Uzaklaştırma Kararı

Uzaklaştırma kararı hakkında merak ettiklerinizi bu yazımızda bulabilirsiniz. Sorularınızı, yorumlar bölümünden iletebilirsiniz. Hukuki desteğe ihtiyaç duyduğunuzda bizlere ulaşabilirsiniz.

Uzaklaştırma Kararı Nedir?

6284 sayılı ‘Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’ şiddet gören veya şiddet görme tehlikesi altında olan kişiler için bazı koruma ve önleme tedbirleri öngörmüştür. Bu kanun kapsamında şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi altında bulunan kadınlar, çocuklar, aile bireyleri, ısrarlı takip mağduru olan her birey bu tedbirleri talep edebilir.

6284 sayılı kanun kapsamındaki tedbir kararı, ilgilinin talebi, Bakanlık veya kolluk görevlileri ya da Cumhuriyet savcısının başvurusu üzerine en çabuk ve en kolay ulaşılabilecek yer hâkimi, mülkî amir ya da kolluk birimi tarafından verilir.

Uzaklaştırma kararı da bu kanunda öngörülmüş bir koruma tedbiridir. Bu tedbir aile mahkemesi hakimi tarafından verilir. Şiddete uğrayan veya uğrama tehlikesi altında bulunan kişi en kolay ve çabuk ulaşabileceği hakimden koruma kararı verilmesini isteyebilir.

Bu karar, kişinin ortak konuttan veya talepte bulunan kişinin konutundan derhal uzaklaştırılması; onun okuluna, işyerine, yakınlarına yaklaşamamasını, iletişim araçları ve sair yollarla rahatsız edememesini kapsar. Dolayısıyla uzaklaştırma kararı ile müşterek konutun kadına tahsisi mümkündür.

Kanunun isminde ‘kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanun’ ibaresi bulunsa da bu karar sadece kadın lehine değil; cinsiyet, yaş, medeni durum, din, ırk, cinsel yönelim ayrımı yapmadan şiddet gören veya görme tehlikesi altında olan herkes lehine verilebilir.

Aynı zamanda şiddet her zaman fiziksel şiddet olarak karşımıza çıkmayabilir. Yalnızca kadın olduğu için cinsel, psikolojik, ekonomik ve her türlü şiddete uğrayan veya uğrama tehlikesi bulunan herkes koruma kararı verilmesini talep edebilir. Bununla birlikte aynı evi paylaşmasalar bile aile mensubu sayılan kişiler arasındaki bu yönde davranışlar şiddet olarak tanımlanıp bununla karşı karşıya kalan kişiler bu kanun kapsamında korunmaktadır.

Uzaklaştırma Kararı Şartları Nelerdir?

6284 Sayılı Kanun’un amacı; şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin korunmasıdır. Bunun dışında kanun kapsamına tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilere yönelik şiddetin önlenmesi de alınmıştır. Bu kapsamda kadına şiddet uygulanması, aile içerisinde bir şiddetin yaşanması veya şiddete uğrama tehlikesi oluşması durumlarında koruma tedbiri talebinde bulunulabilir. Tedbir kararına hükmedilebilmesi için fiziksel şiddet şart değildir.

6284 sayılı Kanun şiddet konusunda farklı ayrımlara gitmiştir. Buna göre; 

Ev içi şiddet: aynı evi paylaşan ya da farklı evlerde yaşamakla birlikte aynı aileye mensup sayılan kişiler arasında meydana gelen her türlü fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddet sayılabilecek davranışlardır.

Kadına yönelik şiddet: kadınlara, yalnızca kadın oldukları için uygulanan veya kadınların insan haklarını ihlal edecek ve kanunda şiddet olarak tanımlanan her türlü tutum ve davranıştır.

Genel anlamıyla şiddet: kişinin, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanmasına neden olabilecek hareketleridir. Şiddet, bir kimsenin özgürlüğünün keyfi engellenmesi veya acı çekmesine yönelik baskı ve tehdidi de kapsamaktadır.

Koruma kararı da bu kanunda öngörülmüş bir tedbir kararıdır. Hakimin karar verebilmesi için aranan şartlar şunlardır;

  • Mağdurun hakarete, tehdide, fiziksel, psikolojik, ekonomik, cinsel şiddete uğruyor veya böyle bir tehlikeyle karşı karşıya bulunuyor olması,
  • Aile mahkemesi, savcılık, karakol gibi makamlara başvuru yapılması
  • Dilekçede başvuru konusu olayın açıkça anlatılması.

Sanılanın aksine lehine uzaklaştırma kararı verilebilmesi için kişinin aile mahkemesine şiddet gördüğüne dair bir kanıt getirme yükümlülüğü yoktur. Çünkü 6284 sayılı yasaya göre koruma ve önleme tedbirleri için mağdurun beyanı yeterlidir. Koruyucu veya önleyici tedbir kararı verilebilmesi için, şiddetin uygulandığı hususunda delil veya belge aranmaz.

6284 sayılı kanun kapsamında korunan ve tedbir talep edebilecek kimseler şunlardır;

  • Aynı haneyi paylaşmasa da aile mensubu sayılan kişiler (eşler, evli olmayıp birlikte yaşayan kimseler, çocuklar ve diğer aile bireyleri)
  • Sadece kadın olması sebebiyle şiddete uğrayan kadınlar
  • Yasada şiddet olarak tanımlanan tutum ve davranışlara maruz kalan ya da kalma tehlikesi bulunan kişiler

Aile mahkemesine başvuru dilekçe ile yapılmalıdır. Bununla birlikte savcılığa veya karakola sözlü beyanla başvuru yapılması da mümkündür. Bu durumda dilekçeyi savcı veya polis hazırlayıp aile mahkemesine iletecektir.

Uzaklaştırma Kararı İhlali

Uzaklaştırma kararı 6284 sayılı kanunda öngörülmüş bir önleyici koruma tedbiridir. Şiddete uğrayan veya uğrama tehlikesi bulunan kişiler en yakın aile mahkemesi hakimine, karakola veya savcılığa başvurup koruma kararı verilmesini talep edebilirler.

Hakkında uzaklaştırma kararı verilen kişi aile konutuna veya talep edenin konutuna, okuluna, işyerine, yakınlarına yaklaşamaz. Bu karara uymayarak talep edene yaklaşırsa, yakınlarıyla iletişime geçerse ihlal gerçekleşmiş olacaktır. Bu durumda ise koruma kararının ihlali yaptırımı ile karşı karşıya kalacaktır. Tedbir kararına aykırı davranıldığı tespit edildiğinde kolluk tarafından bir tutanak tutulur ve Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir. Savcılık da bu tutanağı derhal aile mahkemesine iletir.

Koruma kararının ihlal edilmesinin yaptırımı tazyik hapsidir. Bu sayede kişinin bu tedbir kararına zorla uyması hedeflenmiştir.

Uzaklaştırma Kararı İhlali Cezası

Koruma kararı, hakkında bu karar verilen kişi için bir yükümlülük niteliğindedir. Kişi bu yükümlülüğünü ihlal ettiğinde yine kararı veren aile mahkemesi bu kişiye 3 ile 10 gün arasında bir tazyik hapsi verecektir. Bunu belirlerken hakim tedbirin niteliğini ve ihlalin ağırlığını göz önünde bulundurur.

Tazyik hapsi uygulamada zorlama hapsi olarak da bilinir. Zorlama hapsi savcılık tarafından uygulanmaktadır. Bu uygulamayla kişinin tedbire zorla uyması amaçlanmaktadır.

Kişi uzaklaştırma kararını birden fazla kez ihlal ederse her ihlali için 15 ile 30 gün arasında zorlama hapis verilecektir. Ancak verilecek toplam zorlama hapis süresi 6 ayı geçemez.

Gerek tedbir kararı verilmesi, gerekse zorlama hapsinin uygulanması şikâyete bağlı kılınmadığı gibi zorlama hapsine karar vermek konusunda hâkime takdir yetkisi de tanınmamıştır. Uzaklaştırma kararı ihlalinde hakim zorlama hapsini uygulayacaktır. Ancak hâkime, ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre birinci defada üç gün ile on gün arasında zorlama hapsine karar vermesi için takdir hakkı tanınmıştır. Tedbir kararının gereklerine aykırılığın her tekrarında ise zorlama hapsinin süresi on beş günden otuz güne kadardır. Burada hakim tedbirin niteliğine ve ihlalin ağırlığına göre değerlendirip tazyik hapsinin süresini belirleyecektir. Ancak zorlama hapsinin toplam süresi altı ayı geçemeyecektir.

Zorlama hapsi için üst sınır altı ay olarak belirlenirken, ilk seferde aykırılığın ağırlığına göre hâkim kararıyla üç günden on güne kadar, sonraki her tekrarda on beş günden otuz güne kadar olacağı belirtilmiştir. Böylece zorlama hapsine karar verecek hâkimlerin takdir alanı daraltılarak uygulama birliğinin sağlanması kolaylaştırılmıştır.

Uzaklaştırma Kararı İhlali Para Cezası

6284 sayılı yasada uzaklaştırma kararını ihlal eden kişiye bir para cezası öngörülmemiştir. Hakkında koruma kararı olan kişi bu karara aykırı zorlama hapis kurumu devreye girecektir ve kişinin bu karara zorla uyması sağlanacaktır.

Uzaklaştırma Kararı Tebliğ Edilmezse

Tedbir kararları, korunan kişiye ve şiddet uygulayana, tedbir talebinin reddine ilişkin karar ise sadece korunan kişiye tebliğ edilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde ilgili kolluk birimi tarafından verilen tedbir kararı şiddet uygulayana bir tutanakla derhâl tebliğ edilir. Bunun amacı her şeyden önce kişilerin lehine ve aleyhine olarak verilen kararlardan bilgi sahibi olmasıdır. Lehine tedbir (koruma) kararı verilen kişi, bunun gereğinin yerine getirilmesi için; aleyhine karar verilen kimse de itiraz yasa yoluna başvurmak için karardan haberdar olmalıdır. Tedbir kararının tebliğ işlemlerinde, tedbir kararına aykırılık hâlinde şiddet uygulayan hakkında zorlama hapsinin uygulanacağı ihtarı mutlaka yer almalı, böylece kişi, hakkında verilen karar ve sonuçları hakkında hukuken aydınlatılmalıdır. 

Tedbir kararının sanığa tebliği zorunlu bir unsur değildir. Şiddet uygulayan kimsenin bir şekilde verilen tedbir kararından ve sonuçlarından haberdar olması yeterlidir. Çünkü tedbir kararının tebliğ edilmemesi uygulanmasına engel değildir. Ancak zorlama hapsinin uygulanması için tebliğ tarihi bilinmelidir. Bu nedenle muhatabın tedbir kararından haberdar olup olmadığı veya kararın kendisine tebliğ edilip edilmediği araştırılıp sonucuna göre bir karar verilmelidir. Aksi halde zorlama hapsinin verilmesi yasaya aykırı olacaktır. Ayrıca zorlama hapsinin uygulanması için usulünce verilip halen geçerliliğini koruyan bir önleyici tedbir kararının varlığı şarttır. 

Sonuç olarak 6284 sayılı kanuna göre tedbir kararlarının ilgililere tebliğ edilmemesi kararın uygulanmasına engel teşkil etmez. Dolayısıyla kişiye hakkında uzaklaştırma kararı verildiği bildirilmediyse de bu karar uygulanacaktır. Zira bu kanun kapsamında korunan öncelikle aile içi şiddetin önlenmesidir. Ancak kararın ilgilisine tebliğ edilmemesi kişinin itiraz hakkını kullanabilmesi bakımından bir ihlal yaratabilir. Bu yüzden karara uyulmaması halinde zorlama hapsi uygulanacağı ihtarını da içeren tebliğ işlemi yapılmalıdır.

Uzaklaştırma Kararında Telefonla Arama

Koruma kararı; müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhal uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsisi edilmesi, korunan kişiye, bu kişinin bulunduğu konuta, okula ve işyerine yaklaşamaması, korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesini kapsar. Ancak tedbirin kapsamı bunlarla sınırlı olmamakla birlikte hakim birden fazla tedbire de hükmedebilir.

Hakkında uzaklaştırma kararı verilmiş kişi bu kararı talep eden kişiye yaklaşmama ve onunla iletişime geçmeme yükümlülüğü altındadır. Dolayısıyla telefonla arayıp rahatsız etmemesi gerekir. Dolayısıyla telefonla arama uzaklaştırma kararını ihlal anlamına gelir ve zorlama hapsi yaptırımına tabidir.

Uzaklaştırma Kararı Varken Çocuğu Görme

6284 sayılı yasaya göre hakim aşağıdaki önleyici tedbirleri almaya yetkilidir:

  • Kişinin ortak konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve ortak konutun korunan kişiye tahsis edilmesi,
  • Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması, 
  • Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki düzenlemesini sınırlandırma veya kaldırma,
  • Gerekli görülmesi hâlinde korunan kişinin, şiddete uğramış olup olmaması gözetilmeden yakınlarına ve çocuklarına yaklaşmaması
  • Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya başka surette rahatsız etmemesi

Uzaklaştırma kararı kişiye ve yakınlarına yaklaşmamayı kapsamaktadır ve bir kimse eşi lehine bu kararı aldıysa ortak konuta yaklaşamayacaktır. Hakkında koruma kararı olan kişi, kural olarak sadece eşi bakımından bu yükümlülük altındadır. Bu sebeple ortak çocuk ile kişisel ilişki kurulmasına ilişkin bir mahkeme kararı varsa uzaklaştırma kararı uygulanmaz.

Ancak hakimin çocuklarla ilgili önleyici tedbirler alma yetkisi de vardır. Hakimin korunan kişinin çocuklarına yaklaşmama kararı vermesi halinde hakkında bu karar verilen kişi kendi çocuğu da olsa onu göremez. Bu konuda aile mahkemesi hakimi çocuğun üstün yararını gözeterek karar verecektir.

Gerekli görülmesi halinde hakim bu kararla birlikte çocuklara yaklaşmama tedbirine de hükmedebilir. Bu durum genellikle tarafların boşanmaları sonrasında velayet hakkının bir tarafa verilmesi halinde kendini göstermektedir. Ancak geçici velayet durumlarında da bu tür durumlar yaşanmaktadır. Böyle bir tedbir de mevcutsa hakkında koruma kararı bulunan kişinin çocuğunu görmemesi söz konusu olabilir. Ayrıca çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kararı varsa hakim tarafından bu kişisel ilişkinin bir refakatçi eşliğinde yapılmasına karar verilebilir, sınırlanabilir ya da tamamen kaldırılabilir. Hakkında koruma kararı veren kişi bunlara da uymakla yükümlüdür.

Uzaklaştırma Kararı Süresi

Tedbir kararları, ilgilinin talebi, Bakanlık veya kolluk görevlileri ya da Cumhuriyet savcısının başvurusu üzerine ilk defasında en çok altı ay için verilebilir. Bu süre ilgilisine bildirildiği tarihten itibaren başlar. Ancak şiddet veya şiddet uygulanma tehlikesinin devam edeceğinin anlaşıldığı hâllerde, resen, korunan kişinin ya da Bakanlık veya kolluk görevlilerinin talebi üzerine tedbirlerin süresinin veya şeklinin değiştirilmesine, bu tedbirlerin kaldırılmasına veya aynen devam etmesine karar verilebilir. 

Sevgiliye Uzaklaştırma Kararı

Tedbir kararlarının kanuni dayanağı olan 6284 sayılı yasada bu kararı talep edebilecek kişiler arasında aile mensubu sayılan kişiler, yalnızca kadın olması sebebiyle şiddete uğrayan kadınlar ve yasada şiddet olarak tanımlanan tutum ve davranışlara maruz kalan herkes olarak belirtilmiştir. 

Koruma kararının kaynağını oluşturan kanun çoğunlukla aile içi şiddetin önlenmesini hedeflese de bu yönde karar verilmesi için tarafların evli olması şart değildir. Sevgilisi tarafından şiddet gören veya şiddet görme tehlikesi bulunan herkes mahkemeye başvurup koruma kararı talep edebilir. Aynı açıklamalar kişinin eski sevgilisi tarafından şiddet görmesi veya görme ihtimali bulunması halinde de geçerlidir.

Komşuya Uzaklaştırma Kararı

6284 sayılı kanunun amacının şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru kişilerin korunmasıdır. Günlük hayatta kişilerin komşuları tarafından ısrarlı takip düzeyine ulaşan onların huzur ve sükununu bozmaya yönelik eylemlere maruz kaldığı görülmektedir. Böyle bir durumda veya kişi komşusu tarafından şiddet görüyorsa ya da görme tehlikesi varsa aile mahkemesine başvurup komşusu hakkında uzaklaştırma kararı talep etmesi mümkündür.

Savcılıktan Uzaklaştırma Talebi

Kural olarak 6284 sayılı kanunda öngörülen koruyucu tedbirleri hakim ve mülki amir, önleyici tedbirleri ise hakim almaya yetkilidir. Dolayısıyla uzaklaştırma kararı da aile mahkemesi hakimi tarafından verilecektir.

Ancak polis tarafından uzaklaşma kararı verilmesi bahsinde değindiğimiz gibi doğrudan aile mahkemesine gitmek yerine karakol ve savcılık makamlarına da ister dilekçe ile ister sözlü olarak yapılacak başvuru ile uzaklaştırma kararı talebi bu yerlere de iletilebilir. Savcılığa başvurup uzaklaştırma talebi iletildiğinde savcılık da bunu aile mahkemesine iletir ve kararı yine aile mahkemesi verir.

Uygulamada yaygın olarak görülen de kişinin karakol, savcılık gibi makamlara başvurması, daha sonra bu makamların aile mahkemesine başvurmasıdır.

Polisin Evden Uzaklaştırma Kararı

6284 sayılı kanuna göre önleyici tedbirler en yakın aile mahkemesi hakiminden, mülki amirden veya kolluk biriminden talep edilebilir. Kararı verecek merci ise aile mahkemesi hakimidir.

Kişinin savcılığa veya polise başvurması halinde bu talebi savcı veya polis tarafından ilgili aile mahkemesi hakimine iletilir. Nihayetinde hakim uzaklaştırma veya başka bir koruma tedbirini verecektir.

Bu kararların kolluk birimi tarafından değil, hakim tarafından alınması kuraldır. Ancak bazı durumlarda polisin de bu kararı verebildiği görülmektedir. Bu kapsamda çok acil ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde polis de uzaklaştırma kararına hükmedebilir. 

Bu hallerde polisin verdiği uzaklaştırma kararının geçerli olup uygulanabilmesi için bir şart yerine getirilmiş olmalıdır. Bu da polisin kararını aile mahkemesi hakiminin onaylamasıdır. Polis bu kararı vermesini takip eden ilk iş günü içinde bunu hakimin onayına sunar. Hakim yirmi dört saat içinde onaylarsa uzaklaştırma kararı uygulanmaya devam eder, hakimin bu kararı onaylamaması ise tedbirin kendiliğinden kalkmasına ve kararın hiç alınmamış gibi sonuç doğurmasına neden olur.

Uzaklaştırma Kararının Uzatılması Talebi

Koruma kararı ilk defasında en çok 6 ay için verilebilir. Bunu takdir yetkisi hakimdedir. Hakim tedbirin niteliği ve şiddetin veya tehlikenin ağırlığına göre 6 ayı geçmemek üzere bir uzaklaştırma kararı verir. Ancak mağdur bu süreyi yeterli bulmazsa hakimden 6 ayın sonunda, sürenin artırmasını talep edebilir. 

Koruma kararının talebinden farklı olarak kararın uzatılması talebi kolluğa veya savcılığa değil, direkt kararı veren aile mahkemesi hakimine başvurularak yapılabilir. Bunun sonucunda hakim şiddetin veya tehlikenin devam ettiği kanaatine varırsa uzaklaştırma kararı süresini uzatabilir.

Avukat Yaşar Öksüz’ün Milliyet’te yayınlanan yazılarını buradan okuyabilirsiniz.

Uzaklaştırma Kararı Nereden Alınır?

Uzaklaştırma kararını verecek makam aile mahkemesidir. Bu koruma tedbirini talep edecek kişi doğrudan en yakın aile mahkemesi hakimine giderek bu talebini iletebilir. Kişi bunun yerine kolluk makamına veya savcılığa başvurarak da tedbir kararı talep edebilir. Bu makamlar ilgili aile mahkemesine bu kişi adına başvuru yapacaktır. İlgili aile mahkemesi hakimi de bir kaç gün için uzaklaştırma kararını verecektir.

Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde koruma kararını polisin de verebilmektedir. Ancak bu kararın geçerli olup uygulanması aile mahkemesi hakiminin polisin verdiği bu kararı yirmi dört saat içinde onaylamasına bağlıdır.

Aile mahkemesi hakimine yapılan başvuru bir dilekçe ile olmalıdır. Bununla birlikte polisten veya savcılıktan koruma kararı sözlü olarak da talep edilebilir. Bu durumda dilekçeyi bu kurumlar başvuran adına aile mahkemesine yazacaktır.

Uzaklaştırma Kararının Kaldırılması Talebi

6284 sayılı yasaya göre tedbir kararı korunan kişiye ve şiddet uygulayana tebliğ edilecektir. Bu tebliğ işleminde tedbir kararına aykırı davrandığı takdirde şiddet uygulayan hakkında zorlama hapsinin uygulanacağı ihtarı da yer almalıdır. Tebliğ işlemi kişinin itiraz kanun yoluna başvurması için gereklidir.

Yasada itiraz yasa yolu da düzenlenmiştir. Buna göre koruyucu veya önleyici tedbir ayrımı yapılmadan bu kanun hükümlerine göre verilen kararlara karşı tedbir tarihinden itibaren iki hafta içinde ilgililer tarafından aile mahkemesine itiraz edilebilir. Kanun kapsamında verilen bütün kararlar için itiraz hakkı tanınmıştır.

Koruma kararının kaldırılması talebi bir itirazdır. Kanun bu itirazı değerlendirecek merciin kararı veren değil başka bir aile mahkemesi olacağını ve itiraz usulünü düzenlemiştir.

Tedbir kararlarının ilgili kurum ve kuruluşlar ile şiddet uygulayana tebliğ edilmesi gerekir. Tebliğ edilmemesi, kararın uygulanmasına engel teşkil etmez. Ancak karara karşı iki hafta içinde yapabilecekleri itiraz hakkının süresi de başlamamış olur. Yapılacak tebligatta aykırılık hâlinde zorlama hapsinin uygulanacağı ihtarı da yer almalıdır. Kararda bu yönde bir açıklama yoksa bu açıklama tebligat mazbatasına yazılmalıdır.

Uzaklaştırma kararının kaldırılması, aile mahkemesine kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde bir dilekçe yazılarak talep edilebilir. Koruma kararının kaldırılması kararını kararı veren mahkemeye sunulabilir. Dosya, itiraz üzerine kanundaki usule göre başka bir aile mahkemesine gönderilir. İtiraz üzerine hakim ise kararını bir hafta içinde verir. 

Kararının kaldırılması talebi, bir dilekçeyle iletilmelidir. Bu dilekçede itiraz edenin kimlik bilgileri, adresi, itiraz konusu, kısa ve öz açıklamalar yer almalıdır. Bir delile dayanılıyorsa dilekçede buna da yer verilmelidir.

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Sayfayı Kopyalayamazsınız.