğrendiği ihtimalinde öğrenme tarihinden itibaren bir yıl, her halde miras bırakanın ölümünden veya vasiyetnamenin açıldığı tarihten başlayarak 10 yıldır. Eğer davalı kötü niyetli ise davacı bu davasını 20 yıllık zamanaşımı süresi içinde açabilir.