Yardım Nafakası

Yardım nafakası hakkında merak ettiklerinizi bu yazımızda bulabilirsiniz. Sorularınızı, yorumlar bölümünden iletebilirsiniz. Hukuki desteğe ihtiyaç duyduğunuzda bizlere ulaşabilirsiniz.

Yardım Nafakası Nedir?

Yardım nafakası, ekonomik olarak zarurete düşmüş olan altsoy, üstsoy ve kardeşlerin, hayatlarına devam edebilmeleri için diğer hısımlarından talep edeceği nafakadır. Yakınların birbirlerine destek olmasının bir sonucu olan bu nafaka, sosyal dayanışma ve yardımlaşmanın Medeni Kanunumuza yansıması olarak kabul edilmektedir.

Nafaka isteme ve alma hakkı kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardandır. Bu sebeple sadece nafakaya hak kazanan kişiler talepte bulunabilirler. Yine aynı şekilde nafakanın miras yolu ile devredilmesi veya üçüncü kişilere geçmesi de hukuken mümkün değildir.

Ayrıca bu nafaka kamu düzenine ilişkin hükümler içermektedir. Bu durumun sonucu olarak nafaka hakkından önceden vazgeçilmesi mümkün değildir. Bu konuda yapılacak anlaşmalar kendiliğinden geçersiz olacaktır.

Kimler Yardım Nafakası İsteyebilir?

Yardım nafakası, kendisine nafaka ödenmemesi durumunda yoksulluğa ve zarurete düşecek aile bireyleri tarafından istenebilir. Nafaka isteyebilecek aile bireyleri ise altsoy, üstsoy ve kardeşleri kapsamaktadır. Altsoy; çocukları ve torunları ifade etmektedir. Üstsoy ise anne, baba, büyükanne ve dedeyi ifade etmektedir. Altsoy konumunda olduğu için evlat edinilen kişi de nafaka talebine bulunabilir. Kardeşlerden nafaka talep edilebilmesi için onların refah içinde bulunmaları gerekir.

Yardım nafakası, ekonomik olarak zora düşecek kişinin bakımı ile yükümlü kurumlar tarafından da talep edilebilmektedir. Bu kapsamda örneğin Darülaceze tarafından bakım verilen kişi adına nafaka davası açılması mümkündür.

Boşanma davası kesinleşmesi sonrasında eski eşin isteyeceği nafaka, yoksulluk nafakasıdır. Yoksulluk nafakası talebi reddedilen veya bir sebeple bu hakkından vazgeçen eski eş, yardım nafakalarına dair talepte bulunamaz.

Avukat Yaşar Öksüz’ün Milliyet’te yayınlanan yazılarını buradan okuyabilirsiniz.

Kimler Yardım Nafakası Ödemekle Yükümlüdür?

Nafaka ödemekle yükümlü kişiler Medeni Kanun’un 364. maddesinde düzenlenmiştir. Kanundaki düzenlemeye göre diğer şartların da oluşması halinde altsoy, üstsoy ile kardeşler nafaka ödemekle yükümlüdür. Altsoy olarak ifade edilen hısımlar; çocuklar ve torunlardan oluşmaktadır. Üstsoy ile ifade edilen hısımlar ise anne-baba, büyük anne-büyük dededen oluşmaktadır. Ayrıca evlat edinme ilişkisi içinde de nafaka ödeme yükümlülüğü vardır.

Yardım nafakalarına dair yükümlülüklerde miras sıralaması esas alınmaktadır. Diğer bir deyişle yardım nafakası davası, mirasçılıktaki sıra göz önüne alınarak açılır. Miras hukuku kapsamında ilk olarak kim mirasçı ise nafaka da ilk olarak ondan talep edilir. Bu kapsamda nafaka talebinin yöneltileceği ilk kişiler, altsoydur. Altsoyun olmaması halinde nafaka, üstsoydan istenir. Üstsoyun da olmaması durumunda ise nafaka kardeşlerden istenebilir. Bu kapsamda hem anne babası hem de çocuğu hayatta olan kişinin, öncelikli olarak çocuğundan nafaka talep etmesi gerekir. Birden çok çocuk bulunması durumunda nafaka miktarı, maddi güçleri oranınca çocuklar arasında paylaştırılacaktır.

Kardeşler de yardım nafakası ödemekle yükümlü olanlar arasındadır. Ancak kardeşler, en son sırada yer almaktadır. Üstelik kardeşlerden nafaka talep edebilmek için, onların ekonomik olarak refah içerisinde olması ve gelirlerinin yüksek olması gerekir. Ekonomik olarak refah içerisinde olmayan kardeşten, diğer şartları sağlamış olsa dahi nafaka istenemez.

Medeni Kanunu 364 – Nafaka yükümlüleri

Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.
Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır.
Eş ile ana ve babanın bakım borçlarına ilişkin hükümler saklıdır.

Mirasçılıktan Çıkarma Durumunda Nafaka

Mirasçılıktan çıkarma, kanunda sayılan şartlardan biri gerçekleştiğinde miras bırakanın tek taraflı olarak düzenlediği bir vasiyetname ile mirasçılarından birini mirasından mahrum bırakmasıdır.

Yardım nafakası, temelde ailenin dayanışması ödevinin sonucu olarak hükmedilmektedir. Ancak aile bağlarının kopması veya bu bağların zayıflaması durumunda nafaka yükümlülüğünden kurtulmaz. Bu sebeple mirastan çıkarma, mirastan feragat ve benzeri durumlarda nafaka yükümlülüğü sona ermez. Bu hallerde dahi nafaka alacaklısı, ekonomik olarak yardıma muhtaç olduğunu ispat ederek kendisi lehine uygun bir nafakaya hükmedilmesini talep edebilir.

Üstelik nafaka isteyen taraf ile yıllardır görüşülmüyor olması da yardım nafakası istenilmesini engellemez. Bu husus ancak takdiri olarak nafaka miktarının tayininde dikkate alınabilmektedir.

Ayrıca yardım nafakalarında kusur şartı da aranmamaktadır. Kişi, kendi kusurlu davranışları ile yardıma muhtaç hale gelmiş olsa bile nafaka talebinde bulunabilir.

Yardım Nafakası Şartları Nedir?

Medeni Kanundaki düzenlemeye göre yardım nafakası şartları şunlardır;

  • Kişinin, kendisine yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşecek olması gerekir.
  • Yoksulluğa düşecek kişinin mirasta sıra ilkesini gözeterek nafaka talep etmiş olması gerekir.
  • Kardeşten nafaka istenilmesi halinde refah içerisinde yaşıyor olması gerekir.
  • Nafaka, nafaka borçlusunun mali gücü ile orantılı olarak belirlenmelidir.

Nafaka şartları arasında belirtilen “yoksulluk” kavramının yoksulluk nafakası ile karıştırılmaması gerekir. Yoksulluk, kişinin zorunlu ihtiyaçları olan yeme içme barınma gibi giderlerini sağlayamamasıdır. Yoksulluk nafakası ise boşanma ve ayrılık davalarında hükmedilen nafakanın ismidir.

Reşit Çocuğun Yardım Nafakası Talebi

Reşit çocuğun yardım nafakası talebinde bulunması mümkündür. Bu durumlarda nafakaya ilişkin şartlara ve nafaka talep edilecek kişilere ilişkin sıraya riayet edilerek dava açılması gerekir.

Boşanma sonucunda çocuk lehine hükmedilecek nafakaya iştirak nafakası adı verilmektedir. İştirak nafakası, çocuğun reşit olmasına kadar ödenen nafakadır. Bu sebeple çocuk reşit olduğu gün iştirak nafakası sona erer. Reşit olan çocuğun yardım nafakası talep edebilmesi için ise bizzat dava açması gerekir.

Okuyan Çocuğa Yardım Nafakası

Anne ve babalar, eğitim hayatı devam eden çocuklarına bakmakla yükümlüdürler. Bu bakım yükümlülüğünün sonucu olarak okuyan çocuğa yardım nafakası hükmedilmesi mümkündür. Nafaka talep eden okuyan çocuğun, bu konuda bizzat kendisinin dava açması, hangi okulda okuduğunu ispatlaması ve talep ettiği nafakayı da bildirmesi gerekir. 

Engelli Çocuğa Yardım Nafakası

Engelli çocuğa yardım nafakası hükmedilmesi de mümkündür. Engelli olan çocuğun henüz reşit olmaması ve velayet altında bulunması durumunda bu davanın velayet kendisinde bulunan tarafça açılması gerekir. Bu tür durumlarda çocuk henüz reşit olmadığı için talep edilecek nafaka “iştirak nafakası” olarak isimlendirilecektir. Reşit olan engelle çocuğun isteyeceği nafaka ise yardım nafakası olacaktır. Bu durumlarda engelli kişilerin dava ehliyeti bulunmuyorsa davanın vasisi tarafından onun adına açılması gerekir.

Bakım yükümlülüğünü üstelenen kurumlar bakımından ise Medeni Kanunda özel bir düzenlemeye gidilmiştir. Kanundaki bu düzenlemeye göre bakım yükümlülüğü altında olan kurumlar, bakımını yürüttüğü korunmaya muhtaç kişiler adına nafaka talebinde bulunabilir. Dolayısıyla reşit olan engelli çocuğun bakım yükümlülüğünü üstlenen kurumun, çocuk adına nafaka talepli dava açması mümkündür.

Babaya Yardım Nafakası

Yardım nafakalarının borçluluları üstsoy, altsoy ve kardeşler olabilir. Dolayısıyla diğer şartları da sağlamak koşuluyla babaya yardım nafakası hükmedilmesi mümkündür. Hakim diğer şartların sağlandığı kanaatindeyse baba lehine çocukların mali durumları ile orantılı ve onlardan beklenebilecek düzeyde nafakaya hükmedebilir.

Yardım Nafakası Üniversite Öğrencisi

Medeni Kanunumuz ergin olduğu halde eğitimi devam eden çocuğa eğitimi bitene kadar anne ve babasının bakmakla yükümlü olduğunu düzenlemiştir. Üniversite öğrencileri, yüksek lisans, doktora öğrencileri veya 18 yaşını doldurmuş olup üniversite sınavına hazırlanan öğrenciler de bu kapsama girmektedir. Dolayısıyla üniversite öğrencisi olup anne ve babasından onlardan beklenecek düzeyde yardım almayan ergin çocuk nafaka talebiyle mahkemeye başvurabilir. Yardım nafakası üniversite öğrencisi için de hükmedilmektedir.

Yardım Nafakası Hesaplama

Yardım nafakasının hesaplanmasında tarafların ekonomik durumları, yaşam standartları, sahip oldukları malvarlıkları, bakmakla yükümlü olduğu kişiler ve hatta sağlık durumları dikkate alınır. Bu hususların incelenmesi için mahkeme, davanın açılması ile birlikte sosyal ekonomik durum araştırmasına karar verir. Sosyal ekonomik durum araştırmasına “SED raporu” denilmektedir.

SED raporunun hazırlanması için mahkeme, tarafın yaşadığı yerdeki polise veya jandarmaya yazı gönderir ve araştırma yapılmasını ister. Polis, yapacağı araştırma sonrasında raporunu mahkemeye sunar. Sunulacak rapor doğrultusunda uygun şekilde nafakaya hükmedilir. Taraflar SED raporu hazırlanmasını talep etmemiş olsa dahi hâkim, kendiliğinden bu raporun hazırlanmasına karar verecektir.

İştirak nafakası belirlenmesinde olduğu gibi yardım nafakasının belirlenmesinde de hâkimin çok geniş bir takdir hakkı bulunmaktadır. Hakim, SED araştırmasını, tanıkların anlatımlarını, tarafların malvarlıklarına ilişkin kayıtlarını inceledikten sonra; hukuka ve hakkaniyete uygun şekilde takdir hakkını kullanır ve nafakayı belirler.

Yardım Nafakası Ne Zaman Başlar?

Yardım nafakası davasında hakim, nafaka istenilmesi için gerekli şartların oluştuğunu tespit ederse davanın açıldığı tarihinden itibaren nafakaya hükmedecektir. Bu durumda nafaka borçlusunun dava tarihinden itibaren nafaka ödemesi gerekir. Ancak nafaka alacağına ilişkin faiz, kararın verildiği tarihten itibaren hesaplanır.

Yardım Nafakası Kaç Yaşına Kadar Ödenir?

Yardım nafakasının sona ermesinde bir yaş sınırı bulunmamaktadır. Kendisine yardım edilmediği takdirde ekonomik olarak yoksulluğa düşecek olan kişi, yaşına bakılmaksızın nafaka isteyebilir.

İştirak nafakası 18 yaşına kadar istenebilirken yardım nafakalarında böyle bir yaş sınırı bulunmamaktadır. Bu kapsamda 18 yaşını doldurmuş çocuklar da okul hayatına devam ediyor ise bakım nafakası olarak isimlendirilen nafaka talebinde bulunabilirler. Hakim 18 yaşını doldurmuş olan çocuğun eğitimine devam etmesi halinde anne ve babanın ekonomik durumunu göz önünde tutarak hakkaniyete uygun olarak nafakaya hükmedebilir.

Yardım Nafakaları Ne Zaman Biter?

Yardım için ödenen nafakanın sona ermesine neden olan birkaç durum bulunmaktadır. Bu kapsamda öncelikle nafaka alacaklısının ölmesi durumunda nafaka sona erer. Aynı şekilde nafaka borçlusu ölürse de nafaka sona erer. Bu durumda nafaka alacaklısı, mirasta sıra ilkesi doğrultusunda diğer akrabalarına dava açabilir. Nafaka alacaklısının veya borçlusunun ölmesi durumunda nafaka kendiliğinden sona ermektedir. Bu durumda nafakanın kaldırılması için ayrıca dava açılması gerekmez.

Nafaka alacaklısının artık nafakaya ihtiyacı kalmaması veya nafaka borçlusunun ödeme yapabilecek maddi gücü kaybetmesi durumunda da nafaka yükümlülüğü son bulur. Ancak bu durumda nafaka davası açılması gerekir. Mahkemeye başvurulmaması durumunda ise nafaka yükümlülüğü devam eder. Bu nedenle maddi gücündeki değişim nedeni ile nafaka ödeyemeyecek durumda olan kişi, nafakanın kaldırılması talebi ile dava açmak zorundadır.

Yardım Nafakasının Kaldırılması

Yardım nafakasının artırılması veya azaltılması davası açılabileceği gibi kaldırılması davası açılması da mümkündür. Nafaka borçlusunun çalışamayacak duruma düşmesi, çalışmasına engel bir durumunun oluşması veya maddi durumunun artık nafaka yükümlülüğünü yerine getirmesine elverişli olmaması halinde nafakanın kaldırılmasına karar verilebilir. Yine aynı şekilde nafaka alacaklısının ekonomik durumunun yükselmesi veya yoksulluktan kurtulması halinde de nafakanın kaldırılması talebinde bulunmak mümkündür.

Nafakanın Artırılması Veya Azaltılması

Yardım nafakası davasına bakan mahkeme, diğer şartların gerçekleştiğini tespit etmesi halinde nafakanın toplu olarak veya irat şeklinde ödenmesine karar verebilir. Taraflar, nafakanın toplu olarak ödenmesini talep etmemiş olsa dahi hakim, kendiliğinden toplu ödeme yapılmasına karar verebilir. Nafakanın toplu olarak ödenmesi halinde nafaka artırım davası veya nafaka indirim davası açılması mümkün değildir.

Nafakanın aylık olarak ödenmesine karar verilmesi halinde, ilerleyen süreçte değişen ekonomik durumlar sonucunda azaltılması veya arttırılması talep edilebilir. Bu kapsamda nafaka alacaklısı, hükmedilen nafaka ile zorunlu ihtiyaçlarını karşılayamıyorsa nafaka artırım davası açabilir. Yine aynı şekilde nafaka borçlusu değişen ekonomik koşullar nedeni ile artık nafaka miktarını ödemekte zorlanıyor ise nafakanın indirilmesi veya kaldırılması davası açabilir.

Bununla birlikte yardım nafakası davasında davacının talebinde belirtmesi üzerinde hâkim, gelecek yıllarda nafakanın belirli oranda artmasına ilişkin şekilde nafakaya hükmedebilmektedir. Bu sayede mahkeme kararında belirlenen nafaka artış oranı üzerinden yeni dava açmadan, her sene nafaka miktarı kendiliğinden artacaktır.

Yardım Nafakası Davası

Yardım nafakası davası, Medeni Kanunda sayılan nafaka yükümlülerinden olan üstsoy, altsoy ve kardeşlerden, yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşecek kimse tarafından bu nafakanın talep edildiği davadır. Bu davada davacı nafaka alacaklıdır. Davalı ise kanunen nafaka yükümlüsü olan hısımlardır. 

Yardım nafakası davasında nafaka şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmaktadır. Buna göre davacı tarafından nafakaya hükmedilmemesi halinde davacının yoksulluğa düşeceği ve davalının kanuna göre nafaka yükümlüsü olduğu ispat edilmelidir.

Nafaka artırım davasına bakan mahkeme, şartların oluştuğuna kanaat getirirse nafaka yükümlüsünün mali gücü ile orantılı şekilde nafakaya hükmedecektir.

Yardım Nafakası Görevli Mahkeme

Nafakaya ilişkin davalar, aile hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklardandır. Bu sebeple bu davalarda görevli mahkeme aile mahkemesidir. Aile mahkemesinin bulunmadığı yerlerde ise bu davaların, genel mahkemeler olan asliye hukuk mahkemesinde açılması gerekir.

Yardım Nafakası Yetkili Mahkeme

Yardım nafakalarında yetkili mahkeme ise davanın taraflarından birinin yerleşim yeri mahkemesidir. Nafaka davalarında yetkili mahkeme bakımından kesin yetki kuralı geçerli değildir. Davanın yetkisiz mahkemede açılması halinde davalının, cevap dilekçesi ile yetki konusunda itirazda bulunması gerekir. Aksi durumda yetkisiz mahkeme yetkili hale gelecektir.

Yardım Nafakası İcra Takibi

Yardım nafakalarının ödenmemesi halinde nafaka alacaklısı nafaka borçlusuna karşı icra takibi başlatabilir. Bunun için başlatılacak icra takibi ilamlı icra niteliğinde olduğundan herhangi bir icra dairesine bir dilekçe ile başvurulması yeterlidir. Bunun üzerine icra dairesi tarafından borçluya ödeme emri gönderilir. bu tarihten itibaren borçluya tanınan 7 günlük borca itiraz süresi başlar. Yine ilamlı icra söz konusu olduğundan itiraz edilmesi icra takibini durdurmaz.

Yardım Nafakasında Zamanaşımı

Nafakası talebinde bulunmak için kanun koyucu tarafından herhangi bir süre öngörülmemiştir. Ancak nafaka borçlarının tahsili bakımından 10 yıllık zamanaşımı süresi bulunmaktadır. Geçmişe dönük olarak ödenmemiş olan yardım nafaka borçları 10 yıl içinde tahsil edilmediği sürece zamanaşımına uğrayacak ve talep edilemeyecektir.

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Sayfayı Kopyalayamazsınız

Bilgi ve Randevu