Yoksulluk Nafakası

Yoksulluk nafakası hakkında merak ettiklerinizi bu yazımızda bulabilirsiniz. Sorularınızı, yorumlar bölümünden iletebilirsiniz. Hukuki desteğe ihtiyaç duyduğunuzda bizlere ulaşabilirsiniz.

Yazı Başlıkları Göster

Yoksulluk Nafakası Nedir?

Yoksulluk nafakası, eşlerin boşanmalarına karar verilmesi durumunda yoksulluğa düşecek eşin, diğer eşten daha fazla kusurlu olmamak şartıyla isteyebileceği nafakadır. Bu nafaka Medenin Kanunun 175. Maddesinde düzenlenmiştir.

Yoksulluk Nafakasının Şartları Nelerdir?

  • Taraflardan biri nafaka talebinde bulunmalıdır.

Bu nafakaya hâkim kendiliğinden hükmedemez. Taraflardan birinin talepte bulunması gerekir. Bu talep boşanma davasında sunulacak dava dilekçesi veya cevap dilekçesi ile istenilebilir. Ancak nafakanın, boşanma davası dışında ayrı bir dava ile istenilmesi de mümkündür. Bu durumda nafaka davasının boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde istenilmesi gerekir.

  • Talepte bulunan taraf ağır kusurlu olmamalıdır.

Diğer eşten daha fazla kusurlu olan eş, kendisi için nafaka talebinde bulunamaz. Bu kapsamda nafaka talep eden eşin, diğer eş ile eşit kusurlu veya daha az kusurlu olması gerekir.

  • Nafaka talebinde bulunan taraf, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşmelidir.

Yeme içmesini, barınmasını ve zorunlu olan ihtiyaçlarını yerine getiremeyen kişi yoksul olarak kabul edilmektedir. Yoksulluk her dava ve somut olay için farklı değerlendirilebilmektedir. Bu nafakaya hükmedilmesi için boşanma yüzünden yoksulluğa düşülecek olması gerekir. Yaşlılık maaşı, asgari ücret, dul yetim aylığı alınması halinde de yoksulluk sınırında yaşadığı kabul edilmektedir. Yine asgari ücret seviyesinde çalışan eşin de yoksulluk seviyesinde yaşadığı kabul edilmektedir. Bu durumda da nafakaya hükmedilmesi mümkündür.

  • Nafaka miktarı nafaka ödeyecek eşin mali gücü ile orantılı olmalıdır.

Hükmedilecek nafakanın amacı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan eşin yoksulluğa düşmesinin engellemektir. Ancak hükmedilecek nafakanın diğer eşi cezalandıracak mahiyette olmaması gerekir. Bu sebeple nafaka ödeyecek eşin gelirini aşacak ve onu zor duruma sokacak şekilde nafakaya hükmedilmesi mümkün değildir.

Kimler Yoksulluk Nafakası Talebinde Bulunabilirler?

Boşanma davasında verilecek boşanma hükmü ile yoksulluğa düşecek olan ve diğer tarafla eşit veya ondan daha az kusurlu olan eş nafaka talebinde bulunabilir. Nafaka talebinde bulunma hakkı hem kadın hem de erkeğe tanınmıştır. Yerleşmiş olan genel kanının aksine sadece kadınlar lehine değil erkekler lehine de nafakaya hükmedilebilmektedir. Bu kapsamda her iki eşin de nafaka talebinde bulunması mümkündür. İştirak nafakası alan eş, kendisi için de yoksulluk nafakası talebinde bulunabilir. Nitekim iştirak nafakası, çocuğun ihtiyaçlarının karşılanması için istenir. Yoksulluk nafakaları ise boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek eş için hükmedilir. Yoksulluk Nafakası Nasıl Belirlenir

Yoksulluk Nafakası Nasıl Belirlenir?

Yoksulluk nafakası miktarı her dava için farklı olarak davanın durumuna ve tarafların mali gücüne göre belirlenmektedir. Hakim, eşlerin mali durumlarına göre nafakaya hükmeder. Nafaka ödeyecek kişinin mali gücü araştırılarak maddi gücünü zora sokmayacak şekilde nafaka miktarı belirlenir.

Nafaka miktarı belirlenirken bir diğer ölçüt ise nafaka talebinde bulunan taraf içinden yoksulluktan kurtarılmasıdır. Tarafların mali gücü araştırılırken mal varlıkları, aylık kazançları ve harcamaları araştırılır ve buna uygun olarak bir nafaka miktarı belirlenir. Nafaka miktarı belirlenirken hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Eğer nafaka ödeyecek eş yeniden evlenmişse ve çocukları varsa bu kişilerin ihtiyaçları ve giderleri de nafaka miktarının belirlenmesinde rol oynamaktadır.

Taraflar, anlaşmalı boşanma ile boşanmaya karar vermeleri halinde nafaka miktarı konusunda diledikleri şekilde anlaşabilirler. Nafakaya hükmedilmeden önce SED raporu ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları tespit edilir. Bu kapsamda SED araştırması nafakanın belirlenmesinde büyük öneme sahiptir.

İstifa Eden Eş Nafaka Alabilir Mi?

Yoksulluk nafakasına hükmedilmesi her somut olay bakımından farklılık göstermektedir. Eğer kişi hakkı kötüye kullanmak amacıyla istifa etmiş ve nafaka talebinde bulunmuş ise dürüstlük kuralına aykırılık söz konusudur. Bu tür durumda mahkemenin istifa eden eş için nafakaya hükmetmemesi gerekir.

Çalışan Eş Nafaka Talebinde Bulunabilir Mi?

Yoksulluk nafakasının amacı, boşanmaya neden olan olaylarda daha az kusurlu olan eşin evlilik birliği içerisindeki yaşam standartlarından mahrum kalmasını engellemektir. Bu sebeple çalışan ve fakat çalıştığı kazanç ile evlilik sırasındaki hayat standartlını sürdürmesi mümkün olmayan eş için de nafakaya hükmedilmesi mümkündür. Bu sebeple Yargıtay, asgari ücretle çalışan eş için de nafakaya hükmedilmesi gerektiğini ifade etmektedir.

Yoksulluk Nafakası Nasıl Ödenir?

Kanunda düzenlenen bu nafaka, 2 şekilde ödenebilmektedir. Bunlar, toptan ödeme veya irat şeklinde ödemedir. İrat şeklinde ödeme nafaka borçlusu tarafından diğer tarafa her ay yapılan nafaka ödemesidir. Nafaka talep eden eş irat veya toptan ödeme şekline ödenmesini de talep edebilmektedir. Toptan şekilde ödeme yapılan nafaka için nafakanın azaltılması veya arttırılması davası açılamamaktadır. İlerleyen Yıllarda Artacak Şekilde Nafaka Bağlanabilir Mi

İlerleyen Yıllarda Artacak Şekilde Nafaka Bağlanabilir Mi?

Yoksulluk nafakası ödenmesine karar veren hakim aylık olarak ödenecek nafaka miktarının her sene hangi oranda arttırılacağını da hükme bağlayabilmektedir. Hakim nafaka miktarının her sene arttırılma oranını ÜFE, TÜFE veya enflasyon oranında arttırılmasına karar verebilir. Ancak mahkemenin bu yönde bir karar verebilmesi için nafakanın artışının mutlaka talep edilmiş olması gerekir. Mahkeme, talep olmaksızın bu yönde bir artış kararı veremez.

Yoksulluk Nafakasında Zamanaşımı

Boşanma davasından ayrı olarak talep edilen yoksulluk nafakası için 1 yıllık zamanaşımı süresi düzenlenmiştir. Zamanaşımı süresi boşanma davasında hükmün verilmesinden itibaren başlamaktadır. Nafakanın alınması bakımından ise 10 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Mahkeme tarafından verilen hüküm üzerinden 10 yıl içinde biriken nafaka alacakları zamanaşımına uğramaktadır.

Nafakanın Arttırılması veya Azaltılması Mümkün Mü?

Paranın değer kaybetmesi, enflasyon, alım gücünün düşmesi gibi durumlardan nafaka alan tarafın etkilenmesi durumunda nafakanın arttırılması talebinde bulunulabilir. Ancak bunun için nafaka ödeyen tarafında ekonomik durumunun iyi olması gerekir. Nafaka ödeyen taraf, boşanma davasında verilen hükümden sonra maddi durumunun kötüleşmesi veya ekonomik durumunda olağanüstü bir değişikliğin bulunması durumunda nafakanın azaltılması için nafakanın kaldırılması veya indirilmesi için dava açabilir.

Açılacak davada nafaka ödeyen taraf, ekonomik durumundaki değişikliği ispat etmek zorundadır. Bu kapsamda işten çıkarılan, düzenli bir gelirden yoksun kalan, hastalık nedeni ile işe devam edemeyen kişilerin nafakanın kaldırılması davası açması mümkündür. Nafakanın artırılması, kaldırılması veya indirilmesi davaları, nafakanın irat şekilde ödenmesine karar verildiği durumlarda açılabilir. Nafakanın toplu olarak ödenmesine karar verildiği durumlarda nafakanın indirilmesini, kaldırılmasını veya artırılmasını talep etmek mümkün değildir.

Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Davası Ne Zaman Açılır?

Nafaka alan tarafın evli olmadan evli gibi hayat sürmesi, haysiyetsiz hayat sürmesi veya işe girmiş ve durumunun iyileşmiş olması halinde irat şeklinde aylık olarak ödenen nafakanın kaldırılması davası açılabilmektedir. Bu dava sonucunda verilen mahkeme kararı ile nafaka kaldırılabilir. Taraflardan birinin ölmesi veya nafaka alacaklısı tarafın yeniden evlenmesi durumunda nafakanın kaldırılması davası açılmamaktadır çünkü bu 2 halde nafaka kendiliğinden davaya gerek olmadan sona erer. Yoksulluk Nafakası Nasıl Sona Erer

Yoksulluk Nafakası Nasıl Sona Erer?

Yoksulluk nafakası, nafaka alan tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü durumunda kendiliğinden sona erer. Bu iki halin gerçekleşmesi durumunda ayrıca bir dava açılması gerekmez. Nafaka alan tarafın başka biri ile evli gibi hayat sürmesi veya çalışmaya başlaması durumunda da nafakanın sona ermesi mümkündür. Ancak bu durumlarda nafakanın kaldırılması için dava açılması gerekir.

Yoksulluk Nafakası Hangi Mahkemede Açılır?

Yoksulluk nafakasına ilişkin davalar aile hukukundan kaynaklanan davalardan biridir. Bu sebeple nafaka artırım davası, nafaka indirim davası veya nafakanın kaldırılması davalarında aile mahkemesi görevlidir. Aile mahkemesinin bulunmadığı yerlerde ise bu davalar, asliye hukuk mahkemesinde açılır. Mahkemenin görevi kamu düzeni ile ilgidir. Bu sebeple görevli mahkemenin doğru belirlenmesi davanın uzamaması için önemlidir.

Nafakanın boşanma davası ile birlikte istenilmesi halinde yetkili mahkeme boşanma davasına bakan mahkemedir. Ancak boşanma davasından sonra nafakaya hükmedilmesi, nafakanın kaldırılması, indirilmesi ve artırılması için açılacak davalarda yetkili mahkeme, nafaka alacaklısının bulunduğu yer mahkemesidir. Ancak kanunda belirlenen bu yetki kuralı kesin nitelikte değildir. Bu sebeple dava yetkisiz mahkemede açılmışsa yetki itirazında bulunulmadığı sürece yetkisizlik kararı verilemez.

Yoksulluk Nafakası Ödenmemesi Durumunda Ne Olur?

Yoksulluk nafakasının ödenmemesi durumunda cebri icra yoluna başvurulup icra takibi başlatılabilmektedir. Talep üzerine icra dairesi nafaka alacağını tahsil eder. Nafaka borcunda yapılacak olan maaş haczi için herhangi bir sınırlama düzenlenmemiştir. Bu nedenle hem aylık ücret hem de emekli maaşından nafaka borcunu tamamı çekilebilmektedir. Nafaka borcunu ödemeyen kişiye şikâyet üzerine 3 aylık tazyik hapsi de uygulanabilmektedir. Bu kişi borcu ödemesi halinde tazyik hapsi de son bulur.

Yoksulluk Nafakası Ödenmesi Süresiz Midir?

Yoksulluk nafakaları, süresiz olarak hükmedilmektedir. Bu durum da pek çok tartışmayı beraberinde getirmektedir. Ancak Medeni Kanunda nafakanın belirli bir süre ile sınırlandırılmasına karar verilmesine imkan verilmiştir. Bu kapsamda hakimlerin, süresiz olmadan da bu nafakaya hükmedebilmesi mümkündür. Ayrıca anlaşmalı boşanma protokolü ile de tarafların boşanma protokolünde nafakanın belirli bir süre için ödenmesi konusunda anlaşmaları mümkündür.

Yoksulluk Nafakası İle İlgili Yargıtay Kararları

Asgari ücret seviyesinde emekli maaşı alan kadın eş, yoksulluk nafakası isteyebilir.

“ Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir. Davacı kadın hakkında yapılan ekonomik sosyal durum araştırmasına göre davacı kadın asgari ücret seviyesinde emekli maaşı almakta ise de, asgari ücret seviyesindeki gelir kişiyi yoksulluktan kurtarmaz. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre, davacı kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği açıktır. O halde, davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekir.”

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2019/6025 E., 2019/9879 K.

Cezaevindeki bulunan tutukluların geliri olmaması durumunda somut olaya göre yoksulluk nafakası ödemesi hükmedilmez.

“ Her ne kadar erkeğin cezaevinde tutuklu veya hükümlü olması, yoksulluk nafakası ile sorumlu tutulmamasını gerektirmez ise de dosya kapsamından yaptırılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında davalı erkeğin herhangi bir geliri ve malvarlığının olmadığı anlaşılmaktadır. Kendi yoksul olan kişi nafaka ile yükümlü tutulamaz. Bu durumda davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekir.”

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2017/6531 E., 2019/1501 K.

Kendi istifası nedeni ile yoksulluğa düşen taraf lehine kural olarak yoksulluk nafakası hükmedilemez. Ancak çalışmaya devam etseydi de yoksulluğa düşecek durumda ise nafakaya hükmedilebilir.

“Davacı kadının ilkokul mezunu olup, çocukları ile beraber aylık 700,00 TL karşılığında kirada oturduğu, 96 model bir arabası dışında mal varlığının bulunmadığı, dosya kapsamındaki SGK kayıtlarına göre dava tarihinden sonra 2018 yılı Eylül ayında garson olarak işe girdiği ancak SGK’lı çalışmaları düzenli olmadığı gibi çalıştığı işinden istifa etmemiş olsaydı dahi almış olduğu asgari ücret düzeyindeki gelirin kendisini yoksulluktan kurtarmayacağı gözetildiğinde yoksulluk nafakası koşullarının somut olayda davacı-davalı kadın yararına gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı-davacı erkeğin sosyal ve ekonomik durumu da göz önüne alınarak kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekir”

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/7187 E., 2021/8366 K.

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Sayfayı Kopyalayamazsınız.