
Önlem nafakası hakkında merak ettiklerinizi bu yazımızda bulabilirsiniz. Sorularınızı, yorumlar bölümünden iletebilirsiniz. Hukuki desteğe ihtiyaç duyduğunuzda bizlere ulaşabilirsiniz.
- 1. Önlem Nafakası Nedir?
- 2. Önlem Nafakası ile Tedbir Nafakasının Farkı
- 3. Önlem Nafakası Hangi Durumlarda İstenebilir?
- 4. Kimler Önlem Nafakası Davası Açabilir?
- 5. Önlem Nafakası Nasıl Belirlenir?
- 6. Önlem Nafakasının Şartları Nelerdir?
- 7. Mahkeme, Başka Önlemler Alabilir Mi?
- 8. Önlem Nafakası Davasında Görevli Mahkeme
- 9. Önlem Nafakası Davasında Yetkili Mahkeme
- 10. Önlem Nafakası Ne Zaman Sona Erer?
- 11. Önlem Nafakasının Kaldırılması Mümkün Mü?
-
12.
Önlem Nafakası Yargıtay Kararları
- 12.1. Haklı bir neden olmaksızın terk edilen eş, boşanma davası açmadan önce önlem nafakası davası açabilir.
- 12.2. Önlem nafakası süresiz olarak hükmedilir. Boşanma kararının kesinleşmesi önlem nafakasını bertaraf etmez.
- 12.3. Önlem nafakasına hükmedilirken, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesinin korunması gerekir.
- 12.4. Ayrı yaşama nedeniyle nafaka davası ile velayet talebinin de değerlendirilmesi gerekir.
- 13. Sık Sorulan Sorular
Önlem Nafakası Nedir?
Evlilik birliği içerisinde eşlerin birbirlerine karşı hakları ve yükümlülükleri vardır. Bu yükümlülüklerden biri de birlikte yaşama yükümlülüğüdür. Bu kapsamda eşler, birlikte yaşamakla ve evliliğin huzur içinde devam etmesini sağlamakla yükümlüdürler. Ancak ortak hayatın devam etmesi eşlerden birinin kişiliğini, ekonomik güvenliğini veya ailenin huzurunu ciddî biçimde tehlikeye düşürüyor olabilir. Bu durumda tehlike ile karşı karşıya kalan eşin ayrı yaşama hakkı doğar.
Ayrı yaşama hakkı doğan eş, diğer eşten parasal katkı talebinde bulunma hakkına sahiptir. Medeni Kanunun 197. Maddesinde düzenlenen bu parasal katkı talebine önlem nafakası denilmektedir. Bu nafaka, eşler arasında boşanma davası açılmadan da istenebilen nafakadır. Bu kapsamda ayrı yaşayan ama boşanmak istemeyen eş, önlem (tedbir) nafakası davası açarak nafaka talebinde bulunabilir.
Medeni Kanunu 197 – Birlikte yaşamaya ara verilmesi
Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddî biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.
Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır.
Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hâle gelmesi üzerine de yukarıdaki istemlerde bulunabilir.
Önlem Nafakası ile Tedbir Nafakasının Farkı
Tedbir nafakası, boşanma ve ayrılık davaları süresince, eşlerden birinin barınmasına, geçimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin hükmedilen nafakadır. Bu nafaka Medeni Kanunun 169. maddesinde düzenlenmiştir. Tedbir nafakasının istenilebilmesi için eşler arasında açılmış boşanma davası veya ayrılık davası bulunmalıdır.
Önlem nafakası ise eşler arasında boşanma davasının henüz olmadığı ve fakat tarafların ayrı yaşadığı durumlarda istenebilir. Tedbir nafakasından farklı olarak önlem nafakası Medeni Kanunun 197. maddesinde düzenlenmiştir. Önlem nafakasının istenilebilmesi için eşler arasında açılmış bir boşanma davası olması gerekmez. Burada ayırt edici olan husus ise boşanma veya ayrılık davasının açılıp açılmadığıdır. Bu sebeple önlem nafakasını, ayrı yaşama nedeniyle tedbir nafakası olarak ifade etmek de mümkündür.
Önlem Nafakası Hangi Durumlarda İstenebilir?
Önlem nafakası davası açılabilmesi için ortak hayat sebebiyle eşlerden birinin ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddî biçimde tehlikeye düşmüş olması gerekir. Bu kapsamda özellikle eşlerden birinin diğerine fiziksel şiddet uygulaması, psikolojik şiddet uygulaması, çalışmasına engel olarak ekonomik şiddet uygulaması, aldatması, hakaret ve tehditlerde bulunması gibi durumlarda boşanma davası açılmadan nafaka talebinde bulunmak mümkündür.
Eşler arasında ayrı yaşamanın, diğer eşin kusurlu davranışlarından ileri gelmesi de gerekmemektedir. Eşlerden biri kusurlu olmamasına rağmen ayrı yaşama durumu ortaya çıkması durumunda da nafaka istenebilir. Söz gelimi eşlerden birinin yakalandığı hastalık nedeniyle diğer eşin ve çocukların yaşamları tehlikeye düşmüşse önlem nafakası davası açılabilir.
Ayrıca bu nafaka, eşlerden birinin haklı bir sebep olmaksızın birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hâle gelmesi durumlarında da istenebilir. Bu kapsamda terk edilen ancak boşanma davası açmak istemeyen eş, önlem (tedbir) nafakası davası açabilir.
Kimler Önlem Nafakası Davası Açabilir?
Her iki eş de önlem nafakası isteyebilir. Ancak nafaka davası açma hakkı, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardandır. Bu sebeple davayı sadece eşler açabilir.
Önlem (tedbir) nafakası istenebilmesi için birlikte yaşamaya ara verilmesinin haklı bir sebebe dayanması gerekir. Ayrı yaşamakta haklı olduğunu ispatlayamayan eş için ise nafakaya hükmedilmez. Bu sebeple aile konutunu hiçbir haklı neden olmaksızın terk eden eş, Medeni Kanun 197. maddesine dayanarak nafaka isteyemez. Yine aile konutuna bakmamak için aile konutunu terk eden eş de nafaka sorumluluğundan kurtulamaz.
Önlem Nafakası Nasıl Belirlenir?
Önlem nafakası tarafların ekonomik durumlarına ve yaşam standartlarına göre hükmedilir. Mahkeme, tarafların ekonomik durumlarını araştırırken pek çok delil toplar. Toplanacak delillerden ilki sosyal ve ekonomik durum araştırmasıdır. Bu araştırmaya SED araştırması da denilmektedir. Bu araştırma için tarafların yaşadıkları polis merkezi amirliğine müzekkere gönderilir. Polis merkezi amirliği, taraflarla görüşür ve incelemelerde bulunarak tespitlerini bir tutanağa geçirip mahkemeye gönderir.
Mahkemenin, nafaka miktarının belirlenmesinde kullandığı bir diğer yöntem ise taraflara ait taşınmaz ve araç sorgu sistemidir. Mahkeme UYAP üzerinden bu sorguları anlık olarak yaprak davanın tarafı olan eşlerin sahibi olduğu malvarlıklarını tespit eder. Yapılan bu tespitler ise nafakanın belirlenmesinde önem taşır.
Yine aynı şekilde mahkeme, tarafların sigortalı olarak çalışıp çalışmadığını da UYAP üzerinden SGK kayıtlarını kontrol ederek sorgulama imkanına sahiptir. Bu sorgulamadan tarafların SGK kayıtlarına göre çalıştığı dönemler ve kazançları tespit edilir.
Mahkemeler, SED araştırmasını, taşınmaz, araç ve SGK sorgusunu genellikle kendiliğinden yapar. Ancak bu araştırmalar dışında araştırmaların yapılabilmesi için tarafların usulüne uygun olarak talepte bulunmuş olması gerekir. Bu kapsamda banka kayıtlarının celbini isteyen tarafın banka bilgilerini mahkemeye sunacağı dilekçe ile süresi içinde bildirmesi gerekir.
Avukat Yaşar Öksüz’ün Milliyet’te yayınlanan yazılarını buradan okuyabilirsiniz.
Önlem Nafakasının Şartları Nelerdir?
-
Resmi olarak evlilik bağı olmalıdır.
Medeni Kanunun 197. maddesinde düzenlenen önlem (tedbir) nafakasına hükmedilebilmesi için öncelikle eşler arasında devam eden bir evlilik birliğinin bulunması gerekir. Resmi olarak aralarında evlilik birliği olmayan kişilerin birbirlerinden nafaka talep edebilmeleri mümkün değildir.
-
Ayrı yaşama durumu ortaya çıkmalıdır.
İkinci koşul ise eşlerden birinin, ortak hayatın devamı sebebiyle kişiliğinin, ekonomik güvenliğinin veya aile huzurunun ciddi biçimde tehlikeye düşmesi sebebiyle eşler arasında ayrı yaşama durumunun ortaya çıkmasıdır. Ayrı yaşama eşlerden birinin haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hâle gelmesi üzerine de gerçekleşmiş olabilir.
-
Ayrı yaşama haklı bir nedene dayanmalıdır.
Üçüncü olarak ise ayrı yaşamanın haklı bir nedene dayanması gerekir. Ayrı yaşama haklı bir nedene dayanmayan veya kendi kusurundan ileri gelen eş, önlem nafakası talep edemez. Ancak nafaka isteyebilmek için, karşı tarafın kusurlu olması şart değildir. Nafaka borçlusu olacak eş, kusursuz olsa da nafaka istenebilir.
-
Nafaka istemli dava açılması gerekir.
Mahkemenin kendiliğinden nafakaya hükmetmesi mümkün değildir. Bu sebeple nafakaya hükmedilebilmesi için ayrı yaşamakta haklı nedeni olan eşin dava açması şarttır.
Mahkeme, Başka Önlemler Alabilir Mi?
Ayrı yaşama halinde hakimin alabileceği önlemler sadece nafaka ile sınırlı değildir. Nitekim birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkı dışında, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri de alabilir. Bu durumun sonucu olarak hakimin, eşlerin evlilik birliği içerisinde yaşadığı aile konutunun hangi eşe özgüleneceği konusunda karar vermesi mümkündür. Yine hakim, ev eşyalarının hangi eş tarafından kullanılacağı konusunda karar verebilir.
Hakimin, Medeni Kanun’un 197. maddesi doğrultusunda alacağı bir diğer önlem ise eşlerin mallarının yönetilmesidir. Bu hüküm doğrultusunda hakimin, ayrı yaşamakta kusuru olsun veya olmasın, diğer eşin mallarının nasıl yönetileceğini kararlaştırması mümkündür.
Yine hakimin, eşlerin ergin olmayan çocukları varsa, kişisel ilişki konusunda da karar vermesi mümkündür.
Önlem Nafakası Davasında Görevli Mahkeme
Ayrı yaşama hakkının doğması durumunda eşlerin yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyalarından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin davalarda aile mahkemesi görevlidir. Bu kapsamda önlem nafakasına ilişkin davaların aile mahkemesinde açılması gerekir. Aile mahkemesinin olmadığı yerlerde ise bu davalara aile mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesi tarafından bakılır.
Önlem Nafakası Davasında Yetkili Mahkeme
Önlem (tedbir) nafakası davalarında yetkili mahkeme Medeni Kanunun 201. maddesinde düzenlenmiştir. Kanundaki düzenlemeye göre nafaka davaları, eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak eşlerin yerleşim yerleri farklı ve her ikisi de önlem alınması isteminde bulunmuşsa yetkili mahkeme, ilk istemde bulunanın yerleşim yeri mahkemesidir.
Önlem Nafakası Ne Zaman Sona Erer?
Ayrı yaşama hakkının ortaya çıkması durumunda istenilecek nafakanın ödenmesinde bir süre belirlenmemiştir. Bu kapsamda önlem nafakası, kural olarak süresiz şekilde hükmedilir. Eşler arasında boşanma davası açılmış olması ve hatta boşanma kararının kesinleşmesi olması durumunda da nafaka sorumluluğu ortadan kalkmaz. Bu tür durumlarda nafaka yükümlüsünün, nafakanın kaldırılması için ayrıca nafaka davası açması gerekir.
Önlem Nafakasının Kaldırılması Mümkün Mü?
Mahkeme tarafından nafakaya hükmedilmesinden sonra, nafaka ödeme şartlarının ortadan kalması halinde nafakanın kaldırılması davası açılması mümkündür. Açılacak davada, Medeni Kanun’un 197. maddesinde belirtilen şartların ortadan kalktığının ispat edilmesi gerekir. Ayrıca taraflar, mahkeme tarafından verilen önlemlerin değiştirilmesini veya tamamlanmasını da isteyebilirler.
Ayrı yaşamaya sağlayan durumların ortadan kalkması veya şartların değişmesi halinde eşlerden birinin istemi üzerine hâkim, kararında gerekli değişikliği yapabilir veya sebebi sona ermişse alınan önlemi kaldırabilir.
Aynı şekilde hükmedilen nafakanın, paranın alım gücünün azalması veya ihtiyaçların artması halinde nafakanın artırılması davası açılması da mümkündür.
Önlem nafakasının kaldırılmasına ilişkin davalarda, önlem kararını veren mahkemenin bulunduğu yerdeki mahkeme yetkilidir. Ancak, her iki eşin de yerleşim yeri değişmişse yetkili mahkeme, eşlerden herhangi birinin yeni yerleşim yeri mahkemesidir.
Önlem Nafakası Yargıtay Kararları
Haklı bir neden olmaksızın terk edilen eş, boşanma davası açmadan önce önlem nafakası davası açabilir.
“Medeni Kanunun 195. maddesi uyarınca, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilir. Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır. Aynı yasanın 197. maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.
Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetime ilişkin önlemleri alır. Somut olayda; davalının müşterek konuttan ayrıldığı ve bu ayrılığı haklı kılacak hususları ispatlayamadığı tarafların hala ayrı yaşadıkları, bir araya gelmedikleri, davacının herhangi bir geliri olmadığı anlaşılmıştır.
O halde, mahkemece; davacının ayrı yaşamda haklı olduğu kabul edilerek, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, davalının gelir düzeyi ile birlikte yaşarken davalının eşine sağlamış olduğu yaşam standardı nazara alınarak; davacının geçimi için gerekli, davalının geliri ile de orantılı olacak şekilde, TMK.nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek uygun miktar nafakaya hükmedilmesi gerekir.”
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/9749 E., 2017/11172 K. 06.07.2017 T.
Önlem nafakası süresiz olarak hükmedilir. Boşanma kararının kesinleşmesi önlem nafakasını bertaraf etmez.
“Takibe dayanak ilamda davacı boşanma davası açılması sebebi ile ayrı yaşama hakkına dayanmamış, boşanma davasından önce haklı sebeplerle ayrı yaşama hakkına dayanarak tedbir nafakası isteminde bulunmuştur. TMK’nun 197. maddesi uyarınca ayrı yaşamakta haklılık nedeninden kaynaklanan bağımsız tedbir nafakası davası kabul edilerek tedbir nafakasına hükmedilmiştir.
Bu ilam TMK’nun 169. maddesi gereğince verilmiş tedbir niteliği taşımadığı için anılan ilamdaki tedbir nafakasının boşanma ilamın kesinleşmesi ile yoksulluk nafakasına dönüşmesi de söz konusu değildir. Bu nafakanın hüküm altına alınmasından sonra boşanma ilamının kesinleşmesi ise tedbir nafakasına ilişkin anılan ilamı bertaraf etmez. Ayrı yaşamakta haklılık nedenine dayanan tedbir nafakasının süresiz olduğu gözetilerek şikayetin reddine karar verilmesi gerekir.”
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2018/3467 E., 2018/8043 K. 13.09.2018 T.
Önlem nafakasına hükmedilirken, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesinin korunması gerekir.
“Dosyada taraflar hakkında yapılan ekonomik sosyal durum araştırmasında; davacının ev hanımı olduğu, Bulgaristan’dan emekli olduğu, 130,00 TL emekli maaşı aldığı, kendisine ait evde oturduğu, Çorlu’da bir adet evi olduğu tespit edilmiş, davalının ise emekli olduğu, aylık 1.200,00 TL maaşı olduğu, kızı ile kaldığı, kira ödemediği, üzerine kayıtlı iki evi çocuklarına devrettiği tespit edilmiştir.
Nafaka takdirinde, davacının istemin tedbir nafakası olması ve eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesinin ayrı yaşama halinde de korunması gerektiği düşünüldüğünde, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, tüm dosya kapsamı ve nafakanın niteliğine göre mahkemece takdir edilen nafaka miktarı az olup, Türk Medeni Kanununun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır.”
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/8442 E., 2015/16109 K. 19.10.2015 T.
Ayrı yaşama nedeniyle nafaka davası ile velayet talebinin de değerlendirilmesi gerekir.
“Davalı erkeğin annesinin “artık kızınızı istemiyoruz götürün dediği, davalının da bunun üzerine annemin istemediğini bende istemem” diyerek ayrı yaşamaya sebebiyet verdiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu olaylara göre davacı kadın ayrı yaşamakta haklıdır. Mahkemece tarafların sosyal ve ekonomik durumu da nazara alınarak uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, davanın reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velâyeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hâli gerçekleşmişse hâkim, velâyeti eşlerden birine verebilir. Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Eşlerin ergin olmayan çocukları varsa hâkim, ana ve baba ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere göre gereken önlemleri alır.
Somut olayda, davacı kadın tedbir nafakası yanında ortak çocuğun geçici velayetinin de kendisine verilmesini talep etmiştir. Dosya kapsamından tarafların ayrı yaşadığı sabittir. Gerçekleşen bu durum karşısında; mahkemece velayet düzenlemesi yapılması zorunludur.”
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/23663 E., 2017/112 K. 09.01.2017 T.
Sık Sorulan Sorular
Önlem nafakası, eşlerin ayrı yaşamaya başlaması durumunda hükmedilir. Bu kapsamda eşlerden biri, ortak yaşam kendisi için tehlike oluşturması halinde ortak konuttan ayrılma ve nafaka isteme hakkına sahiptir.
Nafaka borçları niteliği itibariyle özel borçlardandır. Bu kapsamda nafakanın ödenmemesi durumunda, nafaka yükümlülüğünü ihlal nedeniyle tazyik hapsi cezası verilir. Önlem nafakasının ödenmemesi halinde de nafaka alacaklısının şikayeti ile hapis cezasına varan yaptırımlar ortaya çıkabilir.
Asgari ücretin artması durumunda nafaka kendiliğinden artmaz. Bu konuda bir artış yapılabilmesi için nafakaya hükmeden mahkemenin kararına bakmak gerekir. Mahkeme kararında nafaka artış oranı belirlenmişse artış bu doğrultuda yapılacaktır. Ancak bir artış oranı belirlenmemişse nafaka artırım davası açılması gerekir.