
Yardım nafakası hakkında merak ettiklerinizi bu yazımızda bulabilirsiniz. Sorularınızı, yorumlar bölümünden iletebilirsiniz. Hukuki desteğe ihtiyaç duyduğunuzda bizlere ulaşabilirsiniz.
- 1. Yardım Nafakası Nedir?
- 2. Yardım Nafakası Şartları Nedir?
- 3. Yardım Nafakası Hesaplaması Nasıl Yapılır?
- 4. Yardım Nafakasının Kaldırılması Talep Edilebilir Mi?
- 5. Yardım Nafakasında Zamanaşımı Süresi
-
6.
Yardım Nafakası Yargıtay Kararları
- 6.1. Yardım nafakası, yoksulluğa düşen kişiye hısımları tarafından ödenen bir sosyal dayanışmaya dayalı kanuni ödevdir.
- 6.2. Kardeşlerden yardım nafakası alınabilmesi için, kardeşlerin refah içinde olması şarttır.
- 6.3. 18 yaşını doldurmuş çocuk, eğer okul hayatına devam ediyorsa ve okul ihtiyaçlarını karşılayamıyorsa nafaka isteyebilir.
- 7. Sık Sorulan Sorular
Yardım Nafakası Nedir?
Yardım nafakası, ekonomik olarak zarurete düşmüş olan altsoy, üstsoy ve kardeşlerin, hayatlarına devam edebilmeleri için diğer hısımlarından talep edeceği nafakadır. Yakınların birbirlerine destek olmasının bir sonucu olan bu nafaka, sosyal dayanışma ve yardımlaşmanın Medeni Kanunumuza yansıması olarak kabul edilmektedir.
Yardım nafakası isteme ve alma hakkı kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardandır. Bu sebeple nafakaya hak kazanan kişi dışındakiler bu yönde bir istemde bulunamaz. Yine aynı şekilde nafakanın miras yolu ile devredilmesi veya üçüncü kişilere geçmesi de hukuken mümkün değildir.
Ayrıca bu nafaka kamu düzenine ilişkin hükümler içermektedir. Bu durumun sonucu olarak nafaka hakkından önceden vazgeçilmesi mümkün değildir. Bu konuda yapılacak anlaşmalar kendiliğinden geçersiz olacaktır.
Kimler Yardım Nafakası İsteyebilir?
Yardım nafakası, kendisine nafaka ödenmemesi durumunda yoksulluğa ve zarurete düşecek herkes tarafından istenebilir. Bu istem, altsoya, üstsoya veya kardeşlere yöneltilebilir. Altsoy; çocukları ve torunları ifade etmektedir. Üstsoy ise anne, baba, büyükanne ve dedeyi ifade etmektedir. Altsoy konumunda olduğu için evlat edinilen kişi de nafaka talebine bulunabilir.
Yardım nafakası, ekonomik olarak zora düşecek kişinin bakımı ile yükümlü kurumlar tarafından da talep edilebilmektedir. Bu kapsamda örneğin darülaceze tarafından bakım verilen kişi adına nafaka davası açılması mümkündür.
Boşanma davası kesinleşen eski eşin isteyeceği nafaka yoksulluk nafakasıdır. Yoksulluk nafakası talebi reddedilen veya bir sebeple bu hakkından vazgeçen eski eş, yardım nafakalarına dair talepte bulunamaz.
Kimler Yardım Nafakası Ödemekle Yükümlüdür?
Nafaka ödemekle yükümlü kişiler Medeni Kanun’un 364. maddesinde düzenlenmiştir. Kanundaki düzenlemeye göre diğer şartların da oluşması halinde altsoy, üstsoy ile kardeşler yardım nafakası ödemekle yükümlüdür. Altsoy olarak ifade edilen hısımlar; çocuklar ve torunlardan oluşmaktadır. Üstsoy ile ifade edilen hısımlar ise anne-baba, büyük anne-büyük dededen oluşmaktadır. Ayrıca evlat edinme ilişkisi içinde de nafaka ödeme yükümlülüğü vardır.
Yardım nafakalarına dair yükümlülüklerde miras sıralaması esas alınmaktadır. Miras hukuku kapsamında ilk olarak kim mirasçı ise nafaka da ilk olarak ondan talep edilir. Bu kapsamda nafakanın ilk isteneceği kişiler, altsoydur. Altsoyun olmaması halinde nafaka, üstsoydan istenir. Üstsoyun da olmaması durumunda ise nafaka en son olarak kardeşlerden istenebilir. Bu kapsamda hem anne babası hem de çocuğu hayatta olan kişinin, öncelikli olarak çocuğundan nafaka talep etmesi gerekir. Birden çok çocuk bulunması durumunda nafaka miktarı, maddi güçleri oranınca çocuklar arasında paylaştırılacaktır.
Kardeşler de yardım nafakası ödemekle yükümlü olanlar arasındadır. Ancak kardeşler, en son sırada yer almaktadır. Üstelik kardeşlerden nafaka isteyebilmek için, ekonomik olarak refah içerisinde olması ve gelirlerinin yüksek olması gerekir. Kardeşi ekonomik olarak refah içerisinde olmayan kişi, diğer şartları sağlamış olsa dahi kardeşten nafaka isteyemezler.
Medeni Kanunu 364 – Nafaka yükümlüleri
Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.
Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır.
Eş ile ana ve babanın bakım borçlarına ilişkin hükümler saklıdır..
Mirasçılıktan Çıkarma Durumunda Nafaka
Yardım nafakası, temelde ailenin dayanışması ödevinin sonucu olarak hükmedilmektedir. Ancak aile bağlarının kopması veya bu bağların zayıflaması durumunda nafaka yükümlülüğünden kurtulmaz. Bu sebeple mirastan çıkarma, mirastan feragat ve benzeri durumlarda nafaka yükümlülüğü sona ermez. Bu hallerde nafaka alacaklısı, ekonomik olarak yardıma muhtaç olduğunu ispat ederek kendisi lehine uygun bir nafakaya hükmedilmesini talep edebilir.
Üstelik nafaka isteyen taraf ile yıllardır görüşülmüyor olması da yardım nafakası istenilmesini engellemez. Bu durum ancak takdiri olarak nafaka miktarının tayininde kullanılmaktadır.
Ayrıca yardım nafakalarında kusur şartı da aranmamaktadır. Kişi, kendi kusurlu davranışları ile yardıma muhtaç hale gelmiş olsa bile nafaka talebinde bulunabilir. Ancak bu durumda diğer şartların yerine gelmesi gerektiğini de unutmamak gerekir.
Yardım Nafakası Şartları Nedir?
Yardım nafakası şartları Medeni Kanun’da düzenlenmiştir. Kanunda belirlenen şartlar şunlardır;
- Kişinin, kendisine yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşecek olması gerekir.
- Yoksulluğa düşecek kişinin mirasta sıra ilkesini gözeterek nafaka talep etmiş olması gerekir.
- Kardeşten nafaka istenilmesi halinde refah içerisinde yaşıyor olması gerekir.
- Nafaka, nafaka borçlusunun mali gücü ile orantılı olarak belirlenmelidir.
Yardım nafakası şartları arasında belirtilen “yoksulluk” kavramının yoksulluk nafakası ile karıştırılmaması gerekir. Yoksulluk, kişinin zorunlu ihtiyaçları olan yeme içme barınma gibi giderlerini sağlayamamasıdır. Yoksulluk nafakası ise boşanma ve ayrılık davalarında hükmedilen nafakanın ismidir.
Yardım Nafakası Hesaplaması Nasıl Yapılır?
Yardım nafakasının hesaplanmasında tarafların ekonomik durumları, yaşam standartları, sahip oldukları malvarlıkları, bakmakla olduğu kişiler ve hatta sağlık durumları dikkate alınır. Bu hususların incelenmesi için mahkeme, davanın açılması ile birlikte sosyal ekonomik durum araştırmasına karar verir. Sosyal ekonomik durum araştırmasına “SED raporu” denilmektedir.
SED raporunun hazırlanması için mahkeme, tarafın yaşadığı yerdeki polise veya jandarmaya yazı gönderir ve araştırma yapılmasını ister. Polis, yapacağı araştırma sonrasında raporunu mahkemeye sunar. Sunulacak rapor doğrultusunda uygun şekilde nafakaya hükmedilir. Taraflar SED raporu hazırlanmasını talep etmemiş olsa dahi hâkim, kendiliğinden bu raporun hazırlanmasına karar verecektir.
İştirak nafakası belirlenmesinde olduğu gibi yardım nafakasının belirlenmesinde de hâkimin çok geniş bir takdir hakkı bulunmaktadır. Hakim, SED araştırmasını, tanıkların anlatımlarını, tarafların malvarlıklarına ilişkin kayıtlarını inceledikten sonra; hukuka ve hakkaniyete uygun şekilde takdir hakkını kullanır ve nafakayı belirler.
Yardım Nafakası Ne Zaman Başlar?
Yardım nafakası davasında hakim, nafaka istenilmesi için gerekli şartların oluştuğunu tespit ederse davanın açıldığı tarihinden itibaren nafakaya hükmeder. Bu durumda nafaka borçlusunun dava tarihinden itibaren nafaka ödemesi gerekir. Bu durumda nafaka alacağına ilişkin faiz, kararın verildiği tarihten itibaren hesaplanır.
Yardım Nafakası Kaç Yaşına Kadar Ödenir?
Yardım nafakasının sona ermesinde bir yaş sınırı bulunmamaktadır. Kendisine yardım edilmediği takdirde ekonomik olarak yoksulluğa düşecek olan kişi, yaşına bakılmaksızın nafaka isteyebilir.
İştirak nafakası 18 yaşına kadar istenebilirken yardım nafakalarında böyle bir kriter bulunmamaktadır. Bu kapsamda 18 yaşını doldurmuş çocuklar da okul hayatına devam ediyor ise bakım nafakası olarak isimlendirilen nafaka talebinde bulunabilirler. Hakim 18 yaşını doldurmuş olan çocuğun eğitimine devam etmesi halinde anne ve babanın ekonomik durumunu göz önünde tutarak hakkaniyete uygun olarak nafakaya hükmedebilir.
Yardım Nafakaları Ne Zaman Biter?
Yardım için ödenen nafakanın sona ermesine neden olan birkaç durum bulunmaktadır. Bu kapsamda öncelikle nafaka alacaklısının ölmesi durumunda nafaka sona erer. Aynı şekilde nafaka borçlusu ölürse de nafaka sona erer. Bu durumda nafaka alacaklısı, mirasta sıra ilkesi doğrultusunda diğer akrabalarına dava açabilir. Nafaka alacaklısının veya borçlusunun ölmesi durumunda nafaka kendiliğinden sona ermektedir. Bu durumda nafakanın kaldırılması için ayrıca dava açılması gerekmez.
Nafaka alacaklısının artık nafakaya ihtiyacı kalmaması veya nafaka borçlusunun ödeme yapabilecek maddi gücü kaybetmesi durumunda da nafaka yükümlülüğü son bulur. Ancak bu durumda nafaka davası açılması gerekir. Mahkemeye başvurulmaması durumunda ise nafaka yükümlülüğü devam eder. Bu nedenle maddi gücündeki değişim nedeni ile nafaka ödeyemeyecek durumda olan kişi, nafakanın kaldırılması talebi ile dava açmak zorundadır.
Yardım Nafakasının Kaldırılması Talep Edilebilir Mi?
Yardım nafakasının artırılması veya azaltılması davası açılabileceği gibi kaldırılması davası açılması da mümkündür. Nafaka borçlusunun çalışamayacak duruma düşmesi veya çalışmasına engel bir durumunun oluşması halinde nafakanın kaldırılmasına karar verilebilir. Yine aynı şekilde nafaka alacaklısının ekonomik durumunun yükselmesi veya yoksulluktan kurtulması halinde de nafakanın kaldırılması talebinde bulunmak mümkündür.
Nafakanın Arttırılması Veya Azaltılması İstenebilir Mi?
Yardım nafakası davasına bakan mahkeme, diğer şartların gerçekleştiğini tespit etmesi halinde nafakanın toplu olarak veya irat şeklinde ödenmesine karar verebilir. Taraflar, nafakanın toplu olarak ödenmesini talep etmemiş olsa dahi hakim, kendiliğinden toplu ödeme yapılmasına karar verebilir. Nafakanın toplu olarak ödenmesi halinde nafaka artırım davası veya nafaka indirim davası açılması mümkün değildir.
Nafakanın aylık olarak ödenmesine karar verilmesi halinde, ilerleyen süreçte değişen ekonomik durumlar sonucunda azaltılması veya arttırılması talep edilebilir. Bu kapsamda nafaka alacaklısı, hükmedilen nafaka ile zorunlu ihtiyaçlarını karşılayamıyorsa nafaka artırım davası açabilir. Yine aynı şekilde nafaka borçlusu değişen ekonomik koşullar nedeni ile artık nafaka miktarını ödemekte zorlanıyor ise nafakanın indirilmesi davası açabilir.
Yardım nafakası alacaklısının talebinde belirtmesi üzerinde hâkim, gelecek yıllarda nafakanın belirli oranda artmasına ilişkin şekilde nafakaya hükmedebilmektedir. Mahkeme kararında belirlenen nafaka artış oranı üzerinden yeni dava açmadan, her sene nafaka miktarı kendiliğinden artmasını sağlayacaktır.
Yardım Nafakası Görevli Mahkeme
Nafakaya ilişkin davalar, aile hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklardandır. Bu sebeple bu davalarda görevli mahkeme aile mahkemesidir. Aile mahkemesinin bulunmadığı yerlerde ise bu davaların, genel mahkemeler olan asliye hukuk mahkemesinde açılması gerekir.
Yardım Nafakası Yetkili Mahkeme
Yardım nafakasında yetkili mahkeme ise davanın taraflarından birinin yerleşim yeri mahkemesidir. Nafaka davalarında yetkili mahkeme bakımından kesin yetki kuralı geçerli değildir. Davanın yetkisiz mahkemede açılması halinde davalının, cevap dilekçesi ile yetki konusunda itirazda bulunması gerekir. Aksi durumda yetkisiz mahkeme yetkili hale gelecektir.
Yardım Nafakasında Zamanaşımı Süresi
Yardım nafakası talebinde bulunmak için kanun koyucu tarafından herhangi bir süre öngörülmemiştir. Ancak nafaka borçlarının tahsili bakımından 10 yıllık zamanaşımı süresi bulunmaktadır. Geçmişe dönük olarak ödenmemiş olan yardım nafaka borçları 10 yıl içinde tahsil edilmediği sürece zamanaşımı süresi sona ermektedir.
Yardım Nafakası Yargıtay Kararları
Yardım nafakası, yoksulluğa düşen kişiye hısımları tarafından ödenen bir sosyal dayanışmaya dayalı kanuni ödevdir.
“Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafaka isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle, kanun koyucu, yardımı nafakaları kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir.” Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/16180 E., 2017/5724 K.
Kardeşlerden yardım nafakası alınabilmesi için, kardeşlerin refah içinde olması şarttır.
“Türk Medeni Kanunu’nun 364-366. maddeleri arasında düzenlenen yardım nafakası, sınırlı şekilde sayılan akrabaların birbirlerine karşılıklı olarak yardım etme yükümlülüğüne dayanmakta olup, kanun, nafaka ile yükümlü olanları tek tek saymıştır. Bunun dışındaki kimselerin nafaka verme yükümlülüğü yoktur. Yardım nafakalarına ilişkisinin tarafları; üstsoy, altsoy ve kardeşlerdir. TMK’nın 364 ve devamı maddeleri gereğince kardeşlerin nafaka yükümlülüğünün refah içerisinde bulunmasına bağlıdır.” Somut olayda, tarafların tespit edilen sosyal ekonomik durumları itibariyle, ilerlemiş yaşları ve aldıkları yaşlılık aylığı ile kendi geçimlerini ancak sağlayabilecek durumda oldukları ve hali refah içerisinde bulunmadıkları anlaşılmakla, nafaka yükümlülüğü bulunmayan davalılar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekir.” Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/22092 E., 2017/9682 K.
18 yaşını doldurmuş çocuk, eğer okul hayatına devam ediyorsa ve okul ihtiyaçlarını karşılayamıyorsa nafaka isteyebilir.
“Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür. Diğer taraftan; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Eğitimine devam eden reşit birey, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise anne babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Bu bağlamda belirlenecek nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olması gerekir. Mahkemece nafaka miktarı tayin edilirken; davacının ihtiyaçları ve anne babanın geliri göz önünde bulundurulmalı ve hakkaniyet ilkesi gözetilmelidir.” Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/18821 E., 2017/8180 K.
Sık Sorulan Sorular
Yardım nafakası yoksulluğa düşen kişinin zorunlu ihtiyaçlarını sürdürebilmesi için ödenir. Bu sebeple devam eden aylara ilişkin nafakanın haczedilmesi mümkün değildir. Ancak nafaka borçlusu maaşının haczedilmesine rıza göstermişse bu durumda haciz mümkündür. Birikmiş nafaka alacağı bakımından ise borçlu rıza göstermese dahi haciz konulması mümkündür. Zira birikmiş nafaka borçları, alelade borç niteliğindedir.
Yardım nafakası davaları ortalama olarak 1 yıl içinde sonuçlanmaktadır. Ancak her dava kendine özgü olaylar bakımından farklı süreçlerden geçmekte ve farklı delilleri içermektedir. Bu nedenle de her davanın süresi birbirinden farklı olabilmektedir.
Mahkeme tarafından verilen karara karşı taraflardan birinin itiraz etmesi durumunda itiraz, istinaf mahkemesi tarafından incelenmektedir. İstinaf mahkemesinin incelemesi ise çoğu zaman bir yıldan fazla sürmektedir. Ancak bu süreçte nafakaya hükmedilmişse kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin icra marifetiyle ödenmesi istenebilir.
Yardım nafakası borçlusunun nafaka miktarını ödememesi durumunda cebri icra yolu ile nafaka miktarı tahsil edilebilir. Mahkemece hükmedilecek nafaka ile birlikte ilamlı icra takibinde bulunulabilir. Çünkü yardım nafakası kararı ara karar değil kesin hükümdür. Yardım nafakalarının, kişinin malvarlığına, maaşına, bankadaki birikimlerine haciz konularak tahsil edilebilmektedir.
Ayrıca nafakası borçlusunun nafaka ödememesi durumunda şikâyet üzerine nafaka yükümlülüğünü ihlal sebebiyle hapis cezası istenebilmektedir. Bu konuda daha detaylı bilgi almak için "nafaka hapis cezası" yazımızı inceleyebilirsiniz.