Tehiri İcra (İcranın Geri Bırakılması)

Tehiri icra (icranın geri bırakılması) hakkında merak ettiklerinizi bu yazımızda bulabilirsiniz. Sorularınızı, yorumlar bölümünden iletebilirsiniz. Hukuki desteğe ihtiyaç duyduğunuzda bizlere ulaşabilirsiniz.

Tehiri İcra Nedir?

Tehiri icra, mahkeme kararıyla ödenmesine karar verilen paranın icra takibi ile istenilmesi durumunda, icra işlemlerinin üst mahkeme incelemesi sonuçlanıncaya kadar durdurulmasıdır. Tehiri icraya icranın geri bırakılması da denilmektedir.

İcranın geri bırakılması işlemleri sadece ilamı icra takipleri için istenebilir. İlamlı icra takibi, bir yargılama sürecinin sonunda verilen mahkeme kararı için başlatılan icra takibidir. Bu icra takibine dayanak olan belge, mahkeme kararıdır. Bir mahkeme kararı olmaksızın ilamlı icra takibi başlatılamaz.

İcranın geri bırakılması işlemleri ilamsız icra takipleri için başlatılamaz. Zira ilamsız icra takibi, herhangi bir mahkeme kararına ihtiyaç duyulmaksızın başvurulabilecek icra takibi yoldur. Bu noktada mahkeme ara kararlarının ilam niteliğinde olmadığını belirtmek gerekir. Dolayısıyla mahkeme ara kararlarının ilamlı icra takibi değil, ilamsız icra takibi yoluyla talep edilmesi gerekmektedir.

İlamlı icra takiplerine karşı yalnızca itiraz edilerek takibin durdurulması mümkün değildir. Bu nedenle ilamlı icra takiplerinde icranın durdurulması için ilamsız icra takiplerinden farklı bir prosedür öngörülmüştür. Bu noktada tehiri İcra borçluya, aleyhine başlatılan ilamlı icra takibinin durdurulması imkanını veren önemli bir düzenlemedir. Bu yol sayesinde borçlu, icraya konu mahkeme kararını üst yargı yoluna taşıması durumunda, icra dosyasına belirli bir teminat göstermesi karşılığında üst mahkeme sonuçlanıncaya kadar icra takibinin durdurabilir.

Kural olarak mahkeme ilamlarının icra takibine konu edilebilmesi için kesinleşmesi gerekmemektedir. Dolayısıyla bu kararlara karşı üst kanun yollarına başvurulsa dahi, kural olarak kesinleşme gerekmediğinden icra takibi mümkün olacaktır. Bu durumda üst mahkeme tarafından borçlunun lehine kararın bozulması durumunda borçlunun mağduriyeti gündeme gelecektir. Bu nedenle kanun koyucu İcra İflas Kanununun 36 maddesinde mağduriyetin önüne geçebilmek için borçluya icranın durdurulmasını talep edebilme imkanı tanımıştır. İcranın durdurulması sayesinde, üst mahkeme sonuçlanıncaya kadar alacaklı, borçludan borcunu tahsil edemeyecek, icra takibi duracaktır.

İcra İflas Kanunu 36 – İcranın Geri Bırakılması

İlâma karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehni veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için takibin yapıldığı yer icra mahkemesinden karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. Bu süre ancak zorunluluk hâlinde uzatılabilir.

Tehiri İcra Talep Dilekçesi Nereye Sunulur?

Tehiri icra talep dilekçesi, kararı veren mahkemeye sunulur. Karar yerel mahkeme tarafından sunulmuşsa bu karar karşı istinaf başvurusunda bulunulacaktır. Bu durumda dilekçenin, yere mahkemeye hitaben hazırlanması ve sunulması gerekir. Kararın, istinaf mahkemesi tarafından verilmesi durumunda ise tehiri icra talep dilekçesi, istinaf mahkemesine sunulur ve söz konusu karara karşı icranın geri bırakılması için temyiz başvurusunda bulunulduğu açıklanır. 

Tehiri icra talep edilmeksizin istinaf veya temyiz başvurusunda bulunulduğu durumlarda icranın geriye bırakılması mümkün olmayacaktır.

Tehiri İcra Talepli İstinaf Dilekçesi Nasıl Hazırlanır?

İcranın geri bırakılması, yerel mahkeme kararını istinaf dilekçesi içerisinde talep edilebileceği gibi, ayrı bir tehiri icra talep dilekçesi ile de talep edilebilir. İcranın geri bırakılması, istinaf dilekçesinin içerisinde talep edilecek ise dilekçede “tehiri icra taleplidir.” ifadesinin yer alması gereklidir. Bu ifadenin istinaf dilekçesine eklenmesi, istinaf dilekçesinin tehir-i icra talepli olması için yeterlidir. Aynı durum temyiz başvurusu için de geçerlidir.

Yine sunulacak istinaf dilekçesinin veya temyiz dilekçesinin talep sonucu bölümüne de icranın geri bırakılması talepli olarak istinaf başvurusunda bulunulduğu belirtilmelidir.

Tehiri icranın ayrı bir talep dilekçesi olarak hazırlanması durumundaysa, kısa bir talep dilekçesi hazırlanması yeterli olacaktır. Hazırlanacak dilekçede, yerel mahkemece verilen kararın istinaf edildiği, ancak verilen kararın alacaklı tarafından icraya koyulduğu belirtilmelidir. Ardından istinaf süreci tamamlanıncaya kadar icra müdürlüğünün ilgili dosyasının icrasının geri bırakılması talep edilmelidir.

Tehiri İcra Prosedürü Nasıldır?

Tehiri icra prosedürü temel olarak birkaç adımdan oluşmaktadır. Bu adımların sırasıyla gerçekleşmesi zorunludur. Prosedür karmaşık görünmesine karşın sırasıyla takip edilmesi halinde işlemler akıcı bir şekilde tamamlanacaktır. İcranın geri bırakılması sürecini sıralamak gerekirse;

  • İcrasının geri bırakılması talep edilecek mahkeme kararı, tehiri icra talepli olarak istinaf edilir.
  • Yerel mahkeme kararının istinaf edildiğine ilişkin “derkenar yazısı”, yerel mahkemeden talep edilir. Yerel mahkeme kalemi, derkenar yazısını elden teslim edebilir ya da ilgili icra dosyasına UYAP sistemi üzerinden gönderebilir.
  • İlgili icra dosyasında ileriye dönük 3 aylık kapak hesabı aldırılır. Kapak hesabında belirtilen tutar nakdi teminat olarak icra dosyasına yatırılır ya da banka tarafından teminat mektubu temin edilir.
  • Yerel Mahkemeden dosyanın istinaf edildiğine ilişkin alınan derkenar yazısı ve teminat mektubu/ nakdi teminatın dekontu ilgili icra dosyasına sunulur ve icranın geri bırakılması kararı almak üzere mehil vesikası verilmesi talep edilir.
  • Yapılan incelemeler neticesinde müdürlüğe sunulan evraklarda eksiklik ve hata bulunmaması durumunda icra müdürlüğü, borçluya icra hukuk mahkemesinden tehiri icra kararı getirmesi için 90 günlük süre verir. İcra müdürlüğü tarafından verilen bu süreye mehil vesikası denilmektedir.
  • Borçlu, derkenar, kapak hesabı, teminat mektubu/dekont, mehil vesikasını da sunarak icra hukuk mahkemesinde bir dava açarak icranın geri bırakılması kararı verilmesini talep eder.
  • İcra hukuk mahkemesinin tehiri icra kararı vermesi halinde ilgili karar icra müdürlüğüne sunularak icranın durdurulması talep edilir.

Bu adımların atlanması ya da eksik ve hatalı gerçekleşmesi halinde bir sonraki aşamaya geçmek mümkün olmayacaktır. Bu nedenle işlemlerin yapılması esnasında avukattan destek alınması önemlidir.

Mehil Vesikası Nedir?

Mehil vesikası, icra müdürlüğünün, borçluya icra hukuk mahkemesinden tehiri icra kararını getirmesi için süre verdiğini gösteren belgedir. Borçlu, icraya konu kararı veren yerel mahkemeden aldığı derkenar yazısı ile 3 aylık kapak hesabında yazan meblağ kadar nakdi teminat yatırdığına dair dekontunu ya da teminat mektubunu icra müdürlüğüne sunduktan sonra müdürlükten mehil vesikası talep etmelidir. 

Mehil vesikası, borçlunun icraya konu yerel mahkeme kararını istinaf ettiğinin ve icraya konu borcun 3 aylık faizi ile beraber teminat yatırıldığının ispatı belgesidir. Derkenar ve teminatın sunulmasının ardından müdürlük, borçluya, icra hukuk mahkemesinden tehiri icra kararı alması için 90 gün süre verdiği bir mehil vesikası verir. Bu mehil vesikası uyarınca 90 gün boyunca icra takibi durdurulur.

Borçlu, icra hukuk mahkemesinde açacağı dava ile icranın geri bırakılması kararını, kendisine mehil vesikası ile verilen 90 gün süre içerisinde almalıdır. Kararın alınması halinde istinaf/temyiz süresince icra takibi durdurulacaktır.

Mehil Vesikası Talebinin Reddi

Tehiri icra kararının alınması süreci detaylı ve sıkı bir prosedüre bağlıdır. Bu sebeple sürecin eksiksiz şekilde takip edilmesi gerekir. Tehiri icra sürecinde yapılan yanlışlıklar taleplerin reddine yol açacaktır. Mehil vesikası talebinin kabul edilmesi de, öncesinde gerçekleştirilen işlemlerin hukuka uygun olmasına bağlıdır. Nitekim mehil vesikası birçok sebepten dolayı reddedilebilmektedir. Mehil vesikası talebinin reddi nedenleri şunlardır;

  • Yerel Mahkemeden derkenarın alınmasının ardından, icra müdürlüğüne teminat yatırılmaksızın mehil vesikası talep edilmesi,
  • İcra müdürlüğüne kapak hesabında belirtilen tutardan eksik meblağda nakdi teminat yatırılması,
  • Teminat mektubunun aşağıda saydığımız hususlara dikkat edilmeksizin hazırlanıp icra hukuk mahkemesi hakimi tarafından reddedilmesi.

Bu durumlarda mehil vesikası talebinin reddine karar verilecektir. Bu nedenle, tehiri icra sürecinde sıkı prosedüre bağlı kalarak ve kontrol ederek işlem yapmak gerekir.

Teminat Mektubu Nasıl Olmalı?

İcra müdürlüğü tarafından yapılacak 3 aylık kapak hesabı neticesinde, kapak hesabında yazan tutar kadar icra müdürlüğüne teminat sunulması gerekmektedir. Bu teminat icra müdürlüğüne teminat mektubu olarak sunulabilir. Bu durumda borçlu, teminat mektubu almak üzere bankaya başvurmalıdır.

Teminat mektubunda bazı hususlara dikkat edilmelidir. Eksiklik ya da yanlışlık bulunması durumunda, icra hukuk mahkemesi hakimi tarafından teminat mektubu reddedilecektir. Teminat mektubunda dikkat edilmesi ve bulunması zorunlu unsurlar şu şekildedir:

  • Teminat mektubunda mektubun hazırlandığı tarih bulunmalıdır.
  • İcra takibinin durdurulmasını teminen verildiği belirtilmelidir.
  • Teminat mektubu kesin ve süresiz olmalıdır.
  • İlgili icra müdürlüğü ve esas numarası belirtilerek müdürlüğe hitaben yazılmalıdır.
  • Borçlunun adı soyadı, yerel mahkeme dosyasının bilgileri yazılarak mahkeme dosyasının istinaf/temyiz edildiği belirtilmelidir. Dosya hangi üst mahkemeye taşındıysa o mahkeme yazılmalıdır. Aksi takdirde istinaf edilen bir dosya için teminat mektubunda temyiz ibaresinin yazması mektubun reddedilmesine sebep olabilir.
  • Tehiri icra kararı alınmasını teminen, kapak hesabında yazan miktar kadar meblağı bankanın garanti ettiğini belirtmesi gerekir. Bu noktada kapak hesabının güncel olması önemlidir.

Belirttiğimiz koşulları taşıyan bir teminat mektubu icra hukuk mahkemesi hakimi tarafından kabul edilecektir. 

Bazı icra müdürlükleri, teminat mektubu ile beraber bankadan alınacak teyit mektubunun da sunulmasını talep etmektedir. Bu noktada teminat mektubu alınmadan önce işlem kolaylığı açısından icra müdürlüğünden teyit yazısı talep edilip edilmediğinin bilgisinin alınması gerekir.

Avukat Yaşar Öksüz’ün Milliyet’te yayınlanan yazılarını buradan okuyabilirsiniz.

İcra Dairesine Teminat Mektubu Sunma

İcra dairesine kapak hesabı doğrultusunda yatırılacak teminat, nakdi teminat olarak yatırılabileceği gibi dosyaya teminat mektubu olarak da sunulabilir. Teminat mektubunun borçlu tarafından bankadan alınması halinde, teminat mektubunun aslı, ilgili icra müdürlüğüne teslim edilir.

İcra müdürlüğü teslim aldığı teminat mektubunu, müdürlük tarafından belirlenen icra mahkemesi hakiminin onayına sunar. Hakim teminat mektubu incelemesinin ardından şartlarının oluşması halinde teminat mektubunun kabulüne karar verecektir. Ancak teminat mektubu gerekli şartları taşımıyorsa icra mahkemesi, gerekçesini açıklayarak teminat mektubu talebinin reddine karar verecektir. 

Mektubun reddedilmesi halinde borçlu, teminat mektubunu icra müdürlüğünden geri teslim almalıdır. Teslim aldığı teminat mektubu, banka tarafından iptal edilecek ve hakimin belirttiği hatalar gözetilerek yeniden düzenlenecektir. Yeni teminat mektubunun aslı icra müdürlüğüne sunulacak ve yeniden icra mahkemesi hakimi tarafından değerlendirilecektir.

Teminat mektubunun hakim tarafından onaylanması halinde, mehil vesikası talep edilecek ve talep üzerine müdürlükçe mehil vesikası verilecektir. Teminat mektubu onaylanmaksızın icra müdürlüğünce mehil vesikası verilmesi mümkün değildir.

İcra Mahkemesinden Tehiri İcra Kararı

Tehiri icra kararı icra müdürlüğü tarafından verilmemektedir. İcranın geri bırakılması kararı, icra hukuk mahkemesinde bir değişik iş davası açılmak suretiyle alınmaktadır. Borçlu, icra müdürlüğü tarafından kendisine mehil vesikası verilmesinin ardından, icra hukuk mahkemelerine bir dava dilekçesi vererek ve gerekli dava harçlarını yatırarak dava açmalıdır. Borçlunun, icra hukuk mahkemesinden icranın geri bırakılması kararını talep ederken dava dilekçesinin ekinde bazı belgeleri sunması zorunludur. Dava dilekçesinin ekinde sunulması gereken evraklar şunlardır;

  • Yerel Mahkemeden alınan, dosyanın istinaf edildiğine ilişkin derkenar,
  • İcra müdürlüğü tarafından yapılan 3 aylık kapak hesabı,
  • Teminat nakdi yatırıldıysa dekontu/teminat mektubu sunuldu ise mektubun sureti ve hakim tarafından verilen onay yazısı,
  • İcra müdürlüğü tarafından verilen mehil vesikası.

Bu evrakların, icranın geri bırakılması talepli değişik iş davası açılırken dava dilekçesinin ekinde bulunması zorunludur. Bu evraklarda eksiklik olması halinde icra hukuk mahkemesi tarafından tehiri icra kararı verilemeyecektir.

İcra Hukuk Tehiri İcra Dilekçesi

Tehiri icra davası, teknik bilgi ve hukuk alanında uzmanlık gerektiren bir başvuru sürecidir. Dava dilekçesinde belirtilmesi zorunlu hususlar ve dosyaya sunulması gereken birtakım resmi evraklar bulunmaktadır. Nitekim bu kararın alınması süreci komplike ve karmaşık bir süreç olup bir adımın atlanması, süresinde yapılmaması ya da eksik bırakılması geri dönülmez sonuçlara yol açabilmektedir. 

Olaya uygun hazırlanmayan bir dava dilekçesi, tehiri icra kararının verilmemesine yol açabilir. Bu yönüyle internet üzerinden şablon olarak paylaşan dava dilekçeleri, uygulamada hak kaybına yol açabileceğinden sakıncalıdır. İcranın geri bırakılması talebine ilişkin yazılacak dava dilekçesi için bir tehiri icra davası avukatından danışmanlık alınması önerilmektedir.

Hangi Davalarda Tehiri İcra İstenebilir?

Hangi mahkeme kararları hakkında tehiri icra talep edilebileceği İcra İflas Kanununun 36. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre öncelikle icra takibinin bir mahkeme ilamına dayanması (ilamlı icra takibi olması) gerekmektedir. Dolayısıyla ilamsız icra takiplerine, örneğin tedbir nafakası ara kararı için başlatılmış icra takibine, karşı icranın geri bırakılması talep edilmesi mümkün değildir.

Bununla beraber, İcra İflas Kanunumuzun 33 ve 36. Maddeleri uyarınca tehiri icra talep edilebilecek mahkeme kararları, istisnalar haricinde sınırlandırılmamıştır. Dolayısıyla genel olarak hukuka uygun başlatılmış ilamlı icra takiplerinin tehiri icrasını talep etmek mümkündür. Bu hususun bir istisnası nafakaya ilişkin hükümlerdir. Nafakaya ilişkin alacaklar bakımından icranın geri bırakılması istenemez.

Boşanma Davalarında Tehiri İcra 

Boşanma davasına bağlı olarak hükmedilen tazminat ve nafakaların icra takibine konu olabilmesi için, boşanma kararının kesinleşmiş olması gerekmektedir. Davanın boşanma yönünden kesinleşmesinin ardından iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ve boşanmada tazminata ilişkin hükümler kesinleşmemiş olsa dahi icra takibi istenebilir. Ancak bu durumlarda boşanma davasının ferisi niteliğinde verilen yoksulluk ve iştirak nafakaları ile maddi ve manevi tazminat kararlarının ilamlı icraya konulması halinde, borçlu tarafından yukarıda belirttiğimiz prosedüre uyularak tehiri icra talep edilmesi mümkündür.

Bununla beraber, boşanma davasında verilen boşanma kararlar bakımından icranın geri bırakılması istenemez. Nitekim boşanma kararları kişinin şahsına bağlı olan davalar olup; hüküm ifade edebilmesi için kesinleşmesi gerekir. Boşanma kararından memnun olmayan tarafın izleyebileceği yol boşanma kararını üst yargıya taşımaktır. Bu sayede boşanma kararı kesinleşmemiş olacak, taraflar karar kesinleşinceye dek evli kalacaktır.

Nafaka Davalarında Tehiri İcra

İcra İflas Kanunun 36/4 maddesi uyarınca, nafaka ödemesine ilişkin kararlarında icranın geri bırakılması kararı alınması mümkün değildir. Ayrıca Hukuk Muhakemeleri Kanunun 367. maddesi uyarınca da nafaka kararlarında icranın geri bırakılmasına karar verilemez.

Mal Paylaşım Davalarında Tehiri İcra 

Mal paylaşımı davalarından kaynaklanan alacakların tahsil edilmesi için mahkeme kararının kesinleşmesine ihtiyaç bulunmamaktadır. Bu sebeple karar kesinleşmemiş olsa da mahkeme tarafından hükmedilen alacağın, icra marifetiyle talep edilmesi mümkündür. Dolayısıyla borçlu tarafından mal paylaşımına ilişkin verilen mahkeme kararının istinaf edilmesi, ilamın icrasını durdurmak için tek başına yeterli olmayacaktır. Mal paylaşımı davasına ilişkin ilamın icraya konulması halinde, borçlunun İcra İflas Kanunu hükümleri uyarınca tehiri icra talep edilmesi mümkündür.

Sulh Hukuk Mahkemesi Tahliye Kararı Tehiri İcra

Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen tahliye kararının icraya konulabilmesi için kesinleşmesi gerekmemektedir. Dolayısıyla kiracının yerel mahkeme kararını istinaf etmesi tek başına kiraya verenin tahliye kararını icraya koymasına engel olmayacaktır. Kiraya verenin karar kesinleşmeden icra takibi başlatması hukuka uygundur. Bununla beraber kiracının, sulh hukuk mahkemesi açılacak tahliye davasında verilen tahliye kararının icrasının geriye bırakılmasını talep etmesi mümkündür. Bunun için kiracının yukarıda detaylarıyla izah ettiğimiz prosedürü izlemesi yeterli olacaktır. Bu halde, kiracının üst mahkeme kararı sonuçlanıncaya dek tahliyesi mümkün olmayacaktır.

Tahliye davalarının konusu para alacağı değildir. Aynı durum ihtiyaç nedeniyle tahliye davası için de geçerlidir. Bu sebeple borçlunun icranın geri bırakılması talep ederken icra dosyasına yatırması gereken teminat miktarı soru işareti oluşturacaktır. Bu hususa ilişkin açık bir kanun hükmü bulunmamakla beraber, Yargıtay kararları ışığında uygulamada 3 aylık kira bedelinin teminat olarak icra dosyasına yatırılması gerektiğini söylemek mümkündür.

Yorum Bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Sayfayı Kopyalayamazsınız

Bilgi ve Randevu