
Tedbir nafakası hakkında merak ettiklerinizi bu yazımızda bulabilirsiniz. Sorularınızı, yorumlar bölümünden iletebilirsiniz. Hukuki desteğe ihtiyaç duyduğunuzda bizlere ulaşabilirsiniz.
- 1. Tedbir Nafakası Nedir?
- 2. Tedbir Nafakası Şartları Nelerdir?
- 3. Boşanmadan Tedbir Nafakası İstenebilir Mi?
- 4. Tedbir Nafakası Hesaplaması Nasıl Yapılır?
- 5. Tedbir Nafakalarına İtiraz Edilebilir Mi?
- 6. Tedbir Nafakasının İcrası Nasıl Yapılır?
- 7. Tedbir Nafakasının Arttırılması Mümkün Mü?
- 8. Anlaşmalı Boşanmada Tedbir Nafakasına İstenebilir Mi?
-
9.
Tedbir Nafakası Yargıtay Kararları
- 9.1. Tarafların kusur durumu tedbir nafakasında dikkate alınmaz.
- 9.2. Tedbir nafakalarının icrasında ilamlı icra takibi yapılamaz.
- 9.3. Tedbir nafakasının talep edilmesi şart olmayıp; hakim tarafından kendiliğinden hükmedilmesi mümkündür.
- 9.4. Tedbir nafakası, nafaka yükümlüsünün ekonomik durumu göz önüne alınarak hakkaniyet doğrultusunda belirlenir.
- 9.5. Nafaka alacaklısı eş, nafaka borçlusu eş ile aynı evde yaşıyorsa geçmişe dönük nafaka istenilmesi dürüstlük kurallarına aykırıdır.
- 10. Sık Sorulan Sorular
Tedbir Nafakası Nedir?
Tedbir nafakası, eşler arasında boşanma davası veya ayrılık davası açılması durumunda, eşlerden birinin barınması ve geçinmesi ile müşterek çocuklarının bakım ve korunması için diğer eşin yapılacağı parasal katkıdır. Bu nafakanın amacı, boşanma davası açması ile birlikte eşlerden birinin ekonomik olarak darlığa düşmesini engellemek ve çocukların ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlamaktır.
Tedbir nafakası, Medeni Kanunun 169. maddesinde düzenlenmiştir. Kanundaki düzenlemeye göre boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, açılan davanın sona ermesine kadarki dönemde eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden alma hakkına sahiptir. Dolayısıyla bu nafaka; eşlerin barınması, geçimleri ve çocukların ihtiyaçları için verilebilen geçici bir önlemdir.
Medeni Kanunu 169 – Geçici önlemler
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır.
Tedbir Nafakası Ne Zaman Başlar?
Tedbir nafakası, boşanma davasının açılmasından kararın kesinleşmesine kadarki dönem için hükmedilebilir. Bu kapsamda tedbiren hükmedilen nafakalar, kural olarak boşanma davasının açıldığı tarihten itibaren başlar. Ancak boşanma davasına bakan mahkeme, tedbir nafakalarının başlangıç tarihini davanın açıldığı tarihten daha ileri bir tarih olarak da belirleyebilir. Ancak davanın açıldığı tarihten daha eski bir tarihte başlayacak şekilde bu nafakaya hükmedilemez.
Ayrıca boşanma davası içerisinde hakim, tedbir nafakalarının artırılması veya azaltılmasına gerekli olması halinde karar verebilir. Artırılmasına veya azaltılmasına karar verilen tedbir nafakaları, kararının verildiği tarihten itibaren başlar. Boşanma ve ayrılık davasında hükmedilen tedbir nafakaları bakımından nafaka artırım davası açılması ise hukuken mümkün değildir.
Tedbir Nafakası Ne Zaman Biter?
Tedbir nafakası, boşanma davasının kesinleştiği tarihe kadar devam eder. Boşanma davasının, hangi şekilde kesinleştiği ise önemli değildir. Bu sebeple davanın kabulüne karar verilmiş veya davanın reddine karar verilmiş olsa dahi tedbir nafakaları kararının kesinleştiği tarih itibariyle sona erer.
Ayrıca yargılama devam ederken mahkemenin, nafakanın kaldırılmasına karar vermesi de mümkündür. Bu tür durumlarda nafakanın ödenmemesi için kararın kesinleşmesi gerekmez. Bu bağlamda tedbir nafakalarına ilişkin kararlar, kesinleşmeden icraya konulabilir.
Eşlerin boşanmalarına karar verilmişse mahkeme tarafından hükmedilen tedbir nafakası, çocuk için iştirak nafakasına; diğer eş için ise yoksulluk nafakasına dönüşür. Dolayısıyla iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası alınabilmesi için de boşanma kararının kesinleşmesi gerekir.
Ayrıca eşlerden birinin veya tarafların müşterek çocuklarının ölümü halinde de tedbir nafakaları kendiliğinden sona erer. Bu konuda tedbir nafakalarına karar veren hakim tarafından ek bir karar verilmesi gerekmez.
Tedbir Nafakası Kime Verilir?
Tedbir nafakaları, özellikle eşlerin barınması, geçinmeleri ve çocuklarının bakım ve korunması için hükmedilir. Dolayısıyla bu nafaka, barınması ve geçinmesi zorlaşan taraf lehine hükmedilir.
Çocuk için hükmedilen nafaka ise çocuğu yanında bulunduran veya tedbiren velayeti alan eşe verilir. Bu tür durumlarda nafakayı alan ebeveynin, hükmedilen nafakayı çocuk yararına kullanması şarttır.
Tedbir Nafakası Şartları Nelerdir?
Tedbir nafakasına hükmedilebilmesi için;
– Öncelikle eşler arasında açılmış boşanma davasının veya ayrılık davasının bulunması gerekir.
– Açılan dava içerisinde eşlerden birinin barınması ve geçinmesi ile müşterek çocuklarının bakımı ve korunması için korunmaya değer menfaatlerinin ortaya çıkması gerekir.
– Son olarak ise diğer eşin, parasal katkı yapabilecek durumda bulunması gerekir.
Medeni Kanunun 169. maddesinde hükmedilen bu şartların bulunması halinde hakim, hakkaniyet ölçüsünde nafakaya hükmedecektir. Tedbiren nafakaya hükmedilmesi için talebin bulunması şart değildir. Ancak uygulamada hakimler, bu yönde talepte bulunulmasını göz önüne almaktadır. Bu sebeple dava dilekçesi hazırlanırken tedbir nafakası talebinde bulunulmasında menfaat bulunmaktadır.
Boşanmadan Tedbir Nafakası İstenebilir Mi?
Tedbir nafakalarının istenilebilmesi için eşler arasında açılmış boşanma davası veya ayrılık davası bulunması zorunludur. Bu yönüyle boşanma davası veya ayrılık davası açılmadan Medeni Kanunun 169. maddesinde düzenlenen tedbir nafakası talebinde bulunmaları mümkün değildir.
Ancak Medeni Kanunumuz boşanma veya ayrılık davası açmadan nafaka talebinde bulunmaya da belli şartlar dahilinde imkan vermiştir. Nitekim Medeni Kanunun 197. maddesindeki düzenleme ile eşler, boşanma davası açmadan da nafaka isteyebilirler. Bu nafakaya önlem nafakası denilmektedir. Önlem nafakası ile ilgili merak ettiklerinizi “önlem nafakası” isimli yazımızdan okuyabilirsiniz.
Tedbir Nafakası Hesaplaması Nasıl Yapılır?
Tedbir nafakaları eşlerin barınma ihtiyaçları başta olmak üzere diğer giderleri ile müşterek çocukların masraflarına göre belirlenir. Eşlerin ev kirası, ısınma, elektrik, su ve mutfak giderleri gibi zorunlu ihtiyaçları ile çocukların okul ücreti, servis ücreti, sağlık harcamaları gibi zorunlu harcamaların göz önüne alınması gerekir.
Ayrıca nafaka ödeyecek olan tarafın mali gücü ve tarafların evlilik içerisindeki yaşam standartları da göz önüne alınır. Ancak ifade etmek gerekir ki nafaka miktarını hâkim, hukuka ve hakkaniyete uygun olarak takdir etmektedir. Bu sebeple tedbir nafakalarının belirlenmesinde hakimin takdir yetkisinin büyük öneme sahiptir.
Tedbir nafakasının hesaplanmasında tarafların sosyal ve ekonomik durum (SED) raporu da önemlidir. SED raporunda tarafların kazançları, polis marifetiyle araştırılır. Tarafların sahip oldukları taşınmazların veya araçların bulunduğu kayıtların UYAP sistemi üzerinden çıkartılır. Aynı şekilde mahkeme, tarafların SGK kayıtlarını da UYAP sistemi üzerinden çıkartarak hakkaniyete uygun şekilde nafaka kararı verir.
Avukat Yaşar Öksüz’ün Milliyet’te yayınlanan yazılarını buradan okuyabilirsiniz.
Geliri Olmayan Eşten Nafaka İstenebilir Mi?
Tedbir nafakası bakımından çalışma şartı aranmamaktadır. Bu sebeple nafaka borçlusu geliri olmaması ve belirli bir işte çalışmaması nedeni ile nafaka ödeme yükümlülüğünden kurtulamaz. Kişi çalışmasa bile düzenlenen SED raporundan hâkim taşınmazı bulunup bulunmamasını, otomobili olup olmamasını ve ekonomik durumunu değerlendirir. Bu değerlendirme sonrasında takdir yetkisini kullanarak nafakaya hükmedebilir.
Çalışmasını engelleyecek bir engeli bulunan kişinin nafaka ödememesine karar verilebilir. Ancak çalışabilecek durumda olmasına ve engeli olmamasına rağmen keyfi olarak çalışmayan kişi aleyhine nafakaya hükmedilebilmesi mümkündür.
Kusurlu Eş, Nafaka İsteyebilir Mi?
Boşanma davası süresince hükmedilecek nafakada eşlerin kusur durumlarına bakılmaz. Zira boşanma davalarında hakim, hangi eşin kusurlu olduğunu yapacağı tahkikat incelemesinde belirleyebilir. Bu tahkikat yürütülürken hakim, ekonomik olarak zora düşeceği anlaşılan eş lehine nafakaya hükmedebilir. Bu nedenle boşanma davasında kusurlu olan eş de nafaka talebinde bulunabilir.
Tedbir Nafakası Geri Alınabilir Mi?
Mahkeme, hükmettiği nafakanın kaldırılmasına karar verebilir. Bu tür durumlarda genellikle karar tarihinden itibaren nafakanın kaldırılmasına karar verilmektedir. Ancak mahkemenin, nafakanın dava tarihinden veya hükmedildiği tarihten itibaren kaldırmasına karar verilmesi de muhtemeldir. Bu yönde karar verilmesinin önünde hukuken hiçbir engel bulunmamaktadır.
Ayrıca mahkeme tarafından hükmedilen nafakaya, hükümle birlikte itiraz edilmesi mümkündür. İtiraz üzerinde dosya istinaf mahkemesine gönderilir. İstinaf mahkemesi incelemesini dosya üzerinden yapar. Yapılacak incelemede tedbir nafakalarının hatalı olduğu yönünde değerlendirmede bulunulursa, nafakanın kaldırılmasına veya nafakanın artırılmasına karar verilmesi mümkündür. İstinaf mahkemesinin, tedbir nafakalarının hükmedildiği tarihten itibaren kaldırılmasına karar verilmesi halinde ise ödenen nafakaların iadesi istenebilir.
Tedbir Nafakalarına İtiraz Edilebilir Mi?
Tedbir nafakasına itiraz edilmesi mümkündür. Nitekim nafakanın düşük tayin edilmesi durumunda nafaka alacaklısı itiraz ederek nafakanın artırılmasını isteyebilir. Aynı şekilde nafaka nafakanın yüksek tayin edilmesi durumunda ise nafaka borçlusu itirazda bulunarak nafakanın indirilmesini veya kaldırılmasını isteyebilir.
İtirazın, nafaka kararını veren mahkemeye sunulacak dilekçesiyle veya duruşma esnasında sözlü olarak yapılması mümkündür. Kanun koyucu tarafından nafakaya itiraz süresi düzenlenmemiştir. Bu nedenle boşanma davası boyunca nafakaya itiraz edilebilir. Tedbir nafakaları, kesin karar olmaması nedeni ile tek başına kanunun yoluna gidilemez. Ancak kesin hüküm ile birlikte istinaf ve temyiz yoluna gidilebilmesi mümkündür.
Nafakaya yapılacak itirazın açık ve anlaşılır olması gerekir. Mahkeme tarafından hükmedilen nafakanın hangi gerekçelerle hatalı olduğu ifade edilmeli, tarafların ekonomik durumunu ispat eder tüm deliller ibraz edilmeli ve toplanılması istenilen deliller varsa bildirilmelidir. Nafakanın belirlenmesinde tarafların ekonomik durumları ile ihtiyaçları büyük önem taşımaktadır. Bu sebeplerle nafaka itirazında istenilen sonuca ulaşılması için boşanma avukatından hukuki destek alınmasında fayda bulunmaktadır.
Tedbir Nafakasının İcrası Nasıl Yapılır?
Boşanma ve ayrılık davalarında mahkeme tarafından, aleyhinde tedbir nafakalarına hükmedilen eşin, hükmedilen bu nafakayı ödemesi gerekir. Bu ödemenin, mahkeme tarafından belirtilen gün veya tarihte peşin olarak yapılması gerekir. Nafaka borçlusunun bu yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde nafaka alacaklısı icra takibi başlatabilir. Bu durumda nafakanın icra müdürlüğüne başvuruyla birlikte cebri icra yolu ile ödenmesi söz konusu olur.
Tedbir nafakalarına ilişkin alacaklar, ilamlı takip ile tahsil edilemez. Zira bu yöndeki kararlar, geçici tedbir olması nedeni ile kesin karar niteliğinde değildir. Bu tedbir nafakalarının ilamsız icra takibi yolu ile birlikte istenilmesi gerekir. Esasen ilamsız icra takiplerinin borçlunun yaşadığı yer icra müdürlüğünde açılması şarttır. Ancak tedbir nafakalarından kaynaklanan ilamsız icra takiplerinde bu kural uygulanmamaktadır. Bu sebeple nafaka alacaklısı, dilediği icra müdürlüğünde icra takibi başlatabilir.
Nafakaların ödenmemesi durumunda nafaka yükümlülüğü ihlal sebebiyle tazyik hapsi talebinde bulunulması mümkündür. Ancak tedbir nafakalarının ödenmemesi durumunda cezai sorumluluk olan tazyik hapsi uygulanmamaktadır. Bu tür durumlarda alacaklının, haciz işlemlerini yapması gerekir.
Tedbir Nafakasının Arttırılması Mümkün Mü?
Boşanma davasının uzun sürmesi durumunda tarafların mali güçleri bakımından değişiklikler olması ve ekonomik şartlar gereğince tedbir nafakalarının arttırılması veya azaltılması talebinde bulunulabilir. Hâkim, hukuka ve hakkaniyete göre nafaka miktarının azaltılmasına veya arttırılmasına karar verebilir. Tedbir nafakalarının arttırılması veya azaltılması boşanma davası süresince her zaman talep edilebilir.
Hangi Mahkemeden İstenebilir?
Tedbir nafakalarına dair talepler boşanma veya ayrılık davasında istenebilir. Bu sebeple tedbir nafakası için ayrı bir dava açılması gerekmez. Bu sebeple bu davalarda görev ve yetkiye ilişkin boşanma davaları için geçerli olan hükümler uygulanır.
Anlaşmalı Boşanmada Tedbir Nafakasına İstenebilir Mi?
Anlaşmalı boşanma, eşlerin boşanma ve boşanmaya bağlı talepler bakımından anlaşması durumunda açılan boşanma davasıdır. Anlaşmalı boşanma davasında belirleyici olan, tarafların anlaşmış olmalarıdır. Eşler, anlaşmalı boşanma davasında nafaka ödenmesi veya ödenmemesi konusunda diledikleri şekilde anlaşabilirler.
Anlaşmalı boşanma davaları genellikle 1 – 2 ay içinde sonuçlanmaktadır. Bu kapsamda anlaşmalı boşanmada tedbir nafakası ödenmesine karar verilmesi halinde nafaka yükümlüsü olan eşin, dava süresince olan nafakayı da ödemesi gerekir.
Tedbir Nafakası Yargıtay Kararları
Tarafların kusur durumu tedbir nafakasında dikkate alınmaz.
“Tedbir nafakalarının takdirine ilişkin kararın, davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin araştırma sonuçlarının dosyaya gelişini takiben hemen verilmesi gerekir. Ayrıca tarafların kusur durumu hiçbir şekilde tedbir nafakasının takdirine etkili bir unsur değildir.”
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/3102 E., 2018/46 K.
Tedbir nafakalarının icrasında ilamlı icra takibi yapılamaz.
“İİK’nun 38. maddesinde, ilam mahiyetini haiz belgeler “Mahkeme huzurunda yapılan sulhler, kabuller ve para borç ikrarına havi resen tanzim edilen noter senetleri ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler” olarak sayılmış olup, bu düzenlemede mahkeme ara kararları ve kısa kararlarının ilam niteliğinde olduğu belirtilmemiştir. Ara kararları, İİK’nun 68. maddesinde belirtilen belgelerden olduğundan genel haciz yolu ile takibe konulmaları mümkün ise de, ilamların icrası yolu ile takibe konu edilemez.”
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2018/3018 E., 2018/6616 K. 25.06.2018 T.
Tedbir nafakasının talep edilmesi şart olmayıp; hakim tarafından kendiliğinden hükmedilmesi mümkündür.
“Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına dair geçici önlemleri kendiliğinden almak zorundadır. O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere ortak çocuklar yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekir”
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/2424 E. 2018/7076 K. 31.5.2018 T.
Tedbir nafakası, nafaka yükümlüsünün ekonomik durumu göz önüne alınarak hakkaniyet doğrultusunda belirlenir.
“Olayda, tarafların kolluk tarafından yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasına göre dava tarihi itibariyle ev hanımı olan davacının babasından kalma aylık 300,00 TL maaşının bulunduğu, annesine ait evde annesi ile birlikte yaşadığı, davalının ise öğretmen olup aylık yaklaşık 2.400,00 TL gelirinin ve 400,00 TL kira giderinin olduğu tespit edilmiştir.
Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve özellikle davalının gelirine göre takdir edilen tedbir nafakası miktarı hak ve nesafete uygun olmayacak şekilde yüksektir. Mahkemece; davacı tarafın geçimi ve bakımı için gerekli, davalının geliri ile orantılı olacak şekilde, hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak, davacı eş yönünden daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir.”
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/3224 E. 2019/6764 K. 17.9.2019 T.
Nafaka alacaklısı eş, nafaka borçlusu eş ile aynı evde yaşıyorsa geçmişe dönük nafaka istenilmesi dürüstlük kurallarına aykırıdır.
“Geçici tedbir nafakaları kural olarak boşanma ve ayrılık davasının açıldığı tarihten itibaren hükmedilir ve boşanma ya da ret hükmünün kesinleştiği tarihe kadar devam eder. Ancak geçici tedbir nafakaları almakta olan eş ve çocuklar nafaka yükümlüsü eş ile birlikte yaşıyorlar ve geçimi nafaka yükümlüsü eş tarafından sağlanıyorsa, başka bir ifade ile nafaka ihtiyacının ortadan kalkması durumunda nafaka yükümlüsü eşi, geçici tedbir nafakaları ile sorumlu tutmak hakkaniyete uygun düşmeyeceği gibi, nafaka alacaklısı eş yönünden de hakkın kötüye kullanılması niteliğini taşır.
Somut olayda mahkemece 2009 yılında karar verilmesine rağmen gerekçeli karar 2017 yılında tebliğe çıkarılmış, davacı-karşı davalı erkek, eş ve çocukları ile birlikte yaşadıklarını belirterek tedbir nafakalarını süresi yönünden temyiz etmiş, boşanma davasının reddine ilişkin hüküm ise 2017 yılında kesinleşmiştir. Kararın 8 yıl gibi uzun bir süre sonra tebliğe çıkarılması davacı-karşı davalı erkeğin birlikte yaşama iddiasının üzerinde durulmasını gerektirir. Birlikte yaşama ve geçimin sağlanması durumunda ise erkeğin hükmün kesinleşmesine kadar tedbir nafakası ile sorumlu tutulması Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ve 169. maddesinde düzenlenen geçici tedbir nafakalarının mahiyeti ile bağdaşmaz.”
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2017/7179 E., 2018/11992 K. 25.10.2018 T.
Sık Sorulan Sorular
Tedbir nafakasının belirlenmesinde tarafların ekonomik durumları belirleyicidir. Mahkeme SED araştırması ile tarafın ekonomik durumlarını araştırır. Bunun yanında tarafların taşınmazlarını, araçlarını ve bankadaki birikimlerini tespit eder. Bu tespitler sonrasında nafakayı hakkaniyete uygun şekilde belirler.
Tedbir nafakasının belirlenmesinde mahkemeler bir oranlama yapmazlar. Tarafların ekonomik durumlarına, ihtiyaçlarına ve hakkaniyete göre karar verirler. Ancak bir oranlama vermek gerekirse hükmedilecek nafakanın maaşın 1/4'ü olduğunu söylemek mümkündür.
Boşanma davası açılınca mahkeme, tarafların ekonomik durum araştırmasını yapar ve bu araştırmaya göre nafakayı belirler. Bu araştırmanın yapılması yaklaşık olarak 2 ayı bulmaktadır. Bu sebeple mahkemeler, genellikle davanın açılmasından 2-3 ay sonrasında veya ön inceleme duruşmasında nafakayı belirlemektedir.
Tedbir nafakası; eşlerin ve çocukların barınması, korunması ve iaşesi için gerekli önlemlerin alınması için hükmedilir. Bu sebeple çalışan kadın eş lehine kural olarak nafakaya hükmedilmez. Ancak bu eş, asgari ücret seviyesinde çalışıyorsa ve diğer eşin ekonomik durumu çok daha iyiyse hakkaniyete uygun olmak kaydıyla az da olsa nafakaya hükmedilmesi gerekir.
Tedbir nafakasının belirlenmesinde tarafların kusur durumları dikkate alınmaz. Bu sebeple terk nedeniyle boşanma davası açılması durumunda dahi tedbir nafakasına hükmedilmesi mümkündür.
Nafaka yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde nafaka borçlusu hakkında tazyik hapsi cezası verilmektedir. Ancak bu kural tedbir nafakalarında uygulanmamaktadır. Bu kapsamda tedbir nafakasını ödememek suç değildir.