İştirak Nafakası

İştirak nafakası hakkında merak ettiklerinizi bu yazımızda bulabilirsiniz. Sorularınızı, yorumlar bölümünden iletebilirsiniz. Hukuki desteğe ihtiyaç duyduğunuzda bizlere ulaşabilirsiniz.

İştirak Nafakası Nedir?

Anne-babalar, özellikle 18 yaşını dolduruncaya kadar, çocuklarına bakmakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğün sonucu olarak boşanma kararı sonrasında velayet hakkı kendisine bırakılmayan anne veya babanın, çocuğun bakımı, eğitimi, sağlığı ve zorunlu giderlerine katılması gerekir. Boşanma davalarında hükmedilecek bu ödemeye, iştirak nafakası denilmektedir.

Bu nafaka, anne ve babanın çocuklarına bakma yükümlülüğünün bir sonucudur. Ancak ödenecek nafakanın tarafların ekonomik durumlarına uygun olması gerekir.

İştirak nafakasının bir diğer ismi de katılım nafakasıdır. Katılım (iştirak) nafakası, aylık olarak ödenir. Bu nafakanın, ayrılık ve evliliğin butlanına karar verilmesi durumlarında da talep edilmesi mümkündür. Taraflar arasında ortak velayet hükümleri uygulandığı hallerde de katılım (iştirak) nafakasına hükmedilmesi mümkündür.

Kimler İştirak Nafakası İsteyebilir?

İştirak nafakası, velayet hakkı kendisinde bulunan anne veya baba tarafından istenebilir.

Velayeti Babada Olan Çocuğa Nafaka Bağlanır Mı?

Velayet hakkının anneye verilmesi ile babaya verilmesi arasında iştirak nafakasının belirlenmesi konusunda bir farklılık bulunmamaktadır. Bu kapsamda velayeti babada olan çocuğa, annesi tarafından ödenmek üzere nafaka bağlanması mümkündür. Hükmedilecek bu nafakanın, çocuğun, bakımı, korunması, eğitimi ve iaşesi konusunda ortaya çıkan masrafları karşılamaya yönelik olması gerekir.

Bu tür durumlarda hükmedilecek nafakanın annenin ekonomik durumuna da uygun olarak hükmedilmesi gerekir. Örneğin hiçbir geliri veya malvarlığı olmayan ve yoksulluk sınırında yaşayan annenin, çocuğun giderlerine katılmasını beklemek mümkün değildir. Bu sebeple Yargıtay, yoksulluk nafakası alan annenin, çocuk nafakası ödemesinin mümkün olmadığını ifade etmiştir. Benzer şekilde asgari ücret seviyesinde kazanç elde eden annenin de gelir durumuna uygun olarak nafakaya hükmedilmesi gerekir.

Anlaşmalı Boşanmada Çocuğa Nafaka

Anlaşmalı boşanma, eşlerin boşanma, velayet, nafaka, tazminat ve mal paylaşımı konularında anlaşmaları durumunda açılabilecek bir boşanma nedenidir. Anlaşmalı boşanmada tarafların ödenecek nafaka miktarı üzerinde de anlaşmış olmaları gerekir. Bu kapsamda anlaşmalı boşanmada nafaka tarafların üzerinde anlaşmalarına bağlı olarak hükmedilir. Taraflar, çocuk nafakasının aylık 100-TL olması veya 10.000-TL olması konusunda diledikleri şekilde anlaşabilirler.

Hatta taraflar, anlaşmalı boşanma protokolünde, hangi para cinsi ile nafakanın ödeneceği ve miktarı da belirleyebilirler. Yapılacak bu anlaşma, çocuğun menfaatleri ile açıkça çelişmediği sürece hakim tarafından kabul edilecektir. Ancak hakim, belirlenen nafakayı veya nafaka artış oranını uygun bulmazsa protokolde değişiklik yapılmasını isteyebilir. Bu durumda tarafların protokolü gözden geçirmesi gerekir.

Avukat Yaşar Öksüz’ün Milliyet’te yayınlanan yazılarını buradan okuyabilirsiniz.

İştirak Nafakası Hesaplaması Nasıl Yapılır?

Nafaka miktarının nasıl hesaplanacağı Medeni Kanunu’nun 330. maddesinde düzenlenmiştir. Kanundaki düzenlemeye göre nafaka miktarının belirlenmesinde nafaka borçlusu ve velayet hakkı sahibinin ekonomik gücü dikkate alınmaktadır. Bunun yanında çocuğun eğitim, barınma, ulaşım, sağlık ve zorunlu ihtiyaçları, gereksinimleri, giderleri nafaka miktarının belirlenmesinde dikkate alınır.

Aynı şekilde çocuğun bir geliri bulunması durumunda bu gelir de çocuk nafakasının miktarının belirlenmesinde dikkate alınmalıdır. Nafaka miktarının belirlenmesinde hakimin hakkaniyete uygun bir takdir yetkisi bulunmaktadır.

İştirak nafakasının miktarının hesaplanmasında nafaka borçlusunun mali gücü önemli olduğu için nafaka istenilen tarafın mal varlığı tespit edilmelidir. Bu sebeple tarafların banka hesap hareketlerinin ve tapu kayıtlarının ve diğer malvarlıklarının istenilmesinde menfaat bulunmaktadır. Bu kayıtlar mahkeme tarafından usulüne uygun olarak talep edildiğince celp edilecektir.

Nafaka Maaşın Yüzde Kaçı Olabilir?

İştirak nafakasının belirlenmesinde hakimin takdir yetkisi vardır. Bu nedenle tarafların ekonomik durumlarına göre nafakanın, maaşın yüzde kaçını oluşturduğu değişebilmektedir. Toplumumuzda iştirak nafakasının, maaşın ¼’ünü geçemeyeceği şeklinde bir inanış bulunmaktadır. Ancak bu bilgi hatalıdır.

İştirak (katılımı) nafakası bakımından mahkeme SED raporu denilen sosyal ekonomik durum araştırması yaparak tarafın ödeyebileceği nafaka miktarını tespit etmeye çalışır. Yargıtay, nafakanın belirlenmesinde SED araştırmasına büyük önem vermektedir. Bu sebeple bu araştırmanın yapılmamış olmasını eksiklik olarak kabul etmektedir.

İştirak Nafakası Ne Zaman İstenebilir?

Katılım nafakası, boşanma davası içinde veya çocuk 18 yaşını dolduruncaya kadar ayrıca açılacak dava ile istenebilir. Boşanma davası ile birlikte istenen nafaka, boşanma kararının kesinleşmesi ile başlamaktadır. Ayrı bir dava olarak nafaka talep edilmesi durumunda nafaka dava tarihinden itibaren hesaplanır. Boşanma yerine ayrılık veya evliliğin butlanına karar verilmesi halinde, bu yöndeki kararın kesinleşmesinden itibaren nafaka hesaplanır.

Kaç Yaşına Kadar Ödenir?

Katılım (iştirak) nafakası, çocuğun 18 yaşını doldurması ile sona erer. Çocuğun evlenmesi veya ergin kılınması durumunda da nafaka kendiliğinden sona erer. Bu tür durumlarda nafaka alacaklısının veya nafaka borçlusunun ayrıca bir işlem yapması gerekmez.

İştirak Nafakası Hangi Hallerde Sona Erer?

İştirak nafakası, nafaka borçlusunun veya çocuğun hayatını kaybetmesi ya da çocuğun 18 yaşını doldurması durumunda kendiliğinden ortadan kalkar. Bu tür durumlarda ek bir dava açılması gerekmez.

Nafaka ödenirken velayetin değiştirilmesi davası açılır ve velayetin değiştirilmesine karar verilirse; velayet kendisine verilen tarafın nafaka yükümlülüğü de sona erer. Bu durumda nafaka talebinde bulunulmuş olması halinde nafaka borçlusu da değişecektir.

Kendisi için nafakaya hükmedilen çocuk, çalışmaya başlarsa ve kendi gelirini sağlayabilirse talep üzerine hakim hukuka ve hakkaniyete uygun olması durumunda nafaka ödenmesinin kesilmesine karar verebilir. Aynı şekilde çocuğun malvarlıkları edindiği durumlarda da nafakanın kaldırılması davası açılması da mümkündür.

Katılım nafakası, anne ve babasının birbiriyle yeniden evlenmesi durumunda da sona ermektedir. Ancak bunun için anne ile baba, çocuk 18 yaşını doldurmadan önce tekrar resmi nikah ile evlenmiş olmalıdır. Tarafların başka birileri ile tekrar evlenmesi durumundan çocuğun üstün yararı ilkesi nedeni ile nafakası kesilmez.

İştirak (katılım) nafakası, tarafların anlaşması durumunda da sona erebilmektedir. Ancak bu nafaka kamu düzeni ile ilgili olduğu için yapılan anlaşmanın hakim tarafından onaylanması gerekir. Aksi halde tarafların yaptıkları nafakanın kaldırılması anlaşması geçersizdir.

Cezaevine bulunan nafaka borçlusunun nafaka ödeme imkânı bulunmadığı için nafakanın kaldırılmasını isteyebilir ve nafaka ödemesi son bulabilir.

Geriye Dönük İştirak Nafakası İstenebilir Mi?

Boşanma davası ile birlikte katılım nafakasına hükmedilmesi durumunda nafaka, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren işlemeye başlayacaktır. Bu sebeple bu tür durumlarda nafakanın ilk hak kazanıldığı tarih, boşanma kararının kesinleştiği tarihtir. Bu durumun sonucu olarak geriye dönük iştirak nafakası istenemez.

Katılım Nafakası Nasıl Ödenir?

Katılım (iştirak) nafakası, Medeni Kanununa göre sadece irat şeklinde aylık olarak ödenebilmektedir. İştirak nafakasının toplu olarak ödenmesine karar verilmesi mümkün değildir.

Esasen Medeni Kanun’da yoksulluk nafakasının toplu olarak ödenmesine imkan verilmiştir. Ancak yoksulluk nafakasından farklı olarak katılım nafakasının toplu şekilde ödenmesi mümkün değildir.

İştirak (katılım) nafakasının ödenmesi bakımından çocuğun üstün yararı ve menfaati göz önünde tutulur. Bu sebeple hakim, talep olmasa da kendiliğinden çocuk için nafakaya hükmedebilir. Hakimin kendiliğinden katılım nafakasına hükmedebilmesi bu nafakanın kamu düzenine ilişkin olmasından kaynaklanmaktadır.

İştirak Nafakanın Artırım Davası

Zaman içinde çocuğun ihtiyaçları ve nafaka ödeyen tarafın mali durumu değişiklikler ortaya çıkabilir. Bu gibi hallerde Medeni Kanunun 331. maddesi uyarınca taraflardan birinin talep etmesi halinde hakim, nafakanın arttırılmasına veya azaltılmasına karar verebilmektedir.

Şartları oluşması halinde hakim, nafakanın kaldırılmasına da karar verebilmektedir. Ancak hakim, nafakanın azaltılmasına veya arttırılmasına talep olmadan kendiliğinden karar veremez. Nafaka artırım davası veya nafakanın azaltılması davası, çocuk reşit oluncaya kadar her zaman açılabilir.

Nafaka Davasında Görevli Mahkeme

Nafakası davalarında görevli mahkeme aile mahkemesidir. Aile mahkemesinin bulunmadığı yerde bu davalar, asliye hukuk mahkemesinde açılır. Görevli mahkemenin belirlenmesi büyük öneme sahiptir. Zira dava, görevsiz bir mahkemede açılırsa, karşı taraf itiraz etmemiş olsa dahi hakim, kendiliğinden bu durumu dikkate alıp; görevsizlik kararı verebilir. Davanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir.

Nafaka Davasında Yetkili Mahkeme

İştirak nafakası davalarında yetkili mahkeme Medeni Kanunun 177. maddesinde düzenlenmiştir. Kanundaki düzenlemeye göre nafaka ile ilgili davalarda davanın, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi veya çocuğun oturduğu yer mahkemesinde açılması gerekmektedir.

Katılım nafakası davasının açılmasında yetkili mahkeme hatalı belirlenirse, bu durumda yetkisizlik kararı verilebilir. Ancak yetkisizlik kararı verilebilmesi için davalının yetki itirazında bulunması gerekir. Mahkeme bu durumu kendiliğinden dikkate alamaz.

Hangi Durumlarda Nafakanın İndirilmesi Davası Açılır?

Nafakanın indirilmesi davası, nafaka ödemekte olan tarafın mali gücünün azalması veya nafaka alan tarafın mali gücünün artması durumlarında açılabilir. Nafakanın indirilmesi davası, anlaşmalı boşanma davası ile tarafların anlaşarak nafaka miktarını belirlediği durumlar da açılabilmektedir. Bu tür durumlarda nafaka borçlusu, mali gücündeki olağanüstü değişikliği ispat etmek zorundadır. Bu davanın açılması bakımından herhangi bir zamanaşımı bulunmamaktadır.

İştirak Nafakasının Kaldırılması Talep Edilebilir Mi?

İştirak nafakası, çocuğun bakımı için ödenen nafakadır. Her anne babanın da çocuğuna bakma yükümlüğü vardır. Bu sebeple çocuk nafakasının kaldırılması kural olarak mümkün değildir. Ancak istisnai durumların ortaya çıkması durumunda nafakanın kaldırılmasını talep etmek mümkündür. Söz gelimi nafaka borçlusunun cezaevine girmesi, uzun süreli askere gitmiş olması, bitkisel hayata girmiş olması gibi durumlarda gelir elde edemeyeceğini kabul etmek gerekir. Bu tür durumlarda nafaka borçlusunun başkaca bir geliri veya malvarlığı yoksa nafakadan sorumlu tutulmaması gerekir. İşte bu hallerde nafakanın kaldırılması davası açılabilir.

Ayrıca katılım nafakasının kendiliğinden kalktığı haller de bulunduğunu unutmamak gerekir. Söz gelimi çocuğun 18 yaşını doldurması veya hayatını kaybetmesi durumunda nafaka kendiliğinden son bulur.

İştirak Nafakasının Ödenmemesi

Nafakanın ödenmemesi durumunda icra yoluna başvurularak nafaka alacağı tahsil edilebilmektedir. İcra iflas kanununa göre nafaka alacakları öncelikli bir sıraya sahiptir. Devam eden nafaka alacağı için kişinin emekli maaşına haciz konulması imkanı da bulunmaktadır. Nafaka alacağı miktarının tamamı kişinin aylık ücretinden kesilebilmektedir.

Ayrıca nafaka borcunun ödenmemesi durumunda icra mahkemesinde nafaka yükümlülüğünü ihlal sebebiyle şikâyette bulunulması mümkündür. Bu şikayet sonrasında borçlunun 3 aya kadar tazyik hapsine karar verilebilmektedir. Ancak borçlunun nafakayı ödemesi durumunda tahliye edilebilmektedir.

Tedbir Nafakası – İştirak Nafakası Farkları

Boşanma davası devam ederken çocuğun bakım, eğitim ve sağlık ihtiyaçları için hükmedilen nafaka, tedbir nafakasıdır. Boşanma kararının kesinleşmesi durumunda ise tedbir nafakası, iştirak nafakasına dönüşür. Bu kapsamda tedbir nafakası ile katılım nafakası arasındaki en önemli fark, boşanma kararının kesinleşme tarihidir.

Bunun dışında tedbir nafakasının ÜFE veya TÜFE oranında artırılmasına karar verilemez. Ancak nafakaya hükmedilirken nafakanın, nafaka artış oranı doğrultusunda ÜFE-TÜFE oranında artırılmasına karar verilmişse bu nafaka kendiliğinden artırılır.

Nafakalarda Zamanaşımı Var Mıdır?

Mahkeme ilamları ve ilam hükmündeki kararlar için öngörülen zamanaşımı süresi 10 yıldır. 10 yıl geçmesi halinde bu haklar zamanaşımına uğramaktadır ve ilama dayanılarak işlemde bulunulamamaktadır. Bu kapsamda birikmiş nafaka alacakları bakımından on yıllık zamanaşımı süresi mevcuttur. Devam eden aylara ilişkin nafakalar bakımından ise herhangi bir zamanaşımı sınırlaması bulunmamaktadır.

İştirak Nafakası Yardım Nafakasına Dönüşür Mü?

Yardım nafakası, kan hısımlığı bulunan ve kendisine yardım edilmemesi durumunda yoksulluğa düşecek kişi için talep edilen nafakadır. Katılım nafakası ise velayet altında olan çocuğun bakımı ve iaşesi için ödenen nafakadır.

Çocuk 18 yaşını doldurduktan sonra reşit olur, hak ve fiil ehliyetine kavuşur. Hak ve fiil ehliyetine kavuşan çocuğun, eğitimine devam etmesi veya anne ve babasından desteğe ihtiyacı olması durumlarında yardım nafakası talep etmesi mümkündür. Ancak katılım nafakası kendiliğinden yardım nafakasına dönüşmez. Bu konuda çocuğun bizzat dava açması gerekmektedir.

İştirak Nafakası Maaşın Yüzde Kaçı

Mahkeme iştirak nafakasını tarafların ekonomik durumlarını değerlendirdikten sonra belirler. Bunun için çoğunlukla bir ekonomik ve sosyal  durum araştırması yapar. Bu kapsamda iştirak nafakasının belirlenmesinde göz önünde tutulan en önemli etken tarafların maaş, gelir ve giderlerinin oluşturduğu ekonomik durumudur. Dolayısıyla iştirak nafakası, her olay özelinde değerlendirilir. Maaşın belli bir yüzdelik kısmı olarak iştirak nafakası ödenmesi söz konusu değildir. İştirak nafakası her dava için ayrı ayrı değerlendirilir.

İştirak Nafakası Ne Zaman Sona Erer?

İştirak nafakası, velayet hakkı kendisine bırakılan tarafın velayet hakkı dolayısıyla çocuğun bakım ve gözetim giderleri için aldığı bir miktar paradır. Velayet hakkı ise ergin olmayan çocuk bakımından verilebilir. 18 yaşını doldurmuş çocuk için velayet hakkı söz konusu olmadığı gibi onun için iştirak nafakası da ödenemez. Dolayısıyla lehine iştirak nafakası ödenen çocuk 18 yaşını doldurduğunda bu nafaka kendiliğinden sona erer.

Yine velayetin değiştirilmesi davası açılarak velayetin değiştirilmesi kararı verilmesi durumunda da iştirak nafakası, nafaka borçlusu açısında sona erer.

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Sayfayı Kopyalayamazsınız.