
Müşterek konutun kadına tahsisi hakkında merak ettiklerinizi bu yazımızda bulabilirsiniz. Sorularınızı, yorumlar bölümünden iletebilirsiniz. Hukuki desteğe ihtiyaç duyduğunuzda bizlere ulaşabilirsiniz.
- 1. Müşterek Konut Nedir?
- 2. Aile Konutunun Sağladığı İmkanlar Nelerdir?
- 3. Müşterek Konutun Kadına Tahsisi Nedir?
- 4. Hangi Durumlarda Müşterek Konutun Kadına Tahsisi Sağlanır?
- 5. Müşterek Konutun Kadına Tahsisi Kararı Nereden Alınır?
- 6. Kadına Tahsis Edilen Konut Satılabilir Mi?
- 7. Kadın, Kendisine Tahsis Edilen Konutu Kiralayabilir Mi?
- 8. Müşterek Konutun Kadına Tahsisi Dilekçesi
- 9. Tahsis Durumunda Müdahalenin Meni Davası
- 10. Müşterek Konutun Tahsisi Durumunda Ecrimisil
- 11. Müşterek Konutun Kadına Tahsisi Yargıtay
- 12. Müşterek Konutun Tahsisi Talebi
- 13. Müşterek Konutun Erkeğe Tahsisi
- 14. Boşanmada Ev Tahsisi
- 15. Sık Sorulan Sorular
Müşterek Konut Nedir?
Müşterek konut, bir ailenin kalıcı olarak ikamet ettiği, içerisinde acı ve tatlı günlerini geçirdiği aile yaşamının merkezinde olan konuttur. Eşlerin müşterek konutları da çoğu zaman aile konutu olarak kullandıkları konuttur.
Her bir aile için aile konutu tektir. Yaşamın merkezinde olmayan ve ikinci nitelikte bulunan konutlar aile konutu olarak değerlendirilemez. Bu kapsamda aile konutu, ailenin günlük yaşamını sürdürmek, içerisinde barınmak ve özel yaşamlarını devam ettirmek amacıyla kullanılır.
Aile konutu olarak kabul edilen müşterek konutun kiralık olması, eşlerden birine ait olması veya eşlerden birinin yakınına ait olması arasında hukuki bakımdan hiçbir farklılık bulunmamaktadır. Bu durumların tamamında aile konutunun sağladığı imkanlardan yararlanır.
Aile Konutunun Sağladığı İmkanlar Nelerdir?
Aile konutunun sağladığı imkanlar ve korumalar Medeni Kanunun 194. maddesinde düzenlenmiştir. Kanundaki düzenlemeye göre eşler, aile konutuna dair konularda tek başına tasarrufta bulunamazlar. Bu kapsamda eşlerden biri, diğer eşin rızası olmadan aile konutunu satamaz veya tasarruflarda bulunamaz. Yine aynı şekilde aile konutu olarak kullanılan konutta kiracı olarak ikamet ediyorsa, diğer eşin rızası olmadan kira sözleşmesini feshedemez ve sonlandıramaz. Diğer eşin rızası alınmadan yapılan işlemler tümüyle geçersizdir. ancak bu durumlarda ev sahibi tahliye davası açabilir.
Medeni Kanunu 194 – Aile Konutu
Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.
Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hâkimin müdahalesini isteyebilir.
Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini tapu müdürlüğünden isteyebilir.
Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı hâline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur.
Müşterek Konutun Kadına Tahsisi Nedir?
Boşanma davası veya ayrılık davası açıldığı durumlarda davaya bakan hakim, eşlerin barınması, hayatlarını sağlayacak maddi desteğin belirlenmesi, mallarının yönetilmesi ve çocuklarının ihtiyaçları konusunda gerekli önlemleri alır. Davaya bakan alacağı bu önlemler, davanın devamı süresince hüküm ifade eder ve mahkeme hakimi gerekli görmesi halinde bu önlemlerin tamamını kendiliğinden alabilir. Bu durum Medeni Kanunun 169. maddesinde düzenlenmiştir.
Kanundaki düzenlemeye göre hakimin alması gereken önlemlerin başında eşlerin barınmalarına ilişkin önlemler gelmektedir. Nitekim boşanma davası açıldığında taraflardan biri ekonomik olarak güçsüz olması, belli sağlık sorunlarının bulunması, toplumsal hayatta gidebileceği ve yaşayabileceği bir konutunun bulunmaması nedeniyle menfaatinin bulunması muhtemeldir. Bu kapsamda boşanma davasına bakan hakim, müşterek konutun kadına tahsisi veya erkeğe tahsisi konusunda değerlendirmelerde bulunarak gerekli önlemleri alacaktır.
Müşterek konutun kadına tahsisi, boşanma davası süresince aile konutu olarak kullanılan konutun kadının kullanımına bırakılmasıdır. Mahkeme, müşterek konutun kadına tahsisine ilişkin karar verdiğinde kadın, boşanma davası süresince aile konutu olarak kullanılan konutta yaşama hakkına kavuşmuş olacaktır. Dolayısıyla müşterek konutun kadına tahsisi, boşanma durumunda ortak olarak sahip oldukları konutun kadına geçici veya sürekli olarak tahsis edilmesi anlamına gelir. Bu nedenle, kadının kendi konutuna sahip olma hakkı ve barınma ihtiyacının karşılanması önemlidir.
Hangi Durumlarda Müşterek Konutun Kadına Tahsisi Sağlanır?
Müşterek konutun kadına tahsisi, evlilik birliği içerisinde zayıf konumda olan kadının, boşanma davası veya ayrılık davası süresince ekonomik ve sosyal açıdan korunması amacıyla verilen bir mahkeme kararıdır. Mahkemenin vereceği müşterek konutun kadına tahsisine dair kararlar, genellikle kadının ve kadınla birlikte velayet hakkı kadına verilen çocuğunun barınma ihtiyacının karşılanması amacıyla verilir. Mahkemeler, bu dönemde annenin ve çocuğun barınabileceği ve yaşayabileceği ortamın korunması amacıyla müşterek konutun kadına tahsisine karar verirler. Bu kapsamda şu durumlarda müşterek konutun kadına tahsisi mümkündür;
Boşanma davalarında müşterek konutun kadına tahsisi:
Müşterek konutun tahsisine ilişkin kararların en sık verildiği davaların başında çekişmeli boşanma davaları gelmektedir. Boşanma davalarının günümüzde yaklaşık olarak 2 yıl sürdüğü göz önüne alındığında bu süre içerisinde tarafların barınması için mahkemenin gerekli önlemler alması gerektiği ve aile konutunun eşlerden birinin tahsisine bırakma yönünde karara vermesi son derece olağandır. Nitekim Medeni Kanunun 169. maddesinde eşlerin barınmasına ilişkin önlemlerin alınacağı davaların başında boşanma davaları gösterilmiştir.
Medeni Kanunu 169 – Geçici Önlemler
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır.
Ayrıca boşanma davalarında hakim, geçici velayet ve tedbir nafakası konusunda da dava süresince tedbiren karar verme yetkisine sahiptir.
Ayrılık davalarında müşterek konutun kadına tahsisi:
Ayrılık davaları, eşler arasındaki evliliklerin bir yıldan üç yıla kadar tatil edilmesi amacıyla açılan davalardır. Ayrılık davası açıldığında ve dava süresince, eşlerin barınmaların dair önlemler davayı gören mahkeme tarafından alınır. Bu kapsamda ayrılık davasına bakan hakim, gerekli şartların varlığını tespit ettiğinde müşterek konutun kadına tahsis edilmesine karar verebilir.
Uzaklaştırma kararıyla müşterek konutun kadına tahsisi:
Uzaklaştırma kararı, kadına yönelik şiddetin veya aile içinde yaşanan şiddetin önlenmesi amacıyla geçici olarak hükmedilen tedbir niteliğinde bir karardır. Uzaklaştırma kararına hükmedilebilmesi için eşler arasında boşanma veya ayrılık davası olması şart değildir. Bu davalar açılmadan da uzaklaştırma kararı alınması mümkündür.
Uzaklaştırma kararı için aile mahkemesine başvuran kadın, barınmaya ihtiyacı bulunduğunu ifade ederek aile konutunun kendisine tahsis edilmesini talep edebilir. Bu durumda mahkeme, diğer şartların da varlığı halinde müşterek konutun kadına tahsis edilmesine karar verebilir.
Müşterek Konutun Kadına Tahsisi Kararı Nereden Alınır?
Müşterek konutun tahsisine ilişkin kararlar, boşanma davası ve ayrılık davası açılması durumunda, davayı gören mahkemeden talep edilir. Davayı gören mahkeme, eşlerin barınma ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli önlemleri alır ve gerekli görmesi halinde müşterek konutun kadına tahsisine karar verir.
Eşler arasında boşanma davası veya ayrılık davası açılmadığı durumlarda ise aile konutunun tahsisine ilişkin kararların, uzaklaştırma kararı kapsamında yine aile mahkemesine yapılacak başvuru ile talep edilmesi gerekir. Bu durumlarda aile konutunun tahsisine ilişkin kararlar, kural olarak aile mahkemesi hakimleri tarafından verilir. Ancak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yine uzaklaştırma kararı talebi ile birlikte savcılık veya kolluk aracılığıyla aile konutunun kadına tahsisine ilişkin karar alınması mümkündür.
Kadına Tahsis Edilen Konut Satılabilir Mi?
Müşterek konutun kadına tahsisine ilişkin boşanma davasında veya uzaklaştırma kararında verilen kararlar, geçici hukuki koruma amacıyla verilen kararlardandır. Bu sebeple bu yöndeki kararların mülkiyet hakkına hiçbir etkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla mahkeme tarafından kadına tahsis edilen müşterek konut, eşlerin kirada oturdukları aile konut ise ve söz konusu konutun sahibi taşınmazı satabilir veya dilediği şekilde devredebilir.
Örneğin eşlerin bir taşınmazı kira sözleşmesi ile kiraladıklarını ve sonrasında aralarında çekişmeli bir boşanma davası açıldığını ve boşanma davasında müşterek konutun kadına tahsis edildiğini düşünelim. Bu durumda tahsis kararı verilmiş olması, ev sahibinin taşınmazı satmasını hiçbir şekilde engellemeyecektir. Nitekim burada mülkiyet hakkı ile boşanma davasında verilen geçici hukuki koruma yarışacak ve mülkiyet hakkı ön plana çıkacaktır.
Ancak müşterek konut eşlerden birine aitse, taşınmazın maliki olan eş, diğer eşin rızası olmadan satamaz veya devredemez. Diğer eşin rızası olmadan yapılacak satış ve devir işlemleri tümüyle geçersizdir. Bu tür durumlarda malik olmayan eş, aile konutu nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açabilir.
Kadın, Kendisine Tahsis Edilen Konutu Kiralayabilir Mi?
Müşterek konutun kadına tahsis edilmesindeki amaç, boşanma davası süresince kadının barınma ihtiyacının karşılanması ve mağduriyet yaşamasının engellenmesidir. Bu kapsamda kadının, kendisine tahsis edilen konutu amacına uygun olarak kullanması gerekir. Dolayısıyla kadının konutta kendisine tahsis edilen konutta yaşamadığının ortaya çıkmış olması veya kadının bu konutu başka kişilere kiralamaya çalıştığının anlaşılması durumunda mahkeme, müşterek konutun tahsisine ilişkin kararını kaldırabilir.
Bu tür durumlarda erkeğin, boşanma davasının görüldüğü mahkemeye veya uzaklaştırma kararının verildiği mahkemeye başvuruda bulunarak müşterek konutun kadına tahsis edilmesine ilişkin kararın kaldırılmasını talep etmesi gerekir. Boşanma davalarında mahkeme, tedbir niteliğindeki bu kararını her durumda kaldırabilir.
Müşterek Konutun Kadına Tahsisi Dilekçesi
Müşterek konutun kadına tahsisi dilekçesi hazırlanırken öncelikle hangi aile mahkemesine hitaben dilekçenin hazırlandığı belirlenmelidir. Bu kapsamda görevli ve yetkili aile mahkemesinin dilekçenin en üst kısmında bildirilmiş olması gerekir. İkinci olarak dilekçede, tahsis talep eden tarafın ve karşı tarafın adı, soyadı, kimlik numarası ve adresine yer verilmelidir.
Bu bilgilere yer verildikten sonra aile konutunun hangi gerekçelerle tahsis edilmesi gerektiği açıklanmalı ve varsa açıklamalara ilişkin delillere yer verilmelidir. Açıklamaların yapılması sonrasında da müşterek konutun kadına tahsisi talep edilmeli ve dilekçe imzalanarak sunulmalıdır.
Dilekçenin imzalanarak sunulması ve harçlarının yatırılması sonrasında dava açılmış olacaktır. Davanın açılmasından sonra mahkemenin tahsis konusundaki kararın takip edilmesi gerekir. Müşterek konutun kadına tahsisi konusundaki kararlarda olumlu neticeler elde etmek için boşanma avukatından destek alınmasında fayda bulunmaktadır.
Avukat Yaşar Öksüz’ün Milliyet’te yayınlanan yazılarını buradan okuyabilirsiniz.
Tahsis Durumunda Müdahalenin Meni Davası
Müdahalenin meni istemli davalar, bir gayrimenkulde haksız şekilde işgalin bulunması halinde bu haksız işgalin ortadan kaldırılması amacıyla açılır. Müdahalenin meni davası açılabilmesi için ortada haksız bir işgalin veya haksız bir kullanımın bulunması gerekir.
Boşanma davalarında veya uzaklaştırma kararı ile müşterek konutun kadına tahsis edilmesi durumunda ise haksız bir kullanım durumundan bahsedilemez. Bu sebeple müşterek konutun kadına tahsis edilmesi durumunda erkek eş, mülkün sahibi olsa da müdahalenin meni istemiyle dava açıp; kadının evden çıkmasını isteyemez. Üstelik söz konusu konut, erkeğin evlenmeden önce sahip olduğu kişisel malı olsa da sonuç değişmeyecektir.
Müşterek Konutun Tahsisi Durumunda Ecrimisil
Ecrimisil, bir gayrimenkulün haksız kullanımı durumunda istenilen haksız kullanma tazminatıdır. Bu kapsamda ecrimisil davası açabilmek için öncelikli olarak haksız bir kullanımın olması gerekir. Boşanma davalarında, eşlerin yaşadıkları müşterek konutun kadına tahsis edilmesi ise yasadan kaynaklanan bir hak sağlar. Bu sebeple boşanma davası sonuçlanıncaya kadarki dönemde, müşterek konutun kadına tahsis edilmesi halinde ecrimisil talebinde bulunulması mümkün değildir.
Müşterek Konutun Kadına Tahsisi Yargıtay
Boşanma veya ayrılık davası açıldığında eşlerin ayrı yaşamasından dolayı müşterek konutun eşlerden birine tahsis edilmesi ihtiyacı doğacaktır. Bunu, müşterek konutun kendisine tahsis edilmesini isteyen taraf ileri sürebilir.
Müşterek konutun eşlerden birine tahsisi Türk Medeni Kanunu’nun 169, 195 ve 197. maddelerine dayanarak talep edilebilir. Yargıtay’ın da yerleşik içtihatlarında bu iki maddeye dayanılarak usulüne uygun açılmış davalarda talep yönünde müşterek konutun tahsisine karar verdiği görülmektedir.
Yargıtay’ın müşterek konutun talep eden tarafa tahsisine karar vermesi için talep eden tarafın talebinde samimi olması ve dürüstlük kuralına aykırı hareket etmiyor olması gerekmektedir. Sırf karşı tarafı zarara uğratmak amacıyla ihtiyacı olmayan eşin bunu talep etmesi durumunda Yargıtay’ın konutun bu eşe tahsisine karar vermesi düşünülemez.
Yargıtay aynı zamanda müşterek konutun hangi tarafa tahsis edileceğini belirlerken müşterek çocuğun taraflardan hangisine bırakıldığı değerlendirmesi yapar. Çoğunlukla müşterek çocuk hangi tarafa bırakıldıysa Yargıtay müşterek konutun o tarafa tahsis edilmesine karar verir. Dolayısıyla müşterek çocuğun velayeti annede ise müşterek konutun kadına tahsis edilme olasılığı yüksektir.
Müşterek Konutun Tahsisi Talebi
Müşterek konutun tahsisi gibi geçici önlemler Medeni Kanun’a göre tarafların talebine gerek olmaksızın hakim tarafından alınır. Ancak süreci hızlandırmak adına tarafların bunu talep etmesinin önünde hiçbir engel bulunmamaktadır. Taraflar, bu taleplerini yargılamanın her aşamada ileri sürebilirler.
Müşterek konutun tahsisini iki eş de talep edebilir. Bunun için boşanma davası veya ayrılık davası görülürken bir dilekçe yazılabileceği gibi ayrı bir dava da açılabilir. Uzaklaştırma kararı talebi için aile mahkemesine başvuran tarafın da bununla birlikte müşterek konutun kendisine tahsisine yönelik talep beyanını ileri sürmesi mümkündür.
Müşterek Konutun Erkeğe Tahsisi
Boşanma davası veya ayrılık davası açıldığında hakim, Medeni Kanunun 169. maddesi gereğince gerekli önlemleri alır. Bu önlemler müşterek konutun eşlerden birine tahsis edilmesini de kapsar. Müşterek konut boşanma sürecinde ekonomik ve sosyal açıdan korunmaya ihtiyacı olan tarafa tahsisine karar verilir. Tarafların, ortak çocuğu bulunuyorsa boşanma sürecinde geçici velayet hangi tarafa bırakıldıysa çoğunlukla müşterek konutun o tarafa tahsis edildiği görülmektedir.
Velayet hakkı erkek eşe bırakıldıysa veya ekonomik ve sosyal açıdan korunması gereken taraf erkek eş ise boşanma, ayrılık davaları veya uzaklaştırma kararı ile müşterek konutun erkeğe tahsis edilmesi mümkündür. Bu karar erkeğin ve ortak çocuğun barınma ihtiyacını gidermeye yönelik verilen bir karardır.
Boşanmada Ev Tahsisi
Boşanma davası açıldığında taraflar ayrı yaşamalarından dolayı aralarında birçok düzenleme yapılması gerekebilir. Bu noktada hakim, geçici velayet, tedbir nafakası ve benzeri nitelikte tedbir niteliğinde ara karar verebilir. Bunlardan biri müşterek konutun kadına tahsisi kararıdır. Talep halinde hakim, müşterek konutun kadına tahsisi veya erkeğe tahsisi konusunda karar verir.
Sık Sorulan Sorular
Boşanma davası açıldığın mahkeme, aile konutu olarak kullanılan evin kime tahsis edileceğine ilişkin karar alma hakkına sahiptir. Mahkemeler, özellikle kadının barınması geçinmesinde yaşanabilecek olumsuzlukları göz önüne alarak müşterek konutu kadına tahsis etmektedir.
Kadına tahsisine karar verilen konut kiralıksa kiranın, kira sözleşmesinde ismi yazanlar tarafından ödenmeye devam edilmesi gerekir. Kira sözleşmesinde her iki eşin de ismi yazıyorsa her iki eş de kira ödemelerinden sorumludur. Ancak sadece erkek eş kira sözleşmesinin tarafıysa ödemelerin erkek eş tarafından yapılması gerekir. Kira bedellerinin ödenmemesi durumunda ise ev sahibi tahliye davası açabilir.
Boşanan ve barınmak için bir konuta ihtiyaç duyan ev sahibi, ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açarak kiracıyı çıkartabilir.
2 Yorum
Hakim itiraz dilekçesini okumadan çocuk ve geçici velayeti alan babayı konıttan çıkartıyor
Sonra ara duruşmada yanlışını farkefşyor
Çocuk adalet anlayışını yitiriyor
Düzeni bozuluyor
Adalete olan güveni sarsılıyor
Bunun zararını kim ödeyecek hakimmi kamumu annemi
Merhaba,
Geçmiş olsun. Yaşadığınız şehirden bir avukattan destek almanızı tavsiye ediyorum.
İyi günler.